?>

Karaz, Pulur ve Güzelova’da kültürel birlikteliğin ülkemizdeki varlığının izleri var

Atatürk üniversitesi edebiyat fakültesi arkeoloji bölümü öğretim üyesi prof. Dr. Mehmet ışıklı, kafkas dağlarından doğu akdeniz kıyılarına, hazar kıyılarından orta anadolu düzlüklerine kadar uzanan “karaz kültürü” ile ilgili çarpıcı tespitlerde ve değerlendirmelerde bulundu.

Kültür Sanat - 6 saat önce

Kafkas Dağlarından Doğu Akdeniz kıyılarına, Hazar kıyılarından Orta Anadolu düzlüklerine kadar uzanan "Karaz Kültürü", geçmişin izlerini arayan araştırmacılar için unutulmaz ipuçları veriyor.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı, Cumhuriyetin kuruluş sonrası yıllarda, yurtdışında eğitimlerini tamamlayıp yurda dönen genç araştırmacıların ilerde ülkemiz arkeolojisini şekillendirecek en önemli kişiler olduğunu hatırlatarak, "Bu çerçevede ülkemizin doğusunda da ilk arkeolojik kazılar başlatılır. Bu kazılar için öncelikle tercih edilen yöre Erzurum’dur. Kafkasya - İran ve Karadeniz bölgeleri arasındaki özel stratejik konumu nedeniyle her dönemde kültürlerin ve insan topluluklarının geçiş güzergâhı olması o dönemde de çalışmaların bu topraklarda başlatılmasında etkili neden olmuş olmalıdır. Bu kazılar 1940 ve 1960 lı yılların başlarında gerçekleştirilir. Bu kazıların en erkeni 1942 yazının Temmuz ayında o dönemdeki ismi Karaz bu günkü ismi Kahramanlar olan köyle iç içe olan höyükte gerçekleştirilir. Karaz Höyük Erzurum’un 16 km. kuzeybatısında, 200 m. çapında 16 m. yüksekliğinde orta büyüklükte bir höyüktür. Bu ilk çalışma, bölgenin arkeolojik potansiyelini anlamaya yönelik olarak sondaj şeklinde ve bir hafta süren kısa bir ön çalışmadır. Bu sondaj çalışmaları beklentilerle paralel sonuçlar ortaya koymuş olmalı ki 1944 yılında yine Karaz Höyüğünde daha uzun süreli ve geniş çaplı kazı çalışmaları gerçekleştirilir. Bu çalışmalar Temmuz-Ekim ayları arasında yaklaşık 4 ay devam eder. Karaz kazıları Anadolu arkeolojisi ve kültür tarihi açısından çok çarpıcı sonuçlar ortaya koyar" dedi.

Güzelova, Pulur ve Karaz’da geçmişin izleri

1950’li yıllarda Erzurum topraklarında arkeolojik araştırmalar durma noktasına geldiğini ve bu dönem dünya genelinde de II. Dünya savaşı sonrası olduğu için büyük sıkıntıların yaşandığını, 1960’lı yıllarda Türk Tarih Kurumu tarafından bölgede iki yeni proje başlatıldığını ifade eden Işıklı, sözlerini şöyle sürdürdü "Yaklaşık 15 yıl sonra Erzurum yöresinde arkeolojik kazılar tekrar başlar Karaz kazılarından sonra Erzurum Ovası’nda kazısı yapılan ikinci höyük Pulur Höyüğüdür. 1960 yazında iki ay devam eden Pulur Höyüğü kazılarını yine Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyr Koşay yürütür. Bu projede Koşay’ın yanında Avusturyalı Assurolog Harman Vary de yer alır. Koşay-Vary ikilisi Pulur’dan sonra Güzelova’da da birlikte çalışacaklardır. Pulur Höyüğü de, Erzurum’un yaklaşık 16 km. batısında, Aziziye (Ilıca) ilçesi sınırları içerisinde kalan bu günkü ismi Ömertepe olan köy ile iç içedir. 17 metre yüksekliği 250x150 metre boyutları ile Pulur Höyüğü de orta ölçekli bir höyüktür. Karaz Höyük kazıları gibi Pulur Höyükte yürütülen kazılar da bölge ve Yakındoğu arkeolojisi ve tarih öncesi için bir dizi çok önemli sonuç ortaya koymuştur. Hamit Zübeyr Koşay başkanlığında Türk Tarih Kurumu’nun Erzurum Ovası’ndaki kazı projelerinin sonuncusu 1961 yılında gerçekleştirilir. Pulur çalışmalarını izleyen bu kazı çalışması Erzurum ilinin yaklaşık 15 km. kuzeydoğusunda, Dumlu ilçesi sınırları içerisinde kalan Güzelova Höyüğünde gerçekleştirilir. Höyük bu günkü ismi Tufanç olan köy ile iç içedir. Güzelova’daki kazılar da ilk iki proje gibi çok kısa süreli kazılardır 1961 yazının Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştirilir. Güzelova’da yürütülen kazılar da Karaz ve Pulur’dakiler gibi çok önemli sonuçlar ortaya koyar."

