1 diyabet hastalarına sağlanması gerektiğini ifade ettiler.
Türkiye Diyabet Programı (TURDEP) verilerine göre Samsun’da 150 bin, tüm Karadeniz illerinde ise 540 bin civarında diyabet hastası var. Karadeniz’deki ilk ve tek dernek olan Karadeniz Diyabet Derneği üyeleri; her 100 kişiden 14’ünün diyabetli olduğu Türkiye’de bu durumu tersini çevirmek ve çocuklardaki diyabetin önüne geçmek için faaliyetlerini yürütüyor. "Samsun’da 150 bin diyabetli var"
Derneğin kurucu başkanı İç Hastalıkları ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Emin Dinççağ, "Samsun’da 150 bin diyabetli var. Dernek; diyabetin önlenmesi ve bu konuda çalışmalar yapmak üzerine faaliyet gösteriyor. Ayrıca diyabetlilerin sorunlarını da gündeme getiriyor. Hızla artan obezite ve şeker hastalığının önlenmesi, obezite ile çocukluk yaşlarında mücadele etmekle mümkündür. Çocukları bu hastalıklar konusunda bilgilendirmek, onları spora ve sağlıklı beslenmeye teşvik etmek amacıyla Sağlık Bakanlığı’nın obezitenin önlenmesi konusundaki çalışmalarına KDD olarak katkı sağlamak için ‘Çocuk Obezitesinin Önlenmesi Projesi’ gerçekleştirmek istiyoruz. Gelecekte daha sağlıklı bir nesil yetiştirmek bilinciyle bu projeye önem veriyoruz" dedi. "Tüm tip-1 diyabet hastalarına verilmeli"
Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Bektaş ise "Derneğimiz diyabetlilerin sesini duyurmanın yanı sıra birçok proje ve çalışmaya da imza atmaktadır. Karadeniz’in en büyük STK’larından biriyiz. Diyabetli çocuklarımıza şeker ölçüm cihazı verildi. Bu sayede çocukların parmakları her gün defalarca delinmek zorunda kalmıyor. Ancak diyabetli gençlerimizde sensör yok, onlara verilmedi. Üniversite okuyan ya da mezun olup sigortalı bir işe giremeyen gençler var. Şu anda sadece 18 yaş altı diyabetlilere sensör veriliyor. Bu sensörler maliyetli olduğundan birçok aile gençlere sensör tedarik edemiyor. Bu sensörler sayesinde şekerin durumu 24 saat telefondan takip ediliyor ve uyarı sayesinde ani müdahale edebiliyoruz. Tüm tip-1 diyabet hastalarına bu sensörlerin sağlanmasını istiyoruz. Çünkü bu hastalar uykuda ve tek kaldıklarında nöbet geçirebilirler. Bu da geri dönüşü olmayan üzücü durumlara sebebiyet verebilir. O nedenle tüm tip-1 diyabet hastalarına sensör istiyoruz. Bu sensörler o kadar işe yarıyor ki verdiği uyarılar sayesinde vücuttaki olumlu veya olumsuz durumları anında görüp, müdahalede bulunabiliyoruz" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA