Muğla Menteşe’nin Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi arasında kurulmak istenen entegre çimento fabrikası gündemdeki yerini koruyor. Fabrikayla ilgili hukuksuz bir durum olmadığını vurgulayan Muğla Çimento San. A.Ş. sahibi Cemal Karakurt, “Bu fabrikada son sistem Alman teknolojilerini kullanıyorum. Sıfır atık olacak. Fabrikanın kurulum alanı 186 dönümdür. Bundan fazlası yalandır. Beni protesto edenlerden bazıları, rakiplerimle beraber hareket ettikleri için dikkate almıyorum. O fabrikayı yaptığımızda, biz de o köylü sayılırız. Benim fabrikamdan çıkan hiçbir şey çevreye ve insana zarar vermeyecek. Her gün yüz yüze baktığım insanların sağlığına zarar vermek hangi vicdana sığar. Fabrika, bölge ekonomisine katkı sağlayacak” dedi.
Muğla Menteşe’nin Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi arasında kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına, Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 'ÇED Olumlu' kararı ve Menteşe Belediyesi tarafından ruhsat verildi. Çimento fabrikasının söz konusu alanda inşaat çalışmaları başlayınca eleştirilerin hedefi oldu. ‘ÇED Olumlu’ kararına karşı açılmak istenen davayı, Muğla 2. İdare Mahkemesi, ‘süre doldu’ gerekçesiyle reddetti. Çimento fabrikasına karşı protestolar başladı. Menteşe Belediyesi’ne fabrika ruhsatının iptali için çağrıda bulunuldu.
FABRİKANIN KURULUM ALANI 186 DÖNÜMDÜR
Bir süredir gündemdeki yerini koruyan ve eleştirilen Muğla Çimento San. A.Ş. sahibi Cemal Karakurt, gazetemize konuştu. Cemal Karakurt, çimento fabrikasına yönelik eleştirilere cevap verdi. Karakurt, fabrikayla ilgili hukuksuz bir durum olmadığını vurguladı. Fabrikaya yöneltilen eleştirilerin yanlış olduğunu belirten Karakurt, alanın anlatıldığı gibi yaklaşık 7 bin 600 dönüm olmadığını bildirdi. Karakurt, “Fabrikanın kurulum alanı 186 dönümdür. Bundan fazlası yalandır. Eğer 186 dönüm değilse, başka ne kadar mal varlığım varsa beni eleştirenlere hibe ederim” dedi.
SON SİSTEM SIFIR ATIKLI FABRİKA OLACAK
Fabrikanın çevreye etkilerine de değinen Karakurt, sözlerine şöyle devam etti: “Bu fabrika için 9 maden ocağı saham var. İlk başta 2’sini açacağım. 2’sinde de 20 dönüm alanı almam 40 yılımı alır. Neden? Mermer atıklarını kullanacağız. Yatağan Termik Santrali’ndeki kül barajındaki külü kullanacağız. 7 ocağı kullanmıyorum. Bu fabrikada son sistem Alman teknolojilerini kullanıyorum. Sıfır atık olacak. Fabrika bittiğinde içinde herkesle, köylülerle takım elbiseyle gezeceğim” diye konuştu.
ÇEVREYE VE İNSANA ZARAR VERMEYECEK
Fabrikanın yöre halkına ve insan sağlığına zararı olmayacağını vurgulayan Karakurt, köylülere her şeyi anlatacağını dile getirdi. Karakurt, “Beni protesto edenlerden bazıları, rakiplerimle beraber hareket ettikleri için dikkate almıyorum. O bazılarını umursamıyorum. Gerisi bizim köylümüz, onları yanlış bilgilendirdiler. Çünkü o fabrikayı yaptığımızda, biz de o köylü sayılırız. Her gün yüz yüze bakacağız. Her gün yüz yüze baktığım insanların sağlığına zarar vermek hangi vicdana sığar. Benim fabrikamdan çıkan hiçbir şey çevreye ve insana zarar vermeyecek. Bölge ekonomisine katkı sağlayacak. Yeni bir istihdam alanı olacak. Ben fabrika sahibi olarak, protesto eden bazıları hariç, diğer köylü kardeşlerim çağırırsa, gider seve seve her şeyi anlatırım. 12 ay sonra fabrikam açılacak ve alanında uzman tarafsız bilim insanlarının incelemesine sunarım” şeklinde konuştu.
MİKAİL ZEYBEK