Bu halk, kimin konuşanları susturmaya çalıştığını, kimin adaletin, vicdanın ve hukukun sesinden rahatsız olduğunu çok iyi biliyor.
Vatansever ülküdaşlarınızın ve Türk milletinin yüreğini dağlayan, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in alçakça katledilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada; suça azmettiren Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, MHP’li Olcay Kılavuz’un evinde yakalandığı, bizzat dönemin emniyet müdürü tarafından açıkça ifade edilmiştir. Peki siz ne yaptınız? Gerçekleri gizlemek için “sokakta yakalandı” diye sahte tutanak düzenlediniz. Organize bir cinayetin üzerini örtmek adına devletin resmi kayıtlarını dahi çarpıttınız. HTS kayıtları, çakarlı araçlar, Ülkü Ocakları yöneticilerinin koordineli hareketi… Hepsi mahkeme dosyalarında açıkça ortadayken, siz hâlâ o bildik dili, o karanlık zihniyeti sürdürüyor; gerçekleri söyleyenleri tehdit ediyorsunuz.
Ve yetmiyor… Cumhuriyetin kurucu partisi, Türkiye’nin birinci partisinin Grup Başkanvekiline “şaklaban, zibidi” diyerek yalnızca siyasi seviyenizi değil, aynı zamanda kalbinizden geçen ve milletin vicdanını yaralayan niyetinizi de açık ediyorsunuz. Ayrıştırıcı ve tahrik edici bu üslup, siyasi nezaketi ayaklar altına alıyor, Muğla siyasi tarihine yakışmıyor; toplumu kutuplaştırıyor ve toplumsal huzuru açıkça tehdit ediyor.
Kısacası siz, bu vatanın evladı olan eski ülküdaşlarınızı bile hiçe sayan bir tavırla, iktidarın gölgesine sığınarak dil kopartmayı ve hakareti siyaset sanan bir üslupla vicdanları parçalamayı, hukuku susturmayı ve gerçekleri karartmayı bizden normal karşılamamızı bekliyorsunuz. ASLA!
Sayın Başkan, Karabağ, Halep ve savunma sanayii gibi konuları sizinle elbette başka bir platformda tartışırız. Ancak şimdi burada şu sorulara açık ve net cevap vermenizi bekliyoruz:
Siz de Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak gibi, şehit ailelerinin huzurunda Abdullah Öcalan’a “Beyefendi” diyenlerden misiniz? Yoksa ona terörist diyenlerden misiniz?
Siz de Genel Başkanınız Devlet Bahçeli gibi, Abdullah Öcalan’a “PKK’nın Kurucu Önderi” diyenlerden misiniz? Yoksa onu bebek katili olarak tanımlayanlardan mısınız?
Toplumu ayrıştıran, halkı tehdit eden bu sorumsuz ve zehirli diliniz hakkında gerekli hukuki süreci başlatacağımızı da buradan açıkça bildiriyoruz.
Ve son olarak… Ekte sunduğumuz Saraçhane Meydanı’nda toplanan, partili-partisiz demokrasiye ve adalete susamış milyonların fotoğrafına iyi bakmanızı öneriyoruz.
Şimdi söyleyin Sayın Başkan, bu fotoğraftaki milyonlardan kaçının dilini kopartabileceksiniz?"