“ARICILIK TEŞVİK EDİLİRKEN, ALANLAR GÖZ ARDI EDİLDİ”
Türkiye’de geçen yıllara göre çam balı üretiminde düşüş yaşandığının doğru olduğunu belirten Şahin, “Bundan 15-20 yıl önce kovan başı bal üretimimiz 25-30 kilo bal alıyordu. Günümüzde kovandaki popülasyon miktarı artmasına rağmen üründe azalmanın nedeni belli. 10 yıl önce Muğla’da 430 bin kovan vardı. Bugün bu rakam 1 milyon 280 bin. 15 yıl önce Türkiye’de 3,5 milyon kovan vardı. Bugünkü kovan sayısı 7 milyon. Kovan sayısının artışına paralel olarak üretim alanlarında, çam balı alanlarında ve çiftliklerimizde daralmalar var. Vatandaşlarımız arıcılığa teşvik edilirken, bu alanlar hep göz ardı edildi. Arıcılık yapacak vatandaşlar ile alanlar paralel olarak büyütülmedi. Gelişmiş ülkelere baktığımızda Kanada’da ve Çin’deki çiftliklerde ballı bitkiler ekilerek hem hayvancılıkta, hem de arıcıların yaralanacağı ürünler ekerek vatandaşın hizmetine sunmuşlar. Bizde ise çiftliklerimize vatandaşlarımız rahatlıkla giremiyor. Bütün çiftlik alanlarımız, kullanılmayan tarımsal alanlarımıza ballı bitkiler ekilerek vatandaşlarımızın kovanlarını arttırdığı oranda bu alanların da arttırılması gerekiyor. Dünyada çam balının üretim merkezi olan ülkemizde geçmişe oranla çam balı üretim miktarı ile üretim alanları arasında yüzde 30-40’lara varan bir azalma var. Bunun başlıca nedeni de orman yangınları ve buna benzer etkenler. Bu etkenlere göre çam balındaki verimsizlik kaçınılmaz hale geldi” dedi.
ORMAN, TARIM VE KALKINMA BAKANLARINA ÇAĞRI
Verimsizliği tetikleyen etkenlerden birisinin de arıcıların teknik gelişmelere yeteri kadar uyum sağlayamaması olduğunu açıklayan Şahin, “Ama en temel etki kullanılan alanların yetersiz olmasıdır. Buradan Türkiye Arıcılar Birliği olarak Tarım, Orman ve Kalkınma Bakanlığımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye’de vatandaşlarımızı arıcılığa kanalize etmesine karşı çıkmıyoruz. Mevcut arıcıların teknolojik olarak geliştirilmesinden yanayız, verimli sahaların geliştirilmesinden yanayız. Arıcılık teşvik edilirken ballı bitkilerin de teşvik edilmesinin sağlanması gerekir. Bugün konjonktürüne baktığımızda kilometre kareye düşen kovan sayısı 0,80’dir.Bunun için yok yere verim düşüklüğünde vatandaşları ve arıcıları suçlamanın bir mantığının olmadığını düşünüyorum” dedi.