"Kültürel birlikteliğin ülkemizdeki varlığı"

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin dağlık, iklim ve çevre koşulları açısından zorlu Doğu Anadolu topraklarındaki ilk arkeolojik projeleri olan Karaz, Pulur ve Güzelova höyükleri gerçekleştirildikleri dönem koşulları göz önüne alındığında takdire şayan ve olağan üstü projeler olduğunu vurgulayan, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı " Günümüzde dahi arkeolojik projelerin gerçekleştirilmesindeki zorluklar dikkate alındığında bu durum daha net anlaşılacaktır. Ülke topraklarının her bir noktasındaki kültürel ve arkeolojik değerlere önem verme ve onları sahiplenme durumu da ayrıca takdir edilmesi gereken bir durumdur. Aynı zamanda bu üç kazının yayınları kısa süre içerisinde yapılarak bilim dünyası ile paylaşılmıştır. Bu yayınlarla ilgili önemli bir ayrıntı bunların Türk Tarih Kurumu ve o dönemde henüz yeni kurulmuş olan Atatürk Üniversitesinin ortak yayınları olmasıdır. O tarihlerde henüz bünyesinde arkeoloji bölümü dahi bulunmayan Atatürk Üniversite’nin bu tür bir proje imza atmış olması sahip olduğu geniş ve derin vizyonun açık bir göstergesidir. Bölgemizin ve ülkemizin en erken arkeolojik kazıları olma özelliğine de sahip bu üç kazı Yakındoğu ve Anadolu arkeolojisi açısından çok önemli sonuçlar ortaya koymuştur. Bunların başında bu günkü politik sınırları aşan çok büyük bir kültürel birlikteliğin ülkemizdeki varlığının ilk kez bu kazılarla kanıtlanmış olması gelmektedir." diye konuştu.

HABER KAYNAĞI : İHA
Haftanın Öne Çıkanları

Marmaris Depremi Güvenlik Kameralarına Yansıdı

2025-06-03 03:45 - Asayiş

MR Cihazı Tartışmasına AK Parti'den Açıklama

2025-06-02 16:47 - Gündem

5.8 şiddetindeki deprem otelin havuzunu böyle etkiledi

2025-06-03 10:25 - Asayiş

Milas-Ören Yolu ve Çevre Sorunları TBMM Gündeminde

2025-06-04 15:38 - Gündem

Nazilli’de miniklerden yıl sonu programı

2025-06-01 12:28 - Genel

Bozburun'da Yanan Tekne Denizde Kayboldu

2025-06-05 13:35 - Asayiş

Köyceğiz’de Kur’an kursu öğrencilerinden yıl sonu programı

2025-06-01 10:16 - Genel

Muğla Yatağan'da Kayıp 4 Yaşındaki Eylül Kaplan Sağ Bulundu

2025-06-03 16:56 - Asayiş

Gökova Kavşağı’nda kaza

2025-06-07 09:46 - Asayiş

AKİB Genel Başkanı Hızar: "Kayseri’ye yatırım için geliyoruz"

2025-06-06 14:22 - Genel

İlgili Haberler

Boyabat Çattepe’de yıllardır süren bayram geleneği

14:56 - Kültür Sanat

Şenoba‘da huzur ve kardeşlik festivali

14:40 - Kültür Sanat

Frig Vadisi bu bayramda ziyaretçilerin gözdesi oldu

13:49 - Kültür Sanat

İstanbul’un stresini bayramda köylerinde böyle attılar

13:23 - Kültür Sanat

Müge Ökten’den Azka Otel’de Bayram coşkusu

13:10 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Trump, Elon Musk İçin "Aklını Kaçırdı" Dedi

10:38 - Siyaset

Kamyon 3 aracı biçti: 1 ölü, 10 yaralı

10:26 - Asayiş

Bu yıl 277 çocuk enstrümanları tanıdı

10:06 - Kültür Sanat

Foseptik çukuruna düşen boğa kurtarıldı

09:59 - Asayiş

15 Milyon TL’lik Bağışla Milli Savunmaya Destek Verdiler

09:42 - İnsan