Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine dönük çabalarda hafta sonu ABD yönetiminin yapacağı değerlendirmelerin beklenmesi gerektiğine işaret ederek, toprak tavizi konusunda, "Ukrayna’nın hangi tavizleri vermeye hazır olduğu sorusuna cevap vermesi gerekenler öncelikle Ukrayna Devlet Başkanı ile Ukrayna halkıdır" dedi.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Berlin’de yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Almanya Başbakanı Merz, görüşmede öncelikli olarak Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine dönük çabalardaki son durumu ele aldıklarını belirtti. Bu kapsamda kendisinin ve diğer Avrupa liderlerinin ABD Başkanı Donald Trump ile dün yaptıkları son telefon görüşmesine değinen Merz, "Son haftalarda ABD’nin girişimi sayesinde 24 Şubat 2022’den bu yana görmediğimiz bir dinamizm yakaladık. Bu konuda hem Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile hem Avrupa’daki ortaklarımızla hem de ABD Başkanı Donald Trump ile çok yakın bir iletişim içindeyiz. Birlikte yürüttüğümüz bu çalışma, son derece zorlu olmaya devam ediyor. Bunun çok basit bir nedeni var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna halkına karşı savaşını acımasızca sürdürüyor ve aynı zamanda müzakerelerde zaman kazanmaya çalışıyor" dedi.
Müzakereler kapsamında üç hedefleri olduğunu belirten Merz, bunları Ukrayna’da savaşın sona ermesini sağlayacak ateşkes, Ukrayna için güvenlik garantileri ve müzakerelerde Avrupa’nın çıkarlarının korunması olarak sıraladı. Müzakerelerde Avrupa Birliği’nin (AB) ve NATO’nun birliğinin tehlikeye atılmaması gerektiğini vurgulayan Merz, bu nedenle Avrupalıların sürecin bir parçası olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Merz, Ukrayna’da halkın desteklemeyeceği bir barış konusunda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin zorlanamayacağını vurgulandı. "Toprak tavizine önce Ukrayna Cumhurbaşkanı ve halkı karar vermelidir"
Başbakan Merz, "Bu nedenle ortak hedeflerimize ulaşmak için Ukrayna’nın yanında olduğumuzu açıkça belirtiyoruz. Bu çalışmayı ilerletmek için Moskova üzerindeki baskıyı daha da artıracağız. Son olarak gölge filoya karşı da harekete geçeceğiz. Aynı zamanda Ukrayna’ya büyük destek vermeye devam edeceğiz. Her şeyden önce Ukrayna’nın gelecekteki Rus saldırılarına karşı etkili bir şekilde korunmasını sağlamak için Rusya’nın Avrupa’daki varlıklarını kullanmak istiyoruz. Tüm bunlar Ukrayna’da barış için" ifadelerini kullandı.
Merz, "Avrupa kıtasında güvenlik, istikrar, barış ve özgürlük istiyoruz. Bu güvenlik konseptine Ukrayna’yı da dahil etmek istiyoruz" diye konuştu.
Friedrich Merz, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine dönük çabalarda hafta sonu ABD yönetiminin kendi içinde yapacağı görüşmelerin beklenmesi gerektiğini ifade ederek, "Burada esas olan Ukrayna’nın hangi bölgeleri veya Ukrayna’nın hangi tavizleri vermeye hazır olduğu sorusudur. Ancak bu soruya cevap vermesi gerekenler öncelikle Ukrayna Devlet Başkanı ile Ukrayna halkıdır" dedi. Berlin’de Ukrayna zirvesi
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, önümüzdeki hafta başında Berlin’de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in katılımıyla bir toplantı yapılacağını da duyurdu. Merz, "Amerikan hükümetinin bu toplantıya katılıp katılmayacağı, büyük ölçüde şu anda üzerinde çalışılan belgelerin ortak olarak hazırlanmasına bağlı. Bunun başarılacağından oldukça eminim. Başkan Trump ile yaptığım telefon görüşmesinden onun bu yolda bizimle yürümeye hazır olduğu izlenimini edindim. Çünkü o, Avrupalıların da bu konuda kendi çıkarlarının dinlenmesi gerektiğini biliyor. Dün yaptığımız telefon görüşmesinde bunu ona açıkça belirttik ve bu açıdan gerçekten karşılıklı pozisyonların ifade edildiği çok yapıcı bir telefon görüşmesi oldu" diye konuştu. Avrupa Konseyi haftaya karar verebilir
