Kastamonu Müze Müdürü Erol Kale, kaçak kazılarla yok edilen tarihi eserlerin tahrip edilerek ya da yurtdışına kaçırılarak geri dönüşsüz biçimde kaybedilmesine neden olduğunu dile getirdi.
Kastamonu Üniversitesi, kültürel mirasın korunması ve toplumla buluşturulması amacıyla "Müzelerin ve Kütüphanelerin Toplumla Buluşması" paneline ev sahipliği yaptı. Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda Kastamonu Üniversitesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün iş birliğiyle düzenlenen Müzeler Günü çerçevesinde gerçekleştirilen panele Kastamonu Müze Müdürü Erol Kale, Kastamonu Kent Tarihi Müzesi Sorumlusu Dr. Murat Karasalihoğlu, Kastamonu Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü Sevgi Doğar ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Panelin açılışında konuşan Tarih ve Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Rabia Aktaş, müzelerin ve kütüphanelerin sadece bilgi ve belge depolayan kurumlar değil, aynı zamanda toplumsal belleğin yaşatıldığı mekanlar olduğuna dikkat çekti.
Panelde konuşan Doç. Dr. Aktaş, Kastamonu’nun zengin kültürel mirasının bu kurumlar sayesinde gün yüzüne çıkarıldığını ve geleceğe aktarılmak üzere korunduğunu vurguladı. Kastamonu’nun zengin kültürel anlamında özel bir yer tuttuğunu söyleyen Aktaş, "Tarihi zenginlikleri, geleneksel yaşam biçimleri ve kültürel mirasıyla, Kastamonu hem müzeler hem de kütüphaneler açısından çok değerli bir şehir. Kastamonu’daki müzeler, yerel kültürün izlerini sürebileceğimiz, şehrin tarihine ışık tutan önemli mekanlar. Özellikle, Kastamonu Kalesi ve etrafındaki arkeolojik alanlar, geleneksel Türk yaşamını ve Osmanlı dönemini yansıtan eserler, bu toprakların ne denli zengin bir geçmişe sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, Kastamonu Evleri, şehrin özgün mimarisini ve yaşam tarzını günümüze taşıyan önemli birer kültürel miras. Kastamonu’nun kütüphaneler açısından da Kastamonu önemli bir noktada bulunuyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı kütüphaneler, halkın eğitimine katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki de destek veriyor. araştırma faaliyetlerine kütüphanelerinde yerel araştırmalar, halk edebiyatı ve geleneksel kültür üzerine yapılan çalışmalara rastlamak mümkün" dedi.
Kastamonu Müze Müdürü Erol Kale ise, kültür varlığı kaçakçılığı ve kaçak kazılar konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Kale, kültür varlığının tanımını yaparak, ülkemizin medeniyetler beşiği olduğunu bunun da kültür varlıkları açısından zenginlik kattığını ifade etti. Tarihi eser kaçakçılığı ve izinsiz kazı faaliyetlerinin Türkiye genelinde olduğu gibi Kastamonu’da da önemli bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Kale, kaçak kazılarla yok edilen eserlerin tahrip edilerek ya da yurtdışına kaçırılarak geri dönüşsüz biçimde kaybedilmesine neden olduğunun altını çizdi. Kaçak yollarla elde edilen kaçak mirasın yurtdışındaki müzelere taşındığını vurgulayan Kale, kaçırılan eserlerinin çok az bir kısmının geri döndüğünü ifade etti.
Kastamonu Kent Tarihi Müzesi Sorumlusu Dr. Murat Karasalihoğlu da, "Kentlilik Bilincinde Kastamonu Kent Tarihi Müzesi" başlıklı sunumunu paylaştı. Panelde konulan Kastamonu Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü Sevgi Doğar ise yazma eserlerle ilgili önemli bilgiler katardı.
"Yaşayan müze ve Kastamonu" başlığıyla bir sunum yapan Prof. Dr. Gülten Küçükbasmacı ise de son yıllarda müzecilik anlayışının değiştiğini artık somut olmayan kültürel miras öğelerinin de müzecilik alanına girdiğini dile getirdi. Küçükbasmacı, yaşayan müze anlayışı, kültürel mirası halkla doğrudan buluşturduğunu dile getirerek, Kastamonu’da olduğu gibi ülkemizde pek çok şehirde de yaşayan müze açıldığını ifade etti.
Panele katılanlar, oturumun sonlanmasının ardından açılan sergiyi gezdi.
HABER KAYNAĞI : İHA