Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri Ercan Çınarlı’nın açıklamaları, Türkiye'deki ekonomik yönetim ve projelerin eleştirisi açısından önemli bir bakış açısı sunuyor. "Tek Adam Rejimi" ifadesi, merkezi bir otoritenin karar alma süreçlerindeki etkisini vurguladığını belirten Çınarlı, “Tek Adam Rejimi’nin uyguladığı projelerle işletme süresince verilen garantiler Türkiye’nin israf karnesi” dedi.
EKONOMİST “BİLGELİĞİN”ÜLKEMİZİ GETİRDİĞİ DURUM
Ercan Çınarlı açıklamasında işletme süresince verilen garantileri sıraladı. * Gebze Orhangazi- İzmir Otoyolu: 10 milyar 754 milyon 20 bin 006.08 dolar,* Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, Paşaköy kesimi: 7 milyar 93 milyon 302 bin 948.00 dolar,* Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, Kurtköy Akyası kesimi: 4 milyar 489 milyon 679 bin 115.50 dolar, * Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, Kınalı-Odayeri: 2 milyar 534 milyon 824.63 dolar, * Menemen- Aliağa-Çandarlı yolu: 541 milyon 301 bin 075.00 dolar.* Ankara -Niğde Otoyolu: 2 milyar 447 milyon 193 bin 714.80 dolar.
Toplam: 24 milyar 871 milyon 003 bin 894.10 dolar (yuvarlak hesap:25 trilyon dolar.)
KKM (KUR KORUMALI MEVDUAT) ÖNCE MERKEZ BANKASINI ÇÖKERTTİ* MB 2023'te: 818.1 milyar zarar etti. Merkez Bankası milyarlarca lira vergiyi ödeyemedi. * Önümüzdeki 5 yıl da kar etmesi mümkün değil. KKM faturası 2 yılda 1 trilyon 58 milyar lira, * Faiz yüzünden borçlar katlandı;* 2022 Temmuz; 3 trilyon 620 milyar, * 2024 Temmuz; 8 trilyon 106 milyar...!
Tek adam rejiminin uyguladığı süper! Ekonomist "bilgeliğin " ülkemizi getirdiği bir kısım ekonomik gerçeklik.
YANDAŞ KORUMANIN BİLANÇOSUÇınarlı’nın açıklamasının devamı şöyle: “Emekliye ve emekçiye gelince maaşların artırılması halinde ekonominin çökeceğini ifade eden süper ekonomist yöneticilerimizin, halkın vergileriyle, alın terleriyle ödedikleri vergilerin nasıl da yandaşlara peşkeş çekildiğinin acı bilançosu. Savaşa, tarikat ve cemaatlere, yandaş vakıflara ve özellikle de saray oligarklarına peşkeş çekilen ülkemiz halkının alın teri, göz nuru, çocuklarının rızkından keserek ödedikleri vergilerin yandaşlara nasıl da peşkeş çekildiği, ballı ihalelerin hep yandaşlara verildiği; çiftçiye, emekçiye, emekliye, küçük esnafa, okula gidemeyen yoksul aile çocuklarına, temizlik görevlisi atanmayıp hijyen kurallarının hiçe sayıldığı, bir okulda 4 okul öğrencilerinin birlikte eğitim görmeye çalıştığı, devlet okullarına kayıt olabilmek için velilerden on binlerce lira para istendiği, eğitimin tarikatlara, cemaatlere, mollalara teslim edildiği, daha saymakla bitmeyecek sorunlarla yaşamaya çalıştığımız bir faşist düzenin halkımıza reva gördüğü yaşam koşulları!”
AKP MİLLETVEKİLLERİ SOKAĞA ÇIKAMAZ HALE GELDİ
AKP milletvekillerinin sokağa çıkamaz hale geldiği bir ortamda ana muhalefet ve muhalif partileri ne yaptığını da soran Çınarlı, “Ana muhalefet, içindeki mikserlerin, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için siyasi önderleri birbirine düşürme çabaları, diğer sol ve sosyalist partilerin de halka önderlikte yetersiz kaldığı bir ortamda, çiftçiler traktörleriyle yollara dökülürken, fabrikalarda ve maden ocaklarında grev ve direnişler, meydanlarda sendikalar ve demokratik kitle örgütleri protesto gösterileriyle Hükümet istifa, hemen erken seçim taleplerini haykırırken muhalif siyaset kurumu maalesef halkın isyanının, özlem ve taleplerinin gerisinde kalmışlardır. Tam da tek adamı rahatlatacak, özellikle ana muhalefet partisi içindeki bu çekişme görüntüsü seçmeni hayal kırıklığına uğratacak bir görüntü oluşturuyor. Aklın yolu bir; ya iktidara karşı sağlam, birleşik bir halk muhalefeti örgütlenip meydanlar hemen seçim talebiyle inletilir, ya da ilk yapılacak genel seçimde sükutu- hayale uğranılır.
Telafisi mümkün olmayacak, faşist baskılara maruz kalacak olan halkımız ana muhalefet ve muhalif sol tandanslı partilerin hatalarını affetmeyecektir! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz” dedi.