?>

Buzul çağından bu yana Eğirdir Gölü ilk kez ikiye bölündü

Türkiye'nin dördüncü büyük gölü ve önemli içme suyu rezervi olan eğirdir gölü, kuraklık ve yoğun tarımsal sulama nedeniyle geçtiğimiz günlerde ikiye ayrıldı. Dronla kaydedilen görüntülerde gölün orta kesimlerinde suyun tamamen çekildiği, vatandaşların ise gölün ortasından yürüyerek karşıya geçmeye çalıştığı görüldü. ısparta uygulamalı bilimler üniversitesi eğirdir su ürünleri fakültesi öğretim üyesi prof. Dr. Fahrettin küçük, “şu anda bile 10 yıl boyunca aralıksız yağmur ve kar yağsa, biz gölden çektiğimiz yeraltı sularını eski seviyesine getiremeyiz” dedi.

Gündem - 2 ay önce

Türkiye’nin dördüncü büyük gölü ve önemli içme suyu rezervi olan Eğirdir Gölü, kuraklık ve yoğun tarımsal sulama nedeniyle geçtiğimiz günlerde ikiye ayrıldı. Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Küçük, "Şu anda bile 10 yıl boyunca aralıksız yağmur ve kar yağsa, biz gölden çektiğimiz yer altı sularını eski seviyesine getiremeyiz" dedi.

Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan ve "yedi renkli göl" olarak bilinen Eğirdir Gölü, kuraklık, azalan yağışlar ve bilinçsiz tarımsal sulamanın etkisiyle dramatik şekilde küçüldü. Geçtiğimiz haftalarda gölün kuzey ve güney havzaları arasındaki bağlantı koptu ve göl ikiye bölündü. Dronla kaydedilen görüntülerde, gölün orta kesimlerinde suyun tamamen çekildiği, yer yer adacıkların oluştuğu ve vatandaşların gölün ayrılan kısmından yürüyerek karşıya geçtiği görüldü. Bölgeye gelen bazı vatandaşlar ise gölün ayrıldığı kısmın kenarında bulunan yüksek bir noktaya çıkarak manzarayı büyük bir üzüntüyle izledi. "Eğirdir Gölü en kötü dönemini yaşıyor"

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Küçük, gölde yaşanan bu sürecin yıllar önce bilimsel çalışmalarla öngörüldüğünü belirtti. "Eğirdir Gölü ve Türkiye’nin Göller Bölgesi, hatta Orta Anadolu gölleri şu anda en kötü dönemlerinden birini yaşıyor" diyen Prof. Dr. Küçük, "Eğirdir Gölü ile birlikte Beyşehir Gölü de giderek kurumaya yüz tuttu. Son günlerde özellikle son bir hafta içerisinde Eğirdir Gölü’nün ikiye bölünmüş olması bu durumun en somut göstergesi. Aslında bu gelişme, daha önce yapılan bilimsel çalışmalarda öngörülmüştü. Gölün kuzeyi ile güneyi arasındaki bağlantının kopması, gölü canlı bir organizma gibi düşündüğümüzde bir organın diğerinden ayrılması anlamına geliyor" dedi. "İnsan müdahalesi devam ettikçe göllerin kurumamasını beklemek mümkün değil"

Özellikle Hoyran bölgesinde tabandan ve çevreden çıkan kaynak suları Eğirdir Gölü’ne göre kısmen daha fazla olduğu için burada taze su girişinin olduğunu belirten Küçük, "Ancak alt havzaya taze su girmediği sürece biyolojik bir varlık olan Eğirdir Gölü yavaş yavaş canlılığını kaybedecektir. Aslında göllerin yok olması doğal bir süreçtir. Holosen dönemi dediğimiz son buzul çağından günümüze kadar, yani yaklaşık 30 bin yıldır Anadolu’daki tüm iç suların giderek derinliğini kaybettiğini, sıcaklık artışı ve iklim değişikliğiyle birlikte kaynakların azaldığını ve göllerin sığlaştığını görüyoruz. Ancak son 20–30 yılda bölgemizde yapılan yoğun tarım, meyvecilik ve sulama faaliyetleri bu süreci hızlandırmış, göllerin daha erken kurumasına neden olmuştur. Yani iklim değişikliği kadar insan etkisi de çok büyük. İnsan müdahalesi devam ettikçe göllerin kurumamasını beklemek mümkün değil" ifadelerini kullandı. "Eğirdir Gölü, mevcut gidişat sürerse 10 yıl içinde iki küçük göle ayrılabilir"

Türkiye’de özellikle Anadolu’daki yer altı sularının sürekli çekildiğini ifade eden Küçük, "Burada kötü bir gerçek var. Şu anda bile 10 yıl boyunca aralıksız yağmur ve kar yağsa, biz çektiğimiz yer altı sularını eski seviyesine getiremeyiz. Bu nedenle yakın zamanda göllerin eski haline dönmesi pek mümkün görünmüyor. Örneğin Eğirdir Gölü’nün derinliği sadece bir yıl içerisinde yaklaşık 1 metre azaldı. Her azalma kuruma sürecini hızlandırıyor. Çünkü su seviyesi düştükçe göl sığlaşıyor, güneş ışınları tabana kadar ulaştığı için su daha hızlı ısınıyor ve buharlaşma artıyor. Bu da süreci göl aleyhine işletiyor. Tahmini olarak mevcut süreç devam ederse önümüzdeki 10 yıl içerisinde Eğirdir Gölü iki küçük çanak gölüne dönüşebilir" şeklinde konuştu. "İnsan etkisi çok büyük yaralar açtı"

