CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, 17 Aralık’ta Ankara 73. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “Tayyipler Alemi Karikatürü” davasında 11 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dava, ODTÜ’nün 2018 mezuniyet töreninde, Penguen Mizah Dergisi'nin kapağındaki karikatürü taşıyan 3 öğrenciye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla açılmıştı. Öğrencilerin tutuklanmasının ardından, yapılan itiraz sonucu serbest bırakılmalarının ardından dava, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı “Hapse atarak eleştirinin ve mizahın önüne geçemezsin” paylaşımını retweetleyen 72 milletvekiline yönelik açılmıştı.
ALİ ŞEKER’E DE AYNI CEZAGirgin, yargının siyasallaşmasına tepki göstererek, partisinin iktidar yürüyüşünü durdurmanın mümkün olmadığını ifade etti. Geçen ay benzer bir şekilde İstanbul Milletvekili Ali Şeker’e de 11 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Girgin, yaptığı açıklamada, “Siyasallaşmış yargı, partimizin iktidar yürüyüşünü engelleyemeyecek!” dedi.
İKTİDAR OTORİTERLEŞEREK ÖMRÜNÜ UZATACAĞINI SANIYOR
“Siyasallaşmış yargı Partimizin iktidar yürüyüşünü engelleyemeyecek!” diyen Girgin konu hakkında şu açıklamaları yaptı: “Aslında ortada bir dava filan yok. Uydurma gerekçelerle açılmış, yargıyı siyasetçileri sindirmek için kullanma amacını taşıyan bir dosya bu. Cumhurbaşkanına hakaret kastı olmadığı açık. Eleştiri sınırları içinde kalındığı da açık.
Ancak ömrünü otoriterleşerek uzatacağını sanan iktidar bu tarz basit hamlelere ihtiyaç duyuyor. Bu hamlelerle vatandaşı sindirerek, siyasetçiyi susturarak CHP’nin yerelden genele iktidar yürüyüşünü baltalayabileceğini sanıyor.”
TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ BİRİKİMİ İKTİDARIN UFKU ÖTESİNDE
Süleyman Girgin, “İfade özgürlüğü, Anayasa ve insan hakları sözleşmelerinde yer alan temel haklardan birisidir. TBMM çatısı altında bile bu hakkın kullanılmasına kast edenler için siyasi yolun sonu görünmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanı görevi yanında aktif siyaset yapmıyor mu? Yapıyor, o zaman ona yönelik siyasi eleştiri neden suç olsun?
Hoşgörü ve eleştirme özgürlüğünün yok edilmesi ve toplumun sindirilmesi amaçlanmaktadır. Hapse atarak, yasak getirerek eleştirinin ve mizahın önüne geçilemez, vatandaş da susturulamaz” diye konuştu.
İMAMOĞLU’NA YÖNELİK KUMPAS DAVANIN ARKASINDAKİ AKIL AYNI
Açıklamanın devamı şöyle: “Tayyipler Alemi’ davasının arkasındaki akıl ile İstanbul Büyükşehir Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yönelik kumpas davanın arkasındaki akıl aynıdır. 7. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na açılan davanın ardındaki akıl aynıdır. Bu akıl korkudan beslendiği kadar korkutmayı da siyaset biliyor. Ancak kimse bu uydurma davalarla korkmaz. Hapse atarak, yasak getirerek eleştirinin ve mizahın önüne geçilemez, vatandaş da susturulamaz.
Cumhuriyet’in açtığı yolda, ülkemizin demokrasi birikimi, iktidarın ufkunun çok ötesindedir. Vatandaşımız böyle uydurma gerekçelerle yargının meşgul edilmesini değil; iş, ekmek, özgürlük istiyor. Mücadeleye devam.”