Muğla’nın Ortaca ilçesinde, Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen eylemde, enflasyonun halk üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekildi. Ortaca Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen mitingde açıklama yapan DİSK Emekli Sen Bölge Temsilcisi Aydın Ağlamaz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ocak ayı enflasyon verilerine atıfta bulunarak, “Asgari ücretin ilk ayında bile enflasyon karşısında 1.112 lira eridi. 2025 Ocak ayında ise asgari ücretin, kesinti ve enflasyon kaybıyla birlikte 5 bin lirayı geçtiğini göreceğiz” dedi.
TÜİK VERİLERİ GÜVENİLMEZ
Ağlamaz, hükümetin emekli maaşlarını belirlerken kullandığı verilerin güvenilmez olduğunu vurgulayarak, asgari ücretle çalışanlar, kamu emekçileri ve emekliler için geçim derdinin giderek büyüdüğüne dikkat çekti. Bu sorunların temel nedeninin, hükümetin emekçiler yerine sermaye sınıfının çıkarlarını ön planda tutan ekonomik politikaları olduğuna işaret etti.
Eyleme katılanlar, hayat pahalılığına karşı insanca bir yaşam talep ederken, "Güvenceli bir gelecek için örgütlenme ve mücadele" çağrısında bulunuldu.
ENFLASYONSA GELİRİN ALIM GÜCÜNÜ ERİTTİ
Ağlamaz, “ Milyonlarca işçi, kamu emekçisi ve emeklilerin ücret artış oranı düşük tutulsun diye Aralık ayı enflasyonunu 1.04 olarak açıklayan TÜİK, Ocak ayı enflasyonunu 5 katı açıkladı. Buna göre vergi ve kesintiler nedeniyle harcanabilir gelir azalırken, enflasyonsa bu gelirin alım gücünü eritti. Asgari ücret ilk aydan enflasyon karşısında 1.112 lira eridi. Asgari ücretin Ocak 2025’teki kesinti ve enflasyon kaybı 5 bin lirayı geçiyor. İktidarın emekli maaşlarını belirlerken dikkate aldığı veriler güvenilmez ve yanlıştır.
TÜİK’in kimsenin bilmediği bir sepetle, kimsenin görmediği fiyatlarla yaptığı hesap ne çarşıya ne de emekçinin cebine uyuyor. Gerçek enflasyonun altında işçiye, emekçiye, memura, kamu emekçisine, emekliye yapılan ücret artışları, zaten açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren milyonlarca insanın daha da yoksullaşması anlamına geliyor. Temel tüketim maddelerine, benzine, elektriğe, suya, iletişime, tüpgaza yapılan zamlar, kira artışları, sağlık, eğitim, ulaşım giderleri sürekli katlanıyor” dedi.
ASGARİ DEĞİL, İNSANCA YAŞAM İSTİYORUZ
Açıklamanın devamı şöyle: “Türkiye’de asgari ücretle çalışanların, kamu emekçilerinin ve emeklilerin bunca geçim derdi çekmesi, market market, çarşı, pazar gezip ucuz ürün aramasının nedeni, ucuz işçiliği öngören ve emeklileri yük sayan, tek adam şahsında temsilini bulan sermaye hükümetinin halka dayattığı politikalarıdır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in çokça övdüğü enflasyonu düşürme planı, tam da bu politikaya dayanmaktadır. Ona göre reel ücretler düştükçe halkın tüketim talebi azalacak, enflasyon da böylece gerileyecektir. Rakamlar bu durumu yalanlamaktadır.
Ülkede, enflasyonun nedeni, işçilerin gerçek enflasyona yaklaşamayan ücret artışları değil, şirketlerin enflasyon ortamında elde ettikleri yüksek kârlardır. Son iki senede en büyük 500 sanayi kuruluşu kârlarını dört kat arttırmıştır. GSYİH’de emekçilerin payı düşerken, sermayenin payı düzenli bir biçimde yükselmektedir.”TÜRKİYE, ENFLASYONUN EN YÜKSEK OLDUĞU 6. ÜLKE
Aydın Ağlamaz, “Hükümetin izlediği politikalar nedeniyle yükselen enflasyonu düşürmenin yolu, bunun yükünü emekçilere yüklemek, onların reel ücretlerini düşürmek değildir. Enflasyondan kazanıp kârlarına kâr katan sermaye, enflasyonu düşürmek için gerekli bedeli ödemeli, kârlarından taviz vermelidir. Şirketlerin aşırı kârları yüksek oranda vergilendirilmeli, elde edilen gelirler halkın artan yoksulluğunu bir nebze olsun telafi etmek için kullanılmalıdır. Ücretler hem özel sektörde hem de devlet işletmelerinde gerçek enflasyona göre arttırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON DÜŞÜRÜLMELİDİR
Enflasyonun düşürülmesi gerektiğini belirten Ağlamaz, “Ancak emekçi halkı yoksullaştırarak değil. Onları hayat pahalılığına karşı korumak suretiyle düşürülmelidir. Enflasyonun kazananı sermaye, enflasyonu düşürmenin yükünü üstlenmelidir.
Biz, işçiler, emekçiler, emekliler enflasyon ve hayat pahalılığına karşı insanca bir yaşam, güvenceli bir gelecek için iş yerlerinde ve tüm yaşam alanlarında örgütlenerek mücadele edecek ve geleceğimizi kazanacağız” dedi.