Denizli’de 1 yıldır meme kanseriyle mücadele eden 41 yaşındaki Ayşegül Günbal, erken teşhis sayesinde başarılı bir tedavi süreci geçiriyor. Erken tanının önemini diğer kadınlara anlatmayı ödev edinen Ayşegül Günbal, taramaya yönlendirdiği 2 kadında da meme kanserinin erken tanısını sağladı. Denizli’de yaşayan 41 yaşındaki Ayşegül Günbal, göğsündeki şekil bozukluğunu ilk olarak önemsemedi. Daha sonra sonraki süreçte içinin rahat etmediğini belirten Ayşegül Günbal, Pamukkale Üniversitesi Hastanesine giderek tarama yaptırdı. Yapılan taramalar neticesinde meme kanseri olduğunu öğrenen Ayşegül Günbal, çok korktuğunu, ancak doktorların erken teşhis ile meme kanseri tedavi edilebildiğini ve sürecin yönetilebilir olduğunu söylediğini ifade etti. 1 yıllık tedavi sürecinin zorlu olduğunu ancak sağlığına kavuştuğunu ifade eden Ayşegül Günbal, "Tedavi sürecim boyunca birçok şey öğrendim. En önemlisi de şu oldu: Erken tanı hayat kurtarıyor. Ben bu hastalığı yaşadım ama yaşadıklarımın başka kadınların da başına gelmesini istemiyorum. Bu yüzden çevremdeki kadınlara yaşadığım süreci anlatmaya başladım. Başta kız kardeşim olmak üzere pek çok kadını taramaya yönlendirdim. Onların bazıları da taramalar sonucu riskli durumlarla karşılaştı. İki arkadaşımda meme kanseri erken evrede tespit edildi ve hemen tedavilerine başlandı. Şimdi onlar da aynı benim gibi süreci yönetiyorlar. Artık tek bir amacım var; Daha fazla kadının erken tanı ile bu hastalığı kolaylıkla atlatabilmesini sağlamak. Kadınlara önerim, elle muayeneyi ihmal etmeyin. Vücudunuzu tanıyın. Her yıl düzenli olarak tarama yaptırın. Kanserle mücadelede erken teşhis gerçekten hayat kurtarıyor" dedi. "Ablamın sayesinde ben de bilinçlendim"
Ablası Ayşegül Günbal sayesinde hastaneye başvuran Nurgül Dağüstü, "Açıkçası ben de ablam sayesinde hastaneye geldim. Onun yaşadığı süreç beni çok etkiledi. Kendi kendime düşündüm: ‘Ben neden kontrole gitmiyorum?’ Sonra Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdum, taramalarımı yaptırdım. Çok şükür herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı ama artık çok daha dikkatliyim. Çevremdeki kadınlara da sürekli söylüyorum: Bu korkulacak bir süreç değil. Gidip tetkiklerinizi yaptırın ve muhtemel bir hastalık varsa erken teşhisle önlem alın. Ablamın sayesinde ben de bilinçlendim. Bu konuda daha dikkatliyim artık" ifadelerini kullandı. "Erken tanı ile yüz güldüren sonuçlar almak mümkün"
Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Gököz Doğu hastanın tedavi süreci ile ilgili şunları dile getirdi: "Meme kanseri hem dünyada hem de ülkemizde en sık karşılaşılan kanser türlerinden biri. Ancak sevindirici olan şu ki, erken evrede tespit edilen vakalarda tedavi başarısı oldukça yüksek. Ayşegül Hanım da bize başvurduğunda hastalığı erken evredeydi. Bu nedenle tedaviye hemen başladık ve yaklaşık bir yıllık sürecin sonunda çok başarılı sonuçlar aldık. Bu süreçte Ayşegül Hanım’ın gösterdiği sabır, kararlılık ve mücadele azmi gerçekten örnek alınacak düzeydeydi. Sadece kendi sağlığı için değil, çevresindeki kadınlar için de adım attı. Tarama konusunda farkındalık oluşturdu. Onun yönlendirmesiyle hastanemize gelen iki kadında daha meme kanseri erken evrede teşhis edildi ve tedavi süreçleri başlatıldı. Bu, erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor. Hastalarımıza bu bilinci kazandırmak, kontrolleri aksatmamalarını sağlamak bizim için çok önemli. 10-20 yıl boyunca takip ettiğimiz, sağlıklı bir yaşam sürdüren birçok hastamız var. Bu başarıların temelinde ise düzenli tarama ve erken tanı yatıyor. Özellikle 40 yaş üzeri kadınların yılda bir kez mamografi çektirmelerini ve kendi kendine muayeneyi öğrenmelerini mutlaka öneriyoruz. Unutmayın; geç kalınmış bir tanı, bazen hayatlara mal olabilir. Ama erken tanı ile yüz güldüren sonuçlar almak mümkün."
HABER KAYNAĞI : İHA