Öneş Derici, olayın sadece yabancı işgücü değil, aynı zamanda denetim, koordinasyon ve kamu güvenliği açısından ciddi bir belirsizlik yarattığını belirterek, “Bu kadar büyük bir grubun maden şirketlerinde çalıştırılmak üzere ilçeye getirilmesi konusunu ilgili Bakanlıklar tüm yönleriyle açıklamak zorundadır” dedi.
Hükümet maden şirketlerinin her isteğine neden göz yumuyor?
Süreyya Öneş Derici’nin, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yöneltilen sorular arasında, 300 kişiye toplu şekilde
e-devlet şifresi verilip verilmediği, bu kişilerin pasaport ve geçmiş güvenlik taramalarının yapılıp yapılmadığı, Milas’a getirilen işçilerin sayısı ve uyruklarının net olarak açıklanması, verilen ikamet izinlerinin süresi, aralarında Türk vatandaşlığına geçen olup olmadığı, çalışma izni ve ikamet denetimlerinin ne sıklıkla yürütüleceği hususları yer aldı. Ayrıca Muğla’nın tüm ilçelerinde hangi uyruktan kaç yabancı işçinin çalıştığına ilişkin güncel dağılımın kamuoyuyla paylaşılması da talep edildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a ise; yabancı işçilerin çalışma izni başvurularını ve süresinin, ikamet statülerinin ve hangi amaçla istihdam edileceklerine ilişkin sorular yönelten Öneş Derici, bölgede ucuz işgücü kullanımına dayalı uygulamaların yerli istihdamı ve çalışma düzenini olumsuz etkileyeceğine dikkat çekerek, “Bu tablo ucuz işgücü amaçlanması sebebiyle reel ücretlerde düşme yaşanacağının göstergesidir, sosyolojik, ekonomik ve güvenlik açısından riskler barındırmaktadır” ifadelerini kullandı. CHP Muğla milletvekili, ‘hükümet, maden şirketlerinin her isteğine neden göz yumuyor, bunu açıklamak zorundadır’ dedi.
Öneş Derici, bakanlıklardan gelecek açıklamaların hem Muğla’da hem de ülke genelinde kamu güvenliği ve çalışma hayatının sağlıklı işleyebilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.