Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. K. Hüsnü Can Başer, bitkilerin bilimsel sınıflandırılması alanındaki uluslararası katkıları ile Akdeniz Bölgesi Fitotaksonomik Araştırmalar Örgütü’nün prestijli "Theophrastus Ödülü"ne layık görüldü. Prof. Dr. Başer ödülünü İtalya’nın Palermo kentinde düzenlenen törenle aldı.
Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. K. Hüsnü Can Başer, dünyanın önde gelen botanik kuruluşlarından Akdeniz Bölgesi Fitotaksonomik Araştırmalar Örgütü (OPTIMA) tarafından "Theophrastus Ödülü"ne layık görüldü.
OPTIMA’nın 50’nci yıl dönümü kutlamaları kapsamında İtalya’nın Palermo kentinde düzenlenen törene katılan Prof. Dr. Başer, Akdeniz florasının sistematik taksonomik araştırmalarına yaptığı katkılar nedeniyle bu prestijli ödüle layık görüldü. Adını "Botaniğin Babası" olarak anılan antik Yunan filozofu Theophrastus’tan alan "Theophrastus Ödülü", Akdeniz bölgesindeki bitki çeşitliliğinin korunması ve bilimsel olarak incelenmesine yönelik çalışmalara verilen önemi vurguluyor.
Akademik kariyeri boyunca birçok bilimsel makale, kitap yazan ve tez danışmanlığı yapan Prof. Dr. Başer, Akdeniz bitki örtüsünün korunması ve araştırılması için gösterdiği çabalarla alanda öncü bir isim olarak kabul edilirken, genç bilim insanlarına da ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Prof. Dr. Başer’in araştırmaları, bölgenin zengin biyolojik çeşitliliğine ışık tutarken, sürdürülebilir doğa koruma stratejileri için de sağlam bilimsel temeller oluşturuyor.
Kısa süre önce Türkiye’de keşfedilen ve bilim dünyasına kazandırılan yeni bir endemik anason türüne "Pimpinella husnucan-baseri" adı verilmesi, Prof. Dr. Başer’in bu alandaki önemli katkılarıyla gerçekleşti. Son keşifle birlikte Prof. Dr. Başer’in ismi, Türkiye’de beşinci kez yeni keşfedilen bir bitkiye verildi. OPTIMA tarafından verilen Theophrastus Ödülü ise Prof. Dr. Başer’in bitkilerin bilimsel sınıflandırılması alanındaki uluslararası düzeyde kabul gören çalışmalarının bir sonucu olarak görülüyor. Prof. Dr. K.Hüsnü Can Başer: "Sormaktan ve üretmekten asla vazgeçmeyin"
Bilimsel üretkenliğin temelinde merak, sabır ve sürekli çalışmanın yattığını ifade eden Prof. Dr. K. Hüsnü Can Başer, "Bitkilerin sınıflandırılması gibi zahmetli görünen alanların aslında doğanın korunması ve biyolojik çeşitliliğin anlaşılması açısından ne kadar hayati olduğunu yıllar içinde daha iyi kavradık. Bu uzun soluklu süreçte, Yakın Doğu Üniversitesi’nin sağladığı akademik ortam ve araştırma imkanları benim için büyük bir destek oldu" dedi.
Bilimsel yolculuğun sabır ve kararlılık gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Başer, "Özellikle doğal kaynakların hızla tükendiği bir çağda, bilim insanlarının üretkenliği yalnızca akademiye değil, topluma ve gezegene de katkı sağlar" diyerek, bilimsel çalışmalara verilen desteğin önemine bir kez daha dikkat çekti. Genç araştırmacılara da tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Başer, "Sormaktan ve üretmekten asla vazgeçmeyin. Anlamlı ve kalıcı katkılara ulaşmanın yolu, istikrarlı bir çabadan geçer" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA