İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD yönetimiyle nükleer müzakerelere yeniden başlamak için tazminat şartlarının olduğunu belirterek, "Müzakerelerin ortasında bize neden saldırdıklarını açıklamalılar. Gelecekteki müzakereler sırasında bunun tekrarlanmayacağından emin olmamız gerekiyor. Ve verdikleri zararı telafi etmeliler" dedi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD basınına çarpıcı açıklamalarda bulundu. ABD’deki Donald Trump yönetimiyle nükleer müzakerelere yeniden başlamak için tazminat şartlarının olduğunu belirten Arakçi, "Müzakerelerin ortasında bize neden saldırdıklarını açıklamalılar. Gelecekteki müzakereler sırasında bunun tekrarlanmayacağından emin olmamız gerekiyor. Ve verdikleri zararı telafi etmeliler" ifadelerini kullandı.
Abbas Arakçi, İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarla başlayan gerilim sırasında ve sonrasında ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile iletişim kurduklarını ve "kazan-kazan" temelli bir çözüm önerisinde bulunduğunu aktardı. Arakçi, "Müzakere yolu dar, ama imkansız değil. Üstlerimi, müzakerelere gidersek karşı tarafın gerçek bir kararlılıkla kazan-kazan temelli bir anlaşma için masaya geleceğine ikna etmem gerekiyor" dedi. "Güven artırıcı gerçek adımlar bekliyoruz"
Özel Temsilci Witkoff’un kendisini ikna etmeye çalıştığını ve görüşmelere yeniden başlamayı teklif ettiğini belirten Arakçi, "Onlardan güven artırıcı gerçek adımlar bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Witkoff’a mesajının çok karmaşık olmadığını söyleyen Arakçi, "Son saldırılar, İran’ın nükleer programı konusunda askeri bir çözümün mümkün olmadığını gösterdi. Ama müzakereyle bir çözüm bulunabilir" diye konuştu.
ABD tarafının güven tazelemesi gerektiğini yineleyen İran Dışişleri Bakanı Arakçi, "Müzakere karşıtı duygular çok güçlü. İnsanlar bana, ‘Artık zamanını boşa harcama, onlara bir daha kanma. Eğer müzakere masasına gelirlerse bu sadece başka niyetlerini örtbas etmek içindir’ diyor" şeklinde konuştu. "Zenginleştirmeye ne zaman ve nasıl yeniden başlayacağımız şartlara bağlı"
İsfahan yakınlarındaki üçüncü ve yeni bir nükleer zenginleştirme tesisinin de saldırıya uğradığını İran cephesinden ilk kez doğrulayan Arakçi, "Bildiğim kadarıyla zenginleştirme hazırlıkları yapılmıştı, ancak saldırıya uğradığında aktif değildi" dedi.
Nükleer tesislerde meydana gelen zarara rağmen Tahran yönetiminin uranyum zenginleştirme yeteneğini hala elinde bulundurduğunu hatırlatan Arakçi, "Binalar yeniden inşa edilebilir, makineler değiştirilebilir. Çünkü teknoloji elimizde. Tesislerimizde çalışmış çok sayıda bilim insanı ve teknisyenimiz var. Ama zenginleştirme çalışmalarına ne zaman ve nasıl yeniden başlayacağımız şartlara bağlı" ifadelerini kullandı. Arakçi’dan "sıfır zenginleştirme" resti
ABD Başkanı Trump’ın İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmasını şart koştuğu sürece anlaşmanın mümkün olmadığını ve Washington’un bu konudaki kaygılarını müzakere yoluyla dile getirmesi gerektiğini yineleyen Arakçi, "Sıfır zenginleştirme ile elimizde hiçbir şey kalmaz" dedi.
Abbas Arakçi, 2015 yılında varılan nükleer anlaşmanın Avrupa’daki imzacıları olan ve Tahran’ı müzakerelere dönmemesi halinde BM yaptırımlarını yeniden yürürlüğe sokacak "geri dönüş (snapback)" sürecini başlatmakla tehdit eden İngiltere, Fransa ve Almanya’yı da eleştirdi. Avrupa ülkelerinin bu adımı atması halinde Tahran’ın onlarla olan görüşmeleri sona erdireceğini belirten Arakçi, "Avrupalılarla şu anda müzakere etmek için bir neden yok. Çünkü yaptırımları kaldıramıyorlar, hiçbir şey yapamıyorlar. Eğer snapback mekanizmasını devreye sokarlarsa bu onlar için yolun sonu demektir" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA