Ergun, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin doğurganlık oranının 2024 yılı itibarıyla 1,48’e gerilediğini, bu oranın nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli olan 2,10 seviyesinin çok altında kaldığını ifade etti.
1970’li yıllarda kadın başına ortalama çocuk sayısının 5 civarında olduğunu hatırlatan Ergun, bugün Türkiye’nin doğurganlık oranlarında Avrupa ortalamasına yaklaştığını ancak bunun yanlış yönde bir yakınlaşma olduğunu belirtti.
TÜİK’in “İstatistiklerle Yaşlılar 2024” raporuna da değinen Ergun, 65 yaş ve üzeri nüfus oranının %10,6’ya yükseldiğini, bu oranın beş yıl önce %9,1 olduğunu vurguladı. OECD ve Dünya Bankası verilerinin de Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybettiğini ve çalışma çağındaki nüfusun daralma sürecine girdiğini ortaya koyduğunu söyledi.
OECD verilerine göre bu süreci tersine çevirebilen ülkelerin ortak politikalar uyguladığını belirten Ergun, erişilebilir kreş ve bakım hizmetleri, gelir düzeyine göre çocuk destekleri ve vergi teşvikleri, kadın ve erkek için eşit ebeveyn izinleri, esnek çalışma modelleri ve konut erişimini artıran politikaların önemine dikkat çekti.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Türkiye’nin artık söylem değil somut icraat zamanı ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, gerekli adımlar atılmadığı takdirde 2030’lu yıllardan itibaren çalışma çağındaki nüfusun azalacağını, üretim kapasitesinin düşeceğini ve sosyal güvenlik sisteminin ağır bir yük altına gireceğini ifade etti.