Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, St. Petersburg’da Uluslararası Ekonomi Forumu’nda, Orta Doğu’daki İran-İsrail çatışmasının 3’üncü Dünya Savaşına dönüşme ihtimaline ilişkin soruyu, "Durum endişe verici. Çatışma potansiyeli çok büyük ve büyümeye devam ediyor" şeklinde cevapladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın St. Petersburg kentinde düzenlenen 120’den fazla ülkeden temsilcinin katıldığı Uluslararası Ekonomi Forumu’nda konuşma yaptı. Putin, İran-İsrail çatışmasından Ukrayna’daki son duruma kadar birçok konuya değindi ve kendisine yöneltilen sorulara yanıt verdi. Rusya Devlet Başkanı, İran-İsrail çatışmasının 3’üncü Dünya Savaşına dönüşme ihtimaline ilişkin bir soruya, "İroni yapmadan söylüyorum. Durum endişe verici. Çatışma potansiyeli çok büyük ve büyümeye devam ediyor. Aynı zamanda bu bizi doğrudan ilgilendiriyor. Ukrayna’da yaşadığımız çatışma da bu yönde" şeklinde cevapladı.
İsrail ile çatışan İran’a desteğini ileten Putin, "İran’ı meşru çıkarları için verdiği mücadelesinde, özellikle de barışçıl nükleer enerji çıkarları için verdiği mücadelede destekliyoruz. Her zaman bu tutumu benimsedik. Bu konudaki ve çatışmadaki ilkesel tutumumuz değişmedi" ifadelerini kullandı. "Hemen hemen her gün İranlı dostlarımızla temaslarımız var"
İsrail-İran çatışmasının önlenmesine dair tüm taraflarla temas halinde olduğunu belirten Putin, "Önerilerimiz var ve şuan tartışılıyor. Hemen hemen her gün İranlı dostlarımızla temaslarımız var. Önerilerimizin uygulanmasını çok isterim. İsrail ile de temas halindeyiz. Kısa bir süre önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve ABD Başkanı Donald Trump ile görüştüm. Onlar bu sürece doğrudan dahiller. Onlara bakış açımı ve durumu çözme yönünde ilerleme teklifinde bulundum" dedi.
İran ile aynı güçlere karşı mücadele ettiklerini belirten Putin, "Biz zaten savunduğumuz fikirlerin düşmanları ve Rusya Federasyonu için tehdit oluşturanlarla savaş halindeyiz. Bunlar temelde aynı güçlerdir" ifadelerini kullandı. "Netanyahu ve Trump’tan güvence aldım"
İran’daki nükleer tesislerde görev yapan Rus uzmanların güvenliği için Netanyahu ve Trump’tan güvence aldığını belirten Vladimir Putin, "İran’da, İran’ın barışçıl nükleer enerji hakkına ilişkin görüşlerimiz ve tamamen uluslararası normlar çerçevesindeki hareketlerimizle görevlerimizi yerine getiriyoruz. Personelimizin güvenliğinin sağlanmasını talep ediyoruz. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bunu kabul ettiğini ve ABD Başkanı Trump’ın meşru taleplerimizi destekleyeceğine söz verdiğini belirtmek isterim" ifadelerini kullandı. "Ukrayna’nın ‘kirli bomba’ saldırısına cevabımız çok sert olur"
Son günlerde Ukrayna’nın Rus topraklarında radyoaktif malzemeleri konvansiyonel patlayıcılarla birleştiren ‘kirli bombalar’ kullanacağına dair iddiaları da değerlendiren Putin, "Nükleer doktrinimizde, eylemlerimizde her zaman bize yönelik tüm tehditlere aynı şekilde karşılık vereceğimizi belirtiyoruz. Bu nedenle cevabımız çok sert ve büyük olasılıkla Neonazi rejimi ile maalesef Ukrayna için de felaket olacaktır. Umarım bu noktaya asla gelinmez" dedi.
Putin konuşmasında ayrıca Ukrayna’nın Rus topraklarında ‘kirli bomba’ kullanacağına dair teyit edilmiş bir bilginin kendilerine ulaşmadığını belirtirken, Ukrayna yönetiminin her türlü eylemleri gerçekleştirebileceğini savunarak, "Bu tür niyetlere dair hiçbir kanıtımız yok. Ancak, bazılarının hastalıklı zihinlerinde bu tür fikirlerin ortaya çıkabileceğini varsayıyoruz. Rusya’ya karşı kirli bomba kullanmak, bugünkü Ukrayna topraklarında Neonaziler olarak adlandırdığımız kişiler tarafından yapılan büyük bir hata olurdu. Belki de bu onların son hatası olurdu" şeklinde konuştu. "Rus askerinin ayak bastığı yer Rus toprağıdır"
Rus ordusunun Ukrayna’da kontrol altında tuttuğu toprakların artık Rus toprağı olduğunu savunan Vladimir Putin, "Eski bir kural var. Bu bir atasözü veya benzetme değil. Rus askerinin ayak bastığı yer bizimdir" dedi.
Ukrayna ordusunun Rusya’nın Kursk bölgesini işgal etmesinden sonra Rus ordusunun operasyonları sonucu Ukrayna askerlerinin Rus topraklarından ağır kayıplar vererek çıktığını belirten Putin, "Ne yaptıklarını hatırlayın. Gelip Kursk bölgesine girdiler. Orada 76 bin kişiyi kaybettiler" ifadelerini kullandı. "Ukrayna’nın egemenlik hakkını sorgulamadık"
Ukrayna ile çatışma halinde olmalarını Ukrayna’nın NATO ile yakınlaşmasına bağlayan Putin, "Ukrayna’nın bağımsız ve egemen olmasının temelleri, 1991 tarihli Ukrayna Bağımsızlık Bildirgesi’nde açıkça belirtilmiştir. Bu bildirgede, Ukrayna’nın ittifak dışı, nükleer silahsız ve tarafsız bir devlet olduğu açıkça yazmaktadır. Ukrayna’nın bağımsızlığını ve egemenliğini kazandığı bu temel değerlere geri dönmek iyi olurdu. Biz gerçeklerden yola çıkıyoruz. Komşu ülkede egemenlik ve bağımsızlık isteyen pek çok insan var. Biz Ukrayna halkının bağımsızlık ve egemenlik hakkını hiçbir zaman sorgulamadık" dedi.
HABER KAYNAĞI : İHA