Çözümün doğadan beklendiğini ama doğanın kendi düzenini gösterecek durumda olmadığını söyleyen Küçük, "Çünkü insan etkisi çok büyük yaralar açtı. Yağmur ve kar yağmadığı sürece alınacak önlemler gölün lehine sonuç vermeyecektir. Ancak en azından süreci yavaşlatabiliriz. Bunun için yer altı sularının tarımsal kullanımının tamamen durdurulması ve yalnızca içme suyu için kullanılması gerekir. Çünkü yer altı su seviyeleri düştükçe tektonik yapıya sahip olan bu çöküntü gölü çatlaklardan ve düdenlerden su kaybetmeye devam edecektir. Bu da gölün dolmasını engeller" dedi.

Ne kadar yağmur veya kar yağarsa yağsın gölün eski haline gelmesinin artık mümkün olmadığını kaydeden Küçük, "Yerel halk ise durumun önemini yeterince kavramış değil. Bu noktada önerim, Türkiye’deki tüm belediyelerin su kullanımı konusunda eğitilmesi ve örnek olmasıdır. Belediyeler ve kamu kurumları halka tasarruf mesajları verse de önce kendilerinin uygulaması gerekir. Örneğin, yağmurlu havalarda dahi karayollarının ortasındaki refüjlerde çimlerin sulandığını görüyoruz. Oysa çimi sürekli yeşertmeye çalışmak yerine peyzajı farklı şekillerde kullanmamız çok daha yararlı olacaktır" dedi. "Artık ağaçlardan da umudumuz kalmadı"

Gölün ikiye bölündüğü kısma gelen Eğirdirli çiftçi Mehmet Erdem ise, "İki yıldır bu gölde çalışıyorum. Bu gölün derinliği 18 metreydi, şimdi ise 4 metreye düştü. Biz bahçelerimizde sulama sistemini sondaj yöntemiyle kullanıyoruz. Eğer göl tamamen çekilirse bizim sularımız da azalır. Susuzluktan sondaja indirdiğim pompam hava almaya başladı. Artık ağaçlardan da umudumuz kalmadı. Eğirdir tamamen tehlike altında. Buradaki balıkçılar da artık ava çıkamıyor. Durum çok kötü. Yetkililerin biran önce çözüm bulmasını bekliyoruz" dedi.

HABER KAYNAĞI : İHA
Haftanın Öne Çıkanları

Edremit’te trafik kazası: 2 yaralı

2025-10-01 09:21 - Asayiş

Yağış beraberinde kazayı getirdi; 2 kişi yaralandı

2025-10-01 10:32 - Asayiş

Ordu’da trafik kazası: 3 yaralı

2025-10-01 09:09 - Asayiş

Otomobil su borusu yüklü traktör römorkuna çarptı: 2 yaralı

2025-10-01 09:22 - Asayiş

İki kuzenin kullandığı araçlar çarpıştı: 1 yaralı

2025-10-01 10:07 - Asayiş

Elazığ’da trafik kazası: 3 yaralı

2025-10-01 09:59 - Asayiş

Osmaniye’de otomobil takla attı: 3 yaralı

2025-10-01 00:31 - Asayiş

Antalya’da motosiklet devrildi: 2 Hollandalı turist yaralandı

2025-10-01 10:21 - Asayiş

Şerit değiştiren otomobil motosiklete çarptı

2025-10-01 10:30 - Asayiş

Nilüfer’de Balkan Panayırı ortak şarkıya dönüştü

2025-09-29 14:30 - Magazin

İlgili Haberler

Karatay’da 10 bin 400 metrekarelik alanda fidan dikildi

16:15 - Gündem

Yunusemre’de ağaçlandırma çalışmaları sürüyor

15:44 - Gündem

Söke Belediyesi’nden Sazlı Mahallesi’ne yeni Çocuk Oyun ve Dinlenme Alanı

15:44 - Gündem

Milli Park’ta risk azaltma çalışmaları sürüyor

15:43 - Gündem

Burhaniye’de 400 fidan toprakla buluştu

15:24 - Gündem

Günün Manşetleri

Odun kesmek isterken, ayağını kesti

14:14 - Asayiş

Jurecka: "Fenerbahçe’den puan alacağımıza inanıyoruz"

14:00 - Spor

Kivide 13 bin 800 ton hasat

12:26 - Ekonomi

Rusya: "Ukrayna Voronej’e ABD yapımı ATACMS füzeleri ateşledi"

12:15 - Siyaset

Kış mevsiminin vazgeçilmezi turşu tezgahları süslemeye başladı

11:54 - Genel