Merz, önümüzdeki hafta yapılacak Avrupa Konseyi toplantısına işaret ederek dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna için kullanılmasına ilişkin kararın verilebileceğine inandığını belirtti. Merz, "Şu anda Ukrayna’nın 2026 yılının ilk çeyreği için yeterli finansmanı var, ancak doğru olan şu ki 2026 yılının tamamı için henüz finansmanı sağlamadık ve bu nedenle 2026 yılı boyunca ek kaynaklara ihtiyacımız var. Öngörülebilecek tek şey, Rus varlıklarının kullanımıyla ilgili olarak vermemiz gereken garantiler olabilir. Önerdiğim yöntem pratikte AB bütçesinden verilen ve Rus varlıklarıyla teminat altına alınan bir kredidir. Süreç devam ediyor, görüşmeler yoğun bir şekilde yürütülüyor" ifadelerini kullandı. ABD’nin AB’ye yönelik eleştirileri
Almanya Başbakanı Merz, ABD’nin Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde AB’ye yönelttiği eleştiriler ve bu kapsamda ABD’nin Tomahawk seyir füzelerinin Almanya’ya yeniden konuşlandırılması taahhüdünü geri çekebileceğinde endişe duyup duymadığına ilişkin soruya, "Şu anda NATO ittifakında Amerika Birleşik Devletleri ile yaptığımız anlaşmalardan şüphe duymak için hiçbir nedenim yok. Herhangi bir anlaşmazlık ya da karşılıklı ilişkilerin sona erdirilmesine yönelik herhangi bir adım yok. Amerikan hükümeti, bu güvenlik politikası stratejisinde ittifaka ilişkin çok olumlu sözler de sarf etti. Diğer sözler ise çok daha eleştirel. Biz, buna verilen geçici cevabı analiz ediyoruz. Avrupa’da güvenliğimiz için geçmişte olduğundan çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini biliyoruz. ABD hükümeti haklı, ancak genel olarak zor yılların bizi beklediğinden ve hem güvenlik politikası hem de ekonomi politikası açısından şu anda olduğumuzdan çok daha güçlü olmamız gerektiğinden eminim" cevabını verdi. "ABD hükümeti hala AB’yi bir devletler birliği olarak anlamakta zorlanıyor"
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, "Haziran ayında yaptığım ziyaretimde Başkan Trump’a AB’nin tarihini ve kuruluşunu açıklamaya çalıştım, ancak ABD hükümeti hala AB’yi bir devletler birliği olarak anlamakta zorlanıyor. Bunu anlayabiliyorum. Çünkü Avrupa tarafında yaptığımız şey benzersizdir, dünya devletler topluluğunun tarihinde daha önce böyle bir şey hiç olmamıştır. Eğer Amerikan hükümeti, Avrupa Birliği kurumuyla konuşmakta zorlanıyorsa, en azından üye devletlerle, tabii ki Almanya da dahil olmak üzere, konuşmalı" ifadelerini kullandı. Güçlü Avrupa hedefi
Merz, Almanya ve Avrupa’nın güvenlik, göç ve ekonomi politikası ve diğer birçok alanda sistematik olarak kendi gücüne yatırım yapmasının doğru olduğunu da belirterek, "Bunu kendi çıkarlarımız için yapıyoruz, kimse bizi buna zorladığı için değil. Çünkü Avrupa’nın artık kendi ayakları üzerinde durabilmesi bizim çıkarımızdır ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi için gereklidir. Bu, gelecekte Avrupa’daki yaşam tarzımızı, özgürlüğümüzü, güvenliğimizi ve refahımızı koruyabilmemiz için bir ön şarttır. Güçlü bir Avrupa’yı tüm gücümüzle ortaya koymalıyız. Bu, sadece söylemle sınırlı kalmayıp, kendi çıkarlarımız doğrultusunda ABD ile işbirliği yapabileceğimiz her yerde elbette bunu yapmaya devam edeceğimiz anlamına geliyor. Bu durum özellikle Ukrayna’da muhtemel bir barışa yönelik yoğun çalışmalar ve NATO’nun geleceği için geçerlidir. Bu konuda yoğun bir şekilde çalışıyoruz, ancak aynı zamanda soğukkanlılığımızı da koruyoruz" şeklinde konuştu. "ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi NATO’ya bağlılığı teyit ediyor"
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de ittifak üyesi Almanya’nın güvenlik ve savunma için ayırdığı kaynaklara dikkat çekerek, bunun etkileyici olduğu belirtti. Ukrayna savaşında Rusya’nın saldırganlığına ve Avrupa’ya yönelik tehditlerine vurgu yapan Rutte, "Bu saldırganlığı caydırmaya ve özgürlüğümüzü ve yaşam tarzımızı savunmaya devam edebilmemiz önemlidir. Almanya’ya güvenebileceğimizi ve Almanya’nın da NATO’ya güvenebileceğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.
Mark Rutte, ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde yer alan ve NATO’nun genişlemesinin sınırlandırılmasına dönük tespitlere ilişkin olarak da, "Genel sekreter olarak İttifakın genel güvenliğini sağlamaktan sorumluyum. Bu açıdan baktığımda Ulusal Güvenlik Stratejisi Avrupa’nın güvenliği ve NATO’ya bağlılığı teyit ediyor. İttifakın güvende olması için de NATO, Avrupa, Kanada ve ABD arasında güçlü iş birliğinin gerekli olduğunun altını çiziyor" şeklinde konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA