Muğla’nın Bodrum ilçesinde düzenlenen 5’inci Türkiye Ekonomi Konferansına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Musul’dan gelebilme ihtimali olan 100 bin kişilik mülteci hakkında açıklamalarda bulundu.
Şimşek, Türkiye’nin bu konuda tecrübeli olduğunu söyleyerek, “Türkiye şu anda dünyada en fazla geçici misafirin barındığı, göçmenin barındığı ülke. Türkiye bu konuda insanlığa, dünyaya bir insanlık dersi vermiştir. Tabi gönül ister ki bizim yakın coğrafyamızda bir an önce istikrar olsun, huzur olsun, barış olsun ve bu türden bir göç hareketliliği olmasın. Komşularımızın bir istikrar içerisinde, barış içerisinde büyümelerini isteriz. Bize de büyük faydası olur. Ama ister istemez çevremizde yangın çemberi var, sıkıntılar var. Bu sıkıntılar Türkiye’ye yansıyor. Bir Suriye deneyimi var ortada ben inanıyorum ki bu deneyimden dersler çıkardık. Belki bu defa onları Türkiye’de değil ama Irak’ta barındırmak lazım. Biz Türkiye olarak etnik temizliğin de kesinlikle yapılmasına karşıyız. Bu coğrafya çok zengin bir coğrafya mezhepler açısından, etnik kökenler açısından. Bu aslında bir zenginlik. Maalesef bunları fay hattına dönüştürdüğünüz zaman, bunlar üzerinden siyaset, savaş ve küresel politikalar üretildiği zaman bu coğrafyalarda huzur kalmıyor, barış kalmıyor. Yerine fakirlik gözyaşı ve zulüm yer alıyor.
"Kimsenin toprağında gözümüz yok"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye’nin menfaatleri için gereken çabanın gösterileceğini sözlerine ekleyerek, “Biz ülke olarak hiçbir komşumuzun zerre kadar toprağında gözümüz yok. Ama yanı başımızda olanlar bizi etkiliyor. Yanı başımızda olup bitenlere karşı da bizim ses çıkarmamamızı kimse beklemesin. Başkaları binlerce kilometreden gelip buralarda yeni dizaynlar, yeni oyunlar sahneleme çabasındaysa; Türkiye de kendi milli menfaatlerini korumak için gereken çabayı gösterecek” şeklinde konuştu.
"Türkiye dünyaya örnek oldu"
Ortadoğu’da oynanan oyunlara göz yummayacaklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Bu mülteciler konusunda biz üzerimize düşenden çok çok fazlasını yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Bizim yaklaşımımız insani, vicdani ve ahlakidir. Başkalarının bu konudaki tavırları ise tam bir ibretliktir. Demokrasiden, insan haklarından söz edip kendini merkez olarak görenlerin düştükleri durum ortada. Musul’dan da, başka taraflardan da bu türden sıkıntılar yaşarsa Türkiye yine üzerine düşeni yapacaktır. Bu son olsun ve dünya olarak hep birlikte bu terör örgütlerinin kökünü kazıyalım. Bu gidişat iyi bir gidişat değil. Hep bölge açısından hep küresel açıdan baktığımız zaman en önemli konu bize misafir olarak bulunan Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimizin çocuklarına iyi bir eğitim ve gelecek sunmak. Gelecekten beklentisi olmayanların, fakir ve cahil olanların bu aşırı uçların elinde maşa olarak kullanılması ve teröre alet olma riski yüksektir. Dünya bu konuyu bir anlasa Türkiye’ye çok çok fazla destek verirler. Türkiye’nin yanında olurlar. Türkiye’nin bölgeye ilişkin politikalarına destek verirler. Ama maalesef dünya bir çok konuya olduğu gibi bu konuya da kısa süreli menfaat veya başka çerçevelerden bakıyor. Bu sorunlarda bu çerçevede büyüyor. Ben yine de iyimserim DEAŞ zemin kaybediyor. Bu çok önemli. Terörle mücadelede Türkiye ilk defa çok güçlü bir iradeyle iyi sonuçlar alıyor” dedi.