Terörsüz Türkiye sloganıyla yürütülen süreç ile ilgili açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abulkadir Yüksel, "Terör sorununun ekonomik kaybı 40 yılda yaklaşık 2 trilyon dolar civarında olmuştur. Terörsüz Türkiye hedefi gerçekleştiğinde kazanımları çok boyutlu olacaktır" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’te partisinin grup toplantısında yaptığı çağrı sonrası başlayan Terörsüz Türkiye süreci devam ediyor. İmralı’da tutuklu bulunan terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın açıklamalarının ardından 11 Temmuz’da ilk PKK’lı grup silah bıraktı. Süreç ile birlikte Türkiye’nin manevi ve maddi kayıplarının önüne geçmesi hedeflenirken ekonomik iyileşmelerin de yaşanması bekleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abulkadir Yüksel, "Terör sorununun ekonomik kaybı 40 yılda yaklaşık 2 trilyon dolar civarında olmuştur. Terörsüz Türkiye hedefi gerçekleştiğinde kazanımları çok boyutlu olacaktır" dedi. Türkiye’nin yaklaşık 40 yıldır terör ile mücadele ettiğini ifade eden Doç. Dr. Yüksel, "Uzun ve sancılı bir süreçte milletimiz sadece güvenlik tehdidi karşısında değildi, aynı zamanda canını, malını, gelecek umudunu büyük bir risk altına almıştı. On binlerce vatan evladı şehit oldu, ocaklar, söndü ve annelerin gözyaşları dinmedi. Bu açıdan sürecin başlaması önemlidir diyebiliriz. Manevi kayıpların yanı sıra terör belasından dolayı maddi kayıplar da yaşanmıştır. Özellikle yıkılan köyler, tahrip edilen şehirler, tamamlanamayan yatırımlar ülkenin büyümesi ve kalkınması adına büyük engel oluşturmuştur. Ülkenin kalkınması için harcanacak kaynakların terörle mücadeleye aktarılmak zorunda kalması da kalkınma ve büyümeyi olumsuz etkilemiştir. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre 40 yıllık süreçte teröre yaklaşık 2 trilyon dolarlık bir maliyet oluşturduğu ifade edilmektedir. Bu 2 trilyon doları şöyle ifade edebiliriz; binlerce fabrika, yüzlerce baraj, altyapı, hastaneler, okullar şeklinde ifade edebiliriz" ifadelerini kullandı. "Terörün bitmesiyle beraber tersine göç başlayacaktır"
Terörsüz Türkiye hedefi gerçekleştiğinde bölgedeki işsizliğin de azalacağına dikkat çeken Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, "Güvenlik anlamında ciddi bir kazanım elde edeceğiz. Fakat güvenliğin dışında ülkenin sosyal ve ekonomik olarak da olumlu kazanımlarla karşılaşacağını söylemek mümkündür. Terörsüz Türkiye hedeflerinde toplumsal güven artacaktır. Dolayısıyla insanlar güven duygusuyla hareket edecekler ve seyahatler daha geniş bir yelpazeye geçecektir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde keşfedilmemiş veya keşfedilmiş ama turizm potansiyeli gerçekleşmemiş birçok tarihî ve doğal güzellikler bulunmaktadır. Turizm potansiyellerinin de arttırılmasıyla bölgeye akış söz konusu olacaktır. Yerli ve yabancı turist açısından önemli bir sosyalleşme aracı olacaktır. Bölgede terörizmden dolayı doğudan batıya göç hareketleri vardı. Terörün bitmesiyle beraber göçün duracağı, hatta tersine göç dediğimiz daha önce göç etmiş bölge halkının tekrardan topraklarına döneceği ifade edebiliriz. Ayrıca terörün ve şiddetin doğurduğu bir korku travması, korku kültürü vardı. Terörden sonra bu bölge halkındaki travmasının zayıflayabileceğini ifade edebiliriz" diye konuştu. "Türkiye Yüzyılı hedefi için Terörsüz Türkiye önemli bir adım"
Süreç ile birlikte yabancı yatırımcıların artacağını belirten Doç. Dr. Yüksel, "Sermaye güvenli ortam ister. Terörün olduğu hukuksuzluğun olduğu adalet mekanizmasının sağlam çalışmadığı ülkelerde yabancı sermayeler ülkeyi terk ederler ve geri dönmek istemezler. Dolayısıyla terörsüz bir Türkiye’de güvenlik ve istikrar sağlanacağından dolayı yerli ve yabancı sermaye yatırımlarını artıracaktır. Yatırımların artması üretimi artıracak, üretimin artmasıyla beraber istihdam artacak ve işsizlik azalacaktır. Şimdiye kadar terörle mücadele sebebiyle kaynaklar terörle mücadeleye aktarılırken artık kamu kaynakları, eğitim, sağlık, teknoloji gibi unsurlara aktarılmaya başlanacak. Bu da ülkenin kalkınması adına önemli bir adım olacaktır. Türkiye’nin uluslararası arenada istikrarlı ve güçlü bir ülke olması dış turizm açısından önemli bir adım olacaktır. İnsanlar Türkiye’yi turizm açısından daha çok tercih edeceklerdir. Jeopolitik açıdan diğer bir önemli unsur Asya ile Avrupa arasında köprü olmamızdır. Terörsüz Türkiye milli mutabakatı güçlendirmenin, toplumsal huzuru ve barışı sağlamanın milli ilkeler etrafında bütünleşmenin stratejisidir. Özellikle Türkiye Yüzyılı hedefi için Terörsüz Türkiye’nin önemli bir adım olduğunu ifade edebiliriz" ifadelerine yer verdi.
HABER KAYNAĞI : İHA