Tatil için ilçeye gelen kulüp üyeleri, dünyaca ünlü Babadağ Hava Sporları ve Rekreasyon Merkezi bin 700 pistinden, beş görme engelli tandem (ikili) atlayış yaptı. Gökyüzünde yaklaşık 25-30 dakika kalan görme engellilere pilotlar gökyüzünü ve manzarayı anlatırlarken bazıları da yamaç paraşütünü kullanmaya çalıştı. Hayallerindeki uçuşu gerçekleştiren görme engelliler Belcekız Plajına inişte de zorlanmadılar.
İlk kez yamaç paraşütüyle atlayan Yusuf Esin, “Arkadaşlarla İstanbul’dan geldik. Daha önce hiç uçmamıştım, ilk defa burada uçtum. Bir boşluğa atlıyorsun, dünya ile kopmuş gibisin, çıkmak istemiyorsun. Harika bir duyguydu. Ben yüzde 10 görüyorum. Yukarıda mavinin ve yeşilin tonları birbirine karışıyor. Az bile görüyor olsam oradaki güzellikler gerçekten yaşanmaya değer. İmkan olsa tekrar uçmak isterim” dedi.
İstanbul’dan gelen Şule Yazıcı ise, “İlk defa uçtum. Paraşüt pilotu yukarıda manzarayı anlattı. Göremesem de manzaranın güzelliğini hissettim. Rüzgarı hissettim. Yerde bastığımız gibi değil yukarıda. Yukarıda kendimi çok özgür hissettim. Paraşüt pilotu paraşütü nasıl kullanmam gerektiğini bana anlattı ve ben de kullandım. Çok güzel bir duyguydu. Tekrar uçmak isterim” diye konuştu.
Recep Selvi ise, “İstanbul’da milli eğitimde memurum. Aynı zamanda sporcuyum, futbol oynuyorum. Paraşütle uçmak çok güzel bir duyguydu. Genelde lunapark maceralarımız oldu. Ama ilk defa paraşütle uçtum. Hayalini bile kuramadığım bir şey gerçek oldu. Çok az bir görüşüm var. Onun sayesinde yukarıdan denizi görebildim. Kıyıları, dağların, binaların siluetlerini fark ettim. En güzel boşlukta olup rüzgarı hissetmek. Kuşlar gibi özgürsün. Hiçbir korku yok, endişe edecek bir şey yok. Bütün korkular sen uçarken onlarda uçup gidiyormuş. Tekrar uçmak tabi ki isterim” dedi.
Hiç korkmadığını ifade eden Nazmi Köybaşı da, “İlk defa uçtum. Çok güzel bir duyguydu. Adrenalin yüklüydü. Anlatmaya kelimeler yetmez. Kuşlar gibi özgür hissettim. Uçmadan önce heyecanlıydım ama havalandıktan sonra o heyecan da geçti” şeklinde konuştu.
Pilot Onur Kaya ise, “Ben düz uçuş olacak diye bekledim. İlk başta manzarayı anlattım ve daha sonra akrobasi yapalım mı diye sordum ve akrobasi yaptık. Daha sonra yere inene kadar akrobasi hareketleri yaptık. Kendisi çok cesaretli. Geldikleri için ben de çok mutlu oldum. Güzel duygular yaşattık kendilerine, ben de çok keyif aldım” diye konuştu.
Pilot Abu Alay da, “Ben biraz korkmasını bekliyordum ama arkadaşımız gayet sakindi. Kalkar kalkmaz bana bulutların arasında mıyız diye sordu. Beni şaşırttı. Biz onlar gibi göremiyoruz. Onlar bizden daha iyi görüyorlar” dedi.