Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Osteoporozun milyonlarca insanın hayatını etkileyen, sinsi ilerleyen ve ciddi sonuçlar doğurabilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Aydın, "Özellikle kalça kırığı sonrası ilk yılda ölüm riski artıyor ve sakatlık bırakabiliyor. Omurga kırıkları, sırt ağrısı, boy kısalması ve kamburluğa neden oluyor. Erken müdahale olmazsa, yaşam kalitesini dramatik şekilde düşürebiliyor" dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, osteoporozun milyonlarca insanın hayatını etkileyen, sinsi ilerleyen ve ciddi sonuçlar doğurabilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Aydın, "Osteoporoz neden olduğu kalça omurga ve el bilek kırıklarıyla (osteoporotik kırıklar) ciddi sağlık sorunları oluşturuyor. Özellikle kalça kırığı sonrası ilk yılda ölüm riski artıyor ve sakatlık bırakabiliyor. Omurga kırıkları, sırt ağrısı, boy kısalması ve kamburluğa neden oluyor. Erken müdahale olmazsa, yaşam kalitesini dramatik şekilde düşürebiliyor. Uzmanlara göre, erken önlem almak bu hastalığın etkilerini büyük ölçüde azaltabiliyor" dedi. "40’lı yaşlarda bile ortaya çıkabiliyor"
Hastalığın genellikle 50 yaş üstü bireylerde görüldüğünü ancak bazı risk faktörleriyle 40’lı yaşlarda da ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Aydın, "Osteoporoz sessiz ilerler. Kırık oluşmadan fark edilmeyebilir. Kemik yapısı bozulur, gözenekli hale gelir. Vücut eski kemiği yenisiyle değiştiremez. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir" ifadelerini kullandı. "Kadınlar dört kat daha fazla risk altında"
Kadınların erkeklere oranla dört kat daha fazla risk altında olduğunu söyleyen Aydın, "Menopoz sonrası östrojen seviyesi düşen kadınlarda risk daha fazladır. Ayrıca küçük yapılı bireyler, ailesinde osteoporoz öyküsü bulunanlar, hareketsiz yaşam sürenler, sigara kullananlar ve alkol tüketenler de risk altındadır. Uzun süreli kortizon kullanımı ve bazı kronik hastalıklar da kemik sağlığını olumsuz etkiler" dedi. "Genç yaşlarda önlem alınmalı"
Osteoporozun önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aydın, "Kemik sağlığına yatırım erken yaşta başlamalı. Ergenlik döneminden itibaren yeterli kalsiyum ve D vitamini almak, düzenli egzersiz yapmak, sigara ve alkol kullanımından kaçınmak gerekir. Kemik yoğunluğunun en yüksek seviyeye ulaştığı 20-30 yaş döneminde sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak, ileri yaşlarda hastalığın önüne geçilmesini sağlar" diye konuştu. "Yaşam tarzı değişiklikleriyle korunmak mümkün"
Prof. Dr. Aydın, osteoporozdan korunmanın basit ama etkili yolları olduğunu belirterek, Günlük bin- bin 200 mg kalsiyum süt ürünleri, yeşil sebzeler ve somon gibi besinlerle alınmalı, Güneş ışığından faydalanılmalı ve gerekirse D vitamini takviyesi yapılmalı, Haftada en az 150 dakika yürüyüş, egzersiz, yoga veya Tai Chi yapılmalı, Sigara bırakılmalı, alkol tüketimi sınırlandırılmalı, Ev ortamında düşmeyi önleyici güvenlik önlemleri alınmalı" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın açıklamasını, "Erken teşhis ve doğru önlemle osteoporozun etkilerini büyük ölçüde azaltmak mümkündür. Kemik sağlığınızı koruyun, çünkü güçlü kemikler uzun ve sağlıklı bir yaşamın temelidir" sözleriyle tamamladı.
HABER KAYNAĞI : İHA