İSTANBUL (İHA) – Türkiye Sağlık Platformu (TÜSAP), 40. Vizyon Toplantısı’nı ‘Sağlıkta İnovasyon ve Girişim Ekosisteminin Geliştirilmesi’ temasıyla düzenledi. Sürdürülebilir sağlık için ortak hareket etme vizyonuyla çalışmalar yürüten TÜSAP, sağlık sektörünün mevcut durumundan yola çıkarak vizyon tartışmaları yapmak ve sektörün geleceğini etkileyecek nitelikli bilgiler üretmek amacıyla 40. Vizyon Toplantısı’nı, Sanofi’nin katkılarıyla düzenledi. “Sağlıkta İnovasyon ve Girişim Ekosisteminin Geliştirilmesi” temasıyla düzenlenen etkinliğe Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Prof. Dr. Sabahattin Aydın ve Sanofi Avrasya Bölge Başkanı Cem Öztürk katıldı. Zirve’de ayrıca Sanofi’nin PharmUp Girişimci Destek Programı kapsamında hayata geçirilen ve metabolik ve nadir bir hastalık grubu olan Lizozomal Depo Hastalıkları odağında çözüm sunmak isteyen girişimcilere yönelik başlattığı Care4Rare projesinin Demoday’i gerçekleştirildi. Care4Rare projesine dahil olarak fikirlerini geliştirme fırsatı bulan girişimler projelerini sektör temsilcilerine anlatma imkanı bulurken birinci olan girişim Umaxlife’a ödül takdim edildi. "Türkiye sağlıkta dijitalleşme de Avrupa’nın önünde"
Programa katılan Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Türkiye’nin dijital sağlık alanında geldiği noktaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Birinci, "Türkiye, sayısal veriyle çalışan ve sağlık verisini herkese eriştiren ender ülkelerden biri. Avrupa Komisyon raporlarında da gördüğümüz gibi dördüncü sıradayız. Baktığımızda bütün sağlık verisini dijitalleştirmiş, vatandaşını kendi sağlık verisine eriştirmiş aynı zamanda bütün süreçlerin de dijitalleşme sayesinde optimize edebilen bir ülkeyiz. Herkes; hangi tıbbi cihazın olduğunu, nelerin yapıldığını biliyor şu anda. Bu cihazlara erişme kapasitesi çok yüksek. Türkiye’de doksan yaşın üstündeki insanların yüzde 44’ü kendi sağlık verisine bu sistemler aracılığıyla erişiyor. Şu anda hastanelerimizdeki dijitalleşme oranı açısından da bakınca Avrupa’nın çok önündeyiz. Amerika’dan sonra dünyadaki en iyi ülkeyiz" dedi. Birinci, "Sağlık girişimciliği ve inovasyonunda firmalar pazar hedeflerine global pazarları da koymalı. Çünkü bu kadar büyük veriyle çalışabilen, dijitalleşme endeksi bu kadar yüksek olan bu büyüklükte bir ülke yok. Biz bu süreçte sektörü dönüştürürken daha çok açık kaynak uygulamaları, lisans bağımlılığı olmayan yerli teknolojileri öne çıkardık ve biz büyük oranda yerli teknolojilerin konuştuğu güçlü firmalar oluşmasına fırsat verdik. Böyle baktığınızda herhangi bir sistemi dönüştürdüğünüzde çok daha ekonomik fiyatlarla dönüştürme fırsatına sahip oluyorsunuz. Türkiye’deki sağlık sektörü global pazarlarda kapasitesiyle daha birçok ülkenin denemediği başarıları, seviyeyi denemiş olması sebebiyle avantajlı durumda. Bizim firmalarımız, özellikle Türk firmalarının yurt dış pazarlarda ülkelerin sağlık sistemlerini dönüştürme arzularını çok kolay karşılayacağını ve çok ciddi araçlar üreteceğini düşünüyorum" diye konuştu. Sağlıkta inovasyonu ve girişimleri desteklediklerini belirten Sanofi Avrasya Bölge Başkanı Cem Öztürk ise "Bugün, vizyon toplantılarının 40’ıncısına katıldık. Gerçekten bu toplantı sayısı, sağlıkta inovasyona ülkemizin ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bu toplantılar, akademisyenlerin, sağlık sektörü temsilcilerinin, girişimcilerin ve bakanlığın bir araya geldiği, ülkemizi ileriye taşıyacak fikirlerin tartışıldığı önemli bir platform. Sanofi olarak her zaman bilimin mucizelerinin peşinde olduğumuzu söylüyoruz. İnovasyonu desteklemek için çalışıyoruz. İnovasyonun olduğu her yerde bulunmak, start-up’lara katkıda bulunmak ve ülkemizdeki ekosistemin gelişimine destek sağlamak, temel önceliklerimizden biri. Bugün burada olmaktan dolayı çok mutluyuz” şeklinde konuştu. Programda Girişimci Orhan Gören ise birincilik ödülü aldığı girişimi hakkında açıklamalarda bulundu. Gören, "Mental sağlığımızın bedenimizde ortaya çıkardığı tepkileri analiz edip hangi konu gerçekten bizde travmatik, hangisi değil bu konuların objektif olarak değerlendirilebileceği bir karar destek sistemi geliştiriyoruz. Özellikle onkoloji gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların tedavilerinin parçası olmak için yola çıktık. Çünkü sağlık o da hastalığın hikayesiyle doğrudan aslında bir bütünsel olarak ele alınmalı. Subjektif kalan karanlık bir alanı fizyolojik bir analiz ile aydınlatmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Care4RARE programı, Sanofi’nin Sağlık Bakanlığı Nadir Hastalıklar Sağlık Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na uygun birçok dijital çözüm, yaklaşım, fikir ve paydaşlarla iş birliği fırsatları oluşturmayı hedeflediği projesidir.
HABER KAYNAĞI : İHA