Biz Marmaris yaşayanları olarak, her şeyi herkesten çok bildiğimiz için dinlemeyiz ama hep anlatırız.
Neden benden iyi kimse bilmez de ondan!
Neden ben her şeyi bilirim!
Ya bir dakika desen de sözümü kesme sen ne biliyorsun ki benden daha fazla deyip hem azarlar hem de küçük görürüz!
Anlayabilmek, sanki bizim lügatimizde yok.
Her konuyu çok bildiğimizden anlamaya ihtiyacımız yok sanırız.
Ne biliyorsun ki neyi anlayacaksın! Der konuşmayı keseriz.
Anlaşabilmek, anlatabilme ile anlama ikilisinden uzak olanlar için adeta bir korku duvarıdır.
Ben sana ne anlatsam da boş, sen bildiğinden vazgeçmezsin der, sohbet iplerini keseriz.
Anlaşılan o ki, Belediye Başkanı Acar Ünlü, Marmaris’i baştan yaratmak istemiyor, kentimizi bir turizm merkezi, bir cazibe merkezi haline dönüştürmek istiyor.
İstiyor ki bir vatandaşımız başka bir turizm kentine gittiğinde, kendisine, ailesine nasıl davranılıyorsa, Marmaris’te de öyle olsun istiyor.
Çocuğunu kolundan çekip de kendilerinin o restoranda yemek yemesini isteyen bir muamele görmek istemiyor.
Masalarda dans edenleri, sahilde zorla kendisine meyve satılmasını istemiyor.
… istemiyor istemiyor istemiyor.
Marmaris dün neyse bugün de aynı yapılara sahip. Birkaç bina, birkaç yol, birkaç eğlence mekanları ve otellerimiz aynı zihniyet ile çalıştırılıyor.
Peki, yapıları ve yolları bir turizm kentine yakışır şekilde dizayn ve düzenlemesi yapılsa,
Seçkin turistlerin akınına da uğramaz mı?
Örneğin kısa yalı resimdeki gibi olsa, ne dersiniz?
Bütün günü birlik tekneler, İçmelerden kalksa
Kısa yalı araçlardan arındırılsa, limana kadar yürüyüş yolları ve modern turistik işletmelerle donatılsa kötü mü olur?
Eski pazarın denize inen yolları örneği yapılmış yollar gibi düzenlense ne dersiniz?
Ada ağzının kanalizasyonları yapılsa ve çevre güzelliklerle ihya edilse kötü mü olur?
Her mahalleye konumuna uygun güzellikler yapılsa ne dersiniz?
Kaldırımlara tecavüzler, denizden bakılınca çirkin gözüken yapılar onarılıp çağdaş düzeye getirilse, kötü mü olur?
Anlatabilmek, anlayabilmek ve anlaşabilmek, Marmaris yaşayanlarının yapamayacağı bir olgu değil.