Günümüzde modern yaşam tarzının getirdiği hareketsizlik ve kötü duruş alışkanlıkları nedeniyle yaygınlaşan sırt ağrısı sorununa farklı bir bakış açısı getirildi. Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Aybige Üstüner, sırt ağrısının kaynağının sadece omurga olmadığını, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik faktörlerin de bu ağrılara yol açabileceğini belirtti. Üstüner'e göre, çözüm genellikle zihinsel ve duygusal süreçlerde yatıyor.
Yakın zamanda yapılan bir klinik deneyin sonuçlarını değerlendiren Aybige Üstüner, sekiz haftalık bir farkındalık veya bilişsel davranışçı terapi (BDT) kürünün, ağrı kesicilerle dahi düzelmeyen sırt ağrılarında önemli ölçüde azalma sağladığını aktardı. Bu durum, ağrının sadece fiziksel bir semptom olmaktan öte, zihin ve beden arasındaki karmaşık ilişkinin bir göstergesi olduğunu ortaya koyuyor.
Öfke Yönetimi ve Sırt Ağrısı Arasındaki Bağlantı
Araştırmalar, özellikle erkeklerde öfke ile sırt ağrısı arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösteriyor. Öfkesini yönetemeyen bireylerde artan kas gerginliği, sırt ağrısı tablosunu daha da kötüleştirebiliyor. Psikolog Aybige Üstüner, bilişsel davranışçı terapinin bu noktada devreye girdiğini belirterek, "Bilişsel davranışçı terapinin rolü, ağrı, düşünceler ve duygular arasındaki bu ilişkiyi kesintiye uğratmak. Hissettiğimiz ağrı hakkındaki inançlarımızı değiştirdiğimizde ağrıyı da değiştirmiş oluruz" ifadelerini kullandı. Üstüner, "Acı ile savaşmayın, duygularınızı yönetin" çağrısında bulundu.
Ağrıyı Hafifletmek İçin 5 Önemli Öneri:
Psikolog Üstüner, düşünceleri doğru yöneterek uzun vadede ağrı kesici ilaç kullanımı kadar etkili bir ağrı hafiflemesinin mümkün olduğunu vurgulayarak, semptomları yönetmeye yardımcı olacak 5 pratik öneri sıraladı:
Düşüncelerinizi Kaydedin: Sırt ağrısını tetikleyen veya artıran düşüncelerin kişiden kişiye değiştiğini belirten Üstüner, bu düşünceleri not almanın onları işlemeye yardımcı olacağını ve zihinsel döngüyü kırabileceğini söyledi. Olumsuz düşünceleri yazmak ve gelecekte kendinize nasıl daha iyi bakabileceğinizi planlamak önem taşıyor.
Duygusal Durumu Kabul Edin: Depresyon, anksiyete ve öfkenin sırt ağrısını kötüleştirebileceğini hatırlatan Üstüner, sırt ağrısının hayatın bir parçası olduğunu kabul etmeyi ve buna göre yaşamayı önerdi.
Doğada Vakit Geçirin: Birçok çalışmanın, yeşil alanda bulunmanın ağrıyı azalttığını ve kronik ağrı çeken kişilerde yaşam kalitesini artırdığını gösterdiğini belirten Üstüner, açık havada geçirilen zamanın gelecekle ilgili endişelerden uzaklaşmaya ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabileceğini ifade etti.
Hareket Edin ve Esneyin: Vücudun acıya karşı direnmeye meyilli olduğunu ve bu çatışmanın hayal kırıklığı, korku ve gerginlik eklenirse daha da kötüleşebileceğini dile getiren Üstüner, masa başında çalışanların her yarım saatte bir kalkıp esnemesi ve her saat başı kısa bir yürüyüşe çıkması gerektiğini vurguladı.
Derin Nefes Egzersizlerini Rutin Haline Getirin: Günde üç kez uygulanan beş dakikalık derin nefes alma egzersizlerinin ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabileceğini belirten Üstüner, bu egzersizlerin günlük rutine dahil edilmesini tavsiye etti.
Bu öneriler, sırt ağrısıyla mücadele eden bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.