Seferihisar Doğa Okulu ve SGP işbirliği ile “Datça ve Bozburun’da Birlikten Kuvvet Doğar” Projesi devam ediyor. Projenin amacı, Datça ve Bozburun Yarımadaları’nda yaşayan insanların iletişimini arttırmak, doğayı koruyan geleneksel üretim sistemlerinin ve arazi kullanımının devamlılığını sağlamak. Bu amaç için yarımadada pek çok ziyaret gerçekleştirildi ve 50 farklı paydaşa görüşleri soruldu.
Saha çalışmalarının ardından Seferihisar Doğa Okulu, 7-8 Şubat tarihlerinde Datça ve Bozburun yarımadalarından, Anadolu’nun farklı bölgelerinden 35 farklı paydaşın katıldığı iki günlük bir buluşma düzenledi. Buluşmaya Sındı Köyü, Kızlan Köyü, Hızırşah Köyü, Palamutbükü, Taşlıca Köyü’nden gelen üreticilerin yanında DAÇEV, SAD, Datça Yerel Tarih Derneği, Reşadiye Mahallesi Eğitime Destek ve Güzelleştirme Derneği, Akdeniz Yeşilleri Derneği, Akdeniz Koruma Derneği, Doğa Kültür ve Yaşam Derneği, Doğa Araştırmaları Derneği, Doğa Koruma Merkezi ve Doğa Derneği katıldı. Böylece 5 farklı köyden 14 yerel üretici ve Datça Bozburun Yarımadaları’nda çalışan 11 sivil toplum kuruluşu bir araya geldi.
Projenin son aşaması olan 5-8 Mart tarihlerindeki ikinci buluşma Datça ve Bozburun’da gerçekleşti. Buluşmanın birinci gününde Bozburun yarımadasındaki binlerce yıllık geleneksel üretim alanları ve geleneksel üretimin biyolojik çeşitlilik ile olan derin ilişkisi incelenirken bir yandan da yarımadaların farklı uçlarında yaşayan üreticiler birbirlerinin deneyimlerini paylaşma fırsatı buldular. İkinci gün ise Datça yarımadasındaki Kızlan, Palamütbükü, Sındı köyleri ziyaret edilerek bu köylerdeki üretim ve yaşam biçimlerine tanık olundu. Datça, Bozburun ve Anadolu’nun farklı yerlerinden bir araya gelen 45 kişinin tek amacı yarımadaların hem insan hem doğal çeşitliliğinin hem de geleneksel üretimin devam etmesi.
Proje yürütücüsü Burçin Feran, yaptığı açıklamada; “Bu proje sayesinde Datça ve Bozburun’daki üreticiler ve diğer paydaşlar ile bir aile gibi olduk. Bu buluşmalarımızın amacı Datça’daki paydaşların yarımadanın bütünüyle ilgili ortak bir algıya sahip olması, yarımadadaki paydaşların birbirlerini tanımalarını, gerçek bir iletişim ağının oluşmasının desteklenmesi. Bu birlikteliğin oluşmasıyla, yarımadalardaki yerel üreticiler, sivil toplum örgütleri ve büyük şehirleri bırakıp buraya yerleşenler birbirlerini destekleyecek, Datça ve Bozburun’un zenginliğini koruması için birlik halinde çalışabilecekler” dedi.