Türk Patent ve Marka Kurumunca 2021 yılında coğrafi işaretle tescillenen testi kebabının kökleri, Kapadokya'nın bin yıllık zengin mutfak kültürüne dayanıyor. Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin öğretilerinde de kendine yer bulan bu özel lezzet; et, yöresel sebzeler ve çeşitli baharatların eşsiz uyumuyla hazırlanarak, kara fırınlarda yaklaşık iki buçuk saat boyunca pişiriliyor. Kızılırmak'ın eski yataklarından elde edilen üç farklı toprağın karışımıyla üretilen özel boğumlu testilerin içine yerleştirilen malzemeler, ağız kısmı hamurla kapatıldıktan sonra uzun süre fırında bekletiliyor. Fırından çıkarıldıktan sonra kırılarak servis edilen testi kebabı, hem sunumu hem de lezzetiyle Kapadokya'nın simge yemeklerinden biri haline gelmiş durumda.

Testi Kebabının Sırrı: Bin Yıllık Gelenek ve Üç Farklı Toprak

Yaklaşık 4 bin yıllık Anadolu yemek kültürünü araştıran Şef Ulaş Tekerkaya, Kapadokya'nın tescilli lezzeti testi kebabının tarihinin yaklaşık bin yıl öncesine uzandığını belirtiyor. Tekerkaya, Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Çömlek kırıldığında içindeki öz ortaya çıkar. Kırılmadan içindeki sırrı göremezsin" sözünün, testi kebabının sunum ritüelini ve felsefesini yansıttığını ifade ediyor. Bölgeye özgü üç farklı topraktan yapılan testilerde, etin, sebzelerin, baharatların ve geleneksel olarak kullanılan sade yağın (günümüzde kuyruk yağı) kısık ateşte uzun süre pişmesiyle ortaya çıkan eşsiz lezzet, Kapadokya'da asırlardır süregelen bir gelenek olarak günümüzde de yaşatılıyor. Testi kebabı, hem yapılış şekli hem de sunumuyla Kapadokya'yı ziyaret edenlerin mutlaka tatması gereken yöresel bir lezzet olarak öne çıkıyor.

HABERİ SİTEDEN OKU...