Dünya enerji arayışlarında, petrol ve doğal gazın yerini alacak alternatifler üzerine yoğunlaşılıyor. Küresel enerji krizi, nükleer enerjinin tekrar gündeme gelmesine neden oluyor ve bu, petrol ve doğal gaz endüstrisinin hegemonyasını sorguluyor.
Türkiye-Rusya işbirliği, nükleer enerjiye olan ilginin somut bir örneği olarak 70 yıllık bir hayali gerçeğe dönüştürüyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) yaşanan gelişmeler, bu işbirliğinin somut sonuçlarını gösteriyor. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin'in belirttiğine göre, bu yılın sonuna doğru 1. ünitede test amaçlı elektrik üretiminin başlaması hedefleniyor. Reaktör binasına monte edilen kutup vincinin ve turbo jeneratör kurulumunun tamamlanmasıyla birlikte, önemli bir aşama kaydedildiğini ifade ediyor.
Santralin işleyişi için hayati öneme sahip olan suyun temini için gerekli altyapının tamamlandığı ve su vermeye hazır durumda olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Akkuyu NGS'de çalışanların önemli bir kısmının kadınlardan oluştuğu ve bu kadınların projede önemli roller üstlendiği vurgulanıyor.
Çalışmaların büyük bir kısmının Türk vatandaşları tarafından yürütüldüğüne ek olarak, Rusya'da eğitim gören ve Akkuyu'da çalışmaya başlayan genç mühendislerin gelecekte Türkiye'deki mühendislik sektörünü şekillendireceği öngörülüyor. Bu, Türkiye'nin enerji sektöründe hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önemli bir rol oynamasına yönelik umutları artırıyor.