Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "ABD Başkanı Trump tarafından kamuoyuna sunulan ve 20 maddelik plan olarak anılan barış planı önerisi kağıt üzerinde ateşkes, esir takası ve insani koridor vaatleri taşımaktadır. Ancak planın niyeti, uygulanma mekanizması ve sahadaki etkilerine dair ciddi şüphelerimiz bulunmaktadır" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. PKK elebaşı Öcalan adına TBMM’de slogan atılmasına değinen Destici, "Maalesef bugün gelinen durumdan, bugün milletimize yaşatılanlardan, gazi Meclisimizin uğradığı saldırıdan dolayı büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Yüreğinde vatan, millet, devlet sevgisi olan, bayrak sevgisi olan, ezan sevgisi olan hiçbirimizin kabul etmeyeceği bir süreç yaşanıyor. Ve bu sürecin bir tarafında bulunan PKK’nın elebaşı, onun siyasi uzantıları, onun terör örgütü uzantıları her türlü hadsizliği, pervasızlığı yapmaya devam ediyorlar. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bu Meclisin büyüklüğüne, dokunulmazlığına, itibarına, gaziliğine, bu Meclis Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran meclistir. Bu Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten meclistir. Bu Meclis, 15 Temmuz darbe gecesi darbeye karşı en dik duruşun gösterildiği noktalardan birisidir. Ve maalesef üzgünüz bir o kadar da hiddetliyiz, öfkeliyiz, kızgınız. Maalesef dün gazi Meclisimizde Türk milletinin bütün fertlerini rahatsız eden, bu ay yıldızlı albayrağın altında bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koyan herkesi rahatsız eden bir çirkinlik, bir hadsizlik ve bir pervasızlık yaşanmıştır. 40 yıldan fazla bir süredir devleti yıkmaya, ülkeyi bölmeye, milleti parçalamaya çalışan emperyalist küresel ve bölgesel güçlerin desteği ve maşası olarak Türk milletine, Türk devletine, Türk vatanına saldıran, binlerce askerimizin, polisimizin, güvenlik korucumuzun kanını elinde bulunduran bir terör örgütünün elebaşı için sloganlar atılmıştır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bunu evvel emirde lanetliyoruz, kınıyoruz ve mutlaka ama mutlaka bunun hesabının sorulması gerektiğini açık yüreklikte ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Bu ülkede Kürt sorunu diye bir sorun yoktur"
Öcalan’ın hiçbir sebeple affedilemeyeceğini söyleyen Destici, "Terör örgütü lideri ya da kadroları için af çıktı da bizim mi haberimiz olmadı? Ya da terörsüz Türkiye diye başlatılan, müzakeresiz, pazarlıksız, şartsız yürüyeceği açıklanan süreç noktalandı da PKK tüm unsurlarıyla silah bıraktı, kendini feshetti de bizim mi haberimiz olmadı? Velev ki bunlar olsa dahi PKK elebaşı, İmralı canisi, 40 bin kişinin katillerinin başı, bu katliamların sorumlusu yine de affedilemez. Bu sadece bir hadsizlik değil, doğrudan hukuka ve milli iradeye hakaret ve bu devlete ve bu millete meydan okumadır. Herkes şunu bilsin ki en çok da bu meydan okumayı gerçekleştiren zavallılar, kandırılmışlar, satılmışlar, hainler şunu bilsin ki bu meydan okumanın da hesabı sorulacaktır. Mecliste kurulan komisyonun adı bellidir, görevi bellidir, sınırları bellidir. Fakat PKK’nın siyasi uzantısı Mecliste kurulan komisyonun görevi dışında, sınırları dışında talepleri zorlamaktadır. Sanki o komisyon olmayan tırnak içinde ’Kürt sorunu’nu çözmek için kurulmuş bir komisyon gibi lanse edilmektedir. Daha önce de ifade ettim. Bu ülkede Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Bu mesele çözülmüştür. Ben Mecliste de bütün genel başkanların olduğu toplantıda bunu söyledim ve hepsine birden sordum; ’Siz Kürt sorunu derken neyi kastediyorsunuz? Demokratik bir sorundan mı bahsediyorsunuz? Yoksa bir statü sorunundan mı bahsediyorsunuz?’ Bu demokratik bir sorunsa bu çözülmüştür. Evet bu ülkede Kürtler vardır ve bizim kardeşimizdir. Zazalar vardır, bizim kardeşimizdir. Araplar vardır, bizim kardeşimizdir. Gürcüler vardır, bizim kardeşimizdir. Arnavutlar vardır, bizim kardeşimizdir. Boşnaklar vardır, bizim kardeşimizdir. Türkmenler, Yörükler vardır, bizim kardeşimizdir. Ama bunların hepsinin ortak bir adı vardır; o da Türk milletidir" dedi. "SDG’nin silah bırakması için adres İmralı değil, ABD’dir"
Terörle mücadele sürecinin iyi niyetle yönetilebilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Destici, "PKK silah bıraktı mı? Kendini feshetti mi? Feshetmedi. İran’daki de duruyor, Irak’taki de duruyor, Suriye’deki de duruyor. Peki hal böyleyken TBMM ya da devlet adına herhangi bir kurum ya da hükümet adına herhangi bir birim hangi adımı atacaktır ya da atabilecektir? Bu tür süreçler iyi niyetlerle devam etmez, ki karşımızda zaten iyi niyetli bir topluluk da yoktur. Suriye’nin kuzeyindeki SDG’nin silah bırakması ya da mevcut Suriye hükümetiyle entegre olması isteniyorsa adres İmralı değil, Washington’dur ve ABD’dir. Bu çok açık ve nettir. Çünkü ellerindeki silahlar Amerikan silahlarıdır. Bindikleri arabalar Amerikan arabalarıdır. Harcadıkları paralar Amerikan dolarıdır. Bütün varlıklarını onlara borçludurlar" açıklamasında bulundu. "Gazze’deki ateşkes planlarının sahadaki etkilerine dair ciddi şüphelerimiz bulunmaktadır"
Sumud Filosu’nun büyük işler başardığını belirten Destici, ABD’nin Gazze için hazırladığı 20 maddelik barış planına ilişkin de şunları söyledi:
"O kahramanlar gerçekten büyük bir iş başardılar. Hepsine bir kez daha şahsım, camiam adına şükranlarımı sunuyorum. Evet belki Gazze’ye ulaşamadılar ama Gazze’nin feryadına yetiştiler. Pek çoğu ülkemize ve ülkelerine döndüler. Ama hala İsrail’de tutsak olarak bulunanlar var. Bunların içerisinde bildiğim kadarıyla üç milletvekilimiz de var. O grubun da bir an önce Türkiye’ye getirilmesini ve bu zalimlerin, soykırımcıların elinden kurtarılmasını bekliyoruz. ABD Başkanı Trump tarafından kamuoyuna sunulan ve 20 maddelik plan olarak anılan barış planı önerisi kağıt üzerinde ateşkes, esir takası ve insani koridor vaatleri taşımaktadır. Ancak planın niyeti, uygulanma mekanizması ve sahadaki etkilerine dair ciddi şüphelerimiz bulunmaktadır. Bazı aktörlerin bu metni hızlıca olumlu karşılaması tek başına güven oluşturmaz. Bu planın, bu ve zulüm şartlarının oluşmasına sebep olan ABD Başkanı Trump ile İsrail Başbakanı Netenyahu’nun eş güdümlü ve eş zamanlı hazırlanıp son çare olarak dünya kamuoyuyla paylaşılması bile bizce başlı başına bir kuşku ve güvensizlik nedenidir." "Kalemi kırılan bir terörist başının bugün affı konuşulmaktadır"
Terör eylemleri ve diğer büyük suçlarla alakalı verilen cezalara ilişkin konuşan Destici, "Ömür boyunca hapishanelerde çürümesi gereken, bu ülkenin mukadderatına defalarca ihanet etmiş, onlarca masum evladımıza, askerimize, polisimize, sivil vatandaşımıza kıymış insanlar ağırlaştırılmış müebbet almalarına rağmen 25-30 sene sonra salınmaktadırlar. Kalemi kırılan bir terörist başının bugün affı konuşulmaktadır. O gün idam cezası uygulansaydı bugün bu konuşulacak mıydı? Türkiye’nin böyle bir problemi olacak mıydı? İşte onun için buradan çok açık bir çağrıda bulunuyoruz. Biz hiçbir şekilde bahsettiğimiz suçlar dışında bir affa, özel olarak da devreye sokulmak istenen genel af fikrinin uygulanmasına da karşıyız" ifadelerini kullandı.
HABER KAYNAĞI : İHA