?>

900 yıllık minber ilk günkü gibi ihtişamını koruyor

Kayseri'de 1135 yılında danişmend hükümdarı melik mehmet gazi tarafından yaptırılan ulu cami olarak da bilinen cami-i kebir'in minberi yaklaşık 900 yıldır ilk günkü gibi ayakta.

Kültür Sanat - 9 ay önce

Kayseri’de 1135 yılında Danişmend hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırılan Ulu Cami olarak da bilinen Cami-i Kebir’in minberi yaklaşık 900 yıldır ilk günkü gibi ayakta. Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; geometrik şekillerin rastgele olmadığını ve periyodik olarak birbirlerini tekrar ettiğini aktararak; "Depremlerden kurtulmuş, kubbenin çökmesinden neredeyse hiç zarar görmemiş ve bu arada üzerine yağmur, kar yağdığını da düşünürsek buna rağmen hemen hemen 9 yüzyıldır sapasağlam şekilde karşımıza çıkmakta" ifadelerini kullandı.

Melik Mehmet Gazi tarafından tamamen kendi imkanları ile yaptırılan ve 1135 yılında yapımı tamamlanan Cami-i Kebir’deki minber, ilk günkü ihtişamını koruyor. Üzerinde geometrik şekillerin bulunduğu ve tahtaların birbirine geçmeli biçimde yapıldığını aktaran ÇEKÜL Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; minberin 900 yıldır sapasağlam durduğunu aktardı. Üzerinde bulunman geometrik şekillerin rastgele yapılmadığını ifade eden Prof. Dr. Özsoy; "Bütün camilerde minber ahşaptan. Cami Kebir’in yapıldığı döneme bakıldığında 1135 yılında Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırıldı. Minber ile ilgili üzerindeki geometrik şekiller hakkında çalışmalar oldu. Bu geometrilerin rastgele geometriler olmadığı, birbirlerini tamamlayan geometriler olduğu hatta sonsuzluğa gittiği çalışıldı. Bizim minberimiz en çok tercih edilen sert cevizden kündekari tekniği (geometri biçimli tahtaların birbirine geçmeli ve bağlama) ile bir araya getirildi. Fakat burada taklit kündekari gibi ibare var. Çakma ve kabartmalı, çakma ve yapıştırmalı bir de kafes işi kündekariyi bizim minberde neredeyse görüyoruz. Çift kanatlı bir kapısı var, bu kapının kenarlarında bir bordür dolaşıyor. Altıgen ve sekizgen birbirlerini tamamlayan yıldızlar var. Klasik olarak 13. yüzyılın tüm özelliklerini taşıyan, kenarındaki korkuluklar, aynalıklar, şerefe gibi minbere ait bölümlerin tamamı 13. yüzyıla ait klasik minber özelliğini taşımakta. Yazıların büyük bir kısmı Kuranı Kerim’den alınmış olduğunu biliyoruz. Gerek korkuluklar, gerek şerefe gerekse aynalık kısmı, üzerindeki geometriler klasik olarak döneminin özelliklerini yansıtmakta. Bu geometriler rastgele bir geometriler değil, periyodik olarak birbirlerini tekrar edenler var. Başlangıç ve bitişini birleştirdiğiniz vakit simetrik şekilde birleşen şekiller var. O açıdan şehrin önemli ahşap işçiliğini gösteren bir obje. 1200’lü yıllarda, 1700’lü yıllarda, 1800’lü yıllardaki depremlerden kurtulmuş. Depremden kurtulmuş, kubbenin çökmesinden neredeyse hiç zarar görmemiş ve bu arada üzerine yağmur, kar yağdığını da düşünürsek buna rağmen hemen hemen 9 yüzyıldır sapasağlam şekilde karşımıza çıkmakta" dedi. Cami-i Kebir:

Kaynaklara göre Cami-i Kebir, Kayseri şehir merkezinde olup Kapalıçarşı’nın yanında yer alıyor. Ulu Cami olarak bilinmekle beraber değişik kaynaklarda Cami-i Kebir veya Sultan Cami olarak da anılıyor. Cami 1135 yılında, Danişmend hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırıldı. Caminin kuzeye açılan kapısının yanındaki kitabe ise bir onarım kitabesi olarak biliniyor. Melik Mehmet Gazi’nin yeğenlerinden olan Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından 1206 yılında onartıldı. Kızı olan Atsuz Elti Hatun da Gülük Camii’ni aynı dönemde onarttı. Abidenin bugün taşıdığı tek kitabe olan onarım kitabesi, kuzey duvarın dış yüzüne, kapının yakınına konuldu. Onarım kitabesinde ise "Bu cami, Kılıçaslan oğlu, büyük Sultan Keyhusrev devrinde -Allah onun yardımını yüceltsin- H.602/M.1206 yılında Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından onarılmıştır" ifadeleri yer alıyor. Ulu Cami, 1716 yılında meydana gelen büyük depremden zarar görmüş, 5-6 yıl gibi bir süre harap halde kullanılmadan kaldıktan sonra 1723 yılında Matbah-ı Amire Emini (Saray mutfak sorumlusu) Kayserili Hacı Halil Efendi tarafından onartıldı. Bu onarımda minarenin yıkılan külah kısmı da yenilenmiş, çöken kubbesi ve minareleri de onartıldı.

HABER KAYNAĞI : İHA
Haftanın Öne Çıkanları

40 bin metrekarelik Millet Bahçesini vatandaşlar kullanmaya başladı

2025-04-03 09:39 - Gündem

MEHMET OKTAY'DAN DİSİPLİN SORUŞTURMASINA SİTEM

2025-04-02 10:41 - Siyaset

BAYRAMDA ULAŞIM RAKAMLARI REKOR KIRDI

2025-04-03 10:59 - Ulaşım

Ahmet Aras ve Gonca Köksal Dünyaevine Girdi

2025-04-01 17:02 - Gündem

Marmaris Esnaf Odası Başkanı Tefecilikten Tutuklandı

2025-03-28 23:05 - Marmaris

Erzincan’da meyve fidanı satışına yoğun ilgi

2025-04-02 20:26 - Gündem

Metin Ergun'dan Ekonomik Kriz Uyarısı

2025-03-27 13:58 - Ekonomi

MARMARİS’TE SAĞANAK YAĞIŞ DEVAM EDİYOR

2025-04-02 14:46 - Marmaris

Köyceğizli Öğrenciler Öykü Yarışmasında Birinciliği Paylaştı

2025-04-01 12:11 - Kültür Sanat

Marmaris'te Tefecilik Operasyonu

2025-03-28 11:11 - Asayiş

İlgili Haberler

İHA objektiflerinden 2025 yılı

08:35 - Kültür Sanat

İznik’te 1700 yıl sonra bir ilk: Konsil kültürel etkinlikle anılacak

23:27 - Kültür Sanat

Buharkentliler ‘doğa ve tarih’ için yürüdü

21:58 - Kültür Sanat

Dünyaca ünlü Fransız aktris Brigitte Bardot, 91 yaşında hayatını kaybetti

17:41 - Kültür Sanat

Tarihi Seferşah köprü alanı yeniden hayat buluyor

16:59 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Köyceğiz Tazelenme Kampüsü’nde Prof. Dr. Tuna’dan konferans

12:02 - Eğitim

2 kişinin ölümüne sebep olan zanlılar tutuklandı

16:11 - Asayiş

9 dil biliyor, gören şaşırıyor

15:48 - Kültür Sanat

Yaşlılara kış uyarısı: Gizli susuzluğa ve enfeksiyonlara dikkat

15:00 - Sağlık

Sağlık Hizmetleri Bürosu’ndan Yarımada Genelinde Sağlık Desteği

14:52 - Sağlık