Muğla’da 2020 yılında vahşice öldürülen Pınar Gültekin davasında yeni bir gelişme yaşandı. Katil Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Kararda, sanığın "canavarca hisle öldürme" suçunu işlemediği öne sürülerek haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği ifade edildi.
Kararın ardından Kanal D’de yayınlanan "Neler Oluyor Hayatta" programına katılan acılı baba Sıddık Gültekin, yaşanan hukuki sürece tepki gösterdi.
"Bu Kararla Kızım Yeniden Yakıldı"
Dava sürecinde büyük mücadele veren baba Gültekin, adaletin yerini bulmadığını belirterek şu sözleri söyledi:
“Bu kararla kızımın gözümün önünde yeniden canlı canlı yakıldığını gördüm. Adalet herkes için eşit olmalı ama ben adalete güvenemezsem kime güveneceğim? Kızım 27 yaşındaydı, hayalleri vardı. Ama canice, planlanarak öldürüldü. Cenin pozisyonunda iple bağlandı, varile konuldu, üstüne benzin dökülerek yakıldı. Bir insanı diri diri yakmak canavarca his değilse nedir?”
"Ölüm Seçiyorum!"
Baba Gültekin, yaşadığı acının tarif edilemez olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:
“Keşke kızım kurşunla öldürülseydi! Bir baba için bunu söylemek ne kadar acı biliyor musunuz? Ama işkenceyle ölmektense bunu tercih ederdim.”
"Bu Karar Adalete Olan Güveni Sarsıyor"
Dava sürecinin 5 yıl sürdüğünü ve Tüm delillere rağmen sanığa haksız tahrik indirimi uygulanmasının büyük bir haksızlık olduğunu belirten Gültekin, Adli Tıp raporunda bile Pınar Gültekin’in diri diri yakıldığı tespitinin yer aldığını hatırlattı.
Katilin kardeşine de cinayete yardım ve yataklıktan sadece 4 yıl hapis cezası verilmesini eleştiren Gültekin, kararı "ödül gibi" olarak nitelendirdi ve adaletin yerini bulması için mücadeleye devam edeceğini söyledi.
Kadın Cinayetlerinde Adalet Tartışması Yeniden Alevlendi
Pınar Gültekin davasında verilen karar, Türkiye’de kadın cinayetleriyle ilgili ceza indirimlerinin yeniden tartışmaya açılmasına neden oldu. Hukukçular ve kadın hakları savunucuları, "haksız tahrik indiriminin" kadın cinayetlerinde sıkça uygulandığını ve adaletin sağlanmasını zorlaştırdığını belirtiyor.
Davayla ilgili hukuki süreç devam ederken, kamuoyunda adaletin sağlanması yönündeki beklenti giderek artıyor.