?>

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sokaklarımızın karıştırılmasına izin vermeyiz"

Cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, "sokaklarımızın karıştırılmasına, istanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz. Ana muhalefetin eski ve yeni kadroları arasında kızışan koltuk kavgasının, ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz" dedi.

Siyaset - 9 saat önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sokaklarımızın karıştırılmasına, İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz. Ana muhalefetin eski ve yeni kadroları arasında kızışan koltuk kavgasının, ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında İzmir’in Balçova ilçesindeki saldırıda hayatını kaybeden emniyet mensuplarına rahmet dileğinde bulunan Erdoğan, Kabine Toplantısı’nda önemli konu başlıklarını mütalaa ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda yüksek öğretim, ekonomi, sosyal hizmetler ve dış politika başta olmak üzere, geniş bir yelpazede yaptıkları değerlendirmelerin ve aldıkları kararların ülke için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, son kabine toplantısından bu yana gerçekleştirdikleri programları hatırlattı. Erdoğan, "25-30 Ağustos tarihleri arasında idrak ettiğimiz Zafer Haftamızı, önemine uygun şekilde, bu sene de dolu dolu geçirdik.Ahlat ve Malazgirt’teki törenlerde, milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. 27 Ağustos’ta iki önemli programımız vardı. Önce, bu sene 50’nci yaşını kutlayan, Türk savunma sanayinin lider kuruluşlarından ASELSAN’ın Gölbaşı Yerleşkesini ziyaret ettik. Orada savunma sanayimiz adına 3 iftihar verici adımı aynı anda attık" ifadelerini kullandı.

460 milyon dolar değerinde, toplam 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe sistemlerini kahraman ordunun envanterine kazandırdıklarını belirten Erdoğan, "ASELSAN’a ait 280 milyon dolar değerinde 14 kritik tesisin resmi açılışını gerçekleştirdik. 900 futbol sahasından daha büyük bir alanda, 1,5 milyar dolarlık yatırımla hayata geçireceğimiz Oğulbey Teknoloji Üssü’nün temelini attık. Bu stratejik projemiz tamamlandığında, inşallah, bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacak. Sistemler sistemi olan Çelik Kubbe’yle hava savunmasında artık farklı bir ligin oyuncusu haline geliyoruz. ASELSAN’daki ’savunma sanayii şölenimizin’, ülkemize karşı husumet besleyenlerde endişeye sebep olması, elbette anlaşılır bir durumdur. Ama burada asıl tuhaf olan ülkemiz içindeki kimi çevrelerin hazımsızlığıdır. ’Çelik Kubbe vatandaşı değil, yandaşı koruyacak’ diyecek kadar gözünü nefret bürümüş bir güruhun varlığı, üzülerek söylüyorum, ülkemizin güvenliği noktasında kaygı duyulması gereken bir ruh halidir. Daha kötüsü bu; milletimizi bölen, ayrıştıran, siyasi tercihlerinden dolayı halkın çoğunluğunu aşağılayan sorunlu bir yaklaşımdır. Çünkü tabancasından tüfeğine, insansız hava aracından füzesine, tankından gemisine, uçağından radarına kadar her bir savunma ürününün amacı; Türkiye’yi ve 86 milyonun her bir ferdini en üst düzeyde korumaktır. Nasıl hükümetimizin açtığı yollardan, havalimanlarından, hastanelerden, okullardan, yurtlardan ve daha nice eserden vatandaşlarımızın tamamı faydalanıyorsa, Çelik Kubbe de 86 milyona hizmet edecektir" açıklamasını yaptı. "Ana muhalefet partisi genel başkanının, Sinop’ta, savunma sanayiiyle ilgili aynı yaklaşımı sergilemesi, bir başka basiretsizlik örneğidir"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Ana muhalefet partisi genel başkanının, Sinop’ta, savunma sanayiiyle ilgili aynı yaklaşımı sergilemesi, bir başka basiretsizlik örneğidir. Neymiş; balıklar ve turistler füze denemelerinden rahatsız oluyormuş. Doğru desen doğru değil; komik desen komik değil. Aslında biraz araştırsa söylediklerinin absürtlüğünü kendisini de görecek. Fakat beyefendi yalnızca komutla hareket ettiği için bu basit gerçeği bile araştırma gereği duymuyor. Burada kısa bir parantez açarak, bu zatın nasıl bir cehalet girdabında debelendiğini göstermek istiyorum." "Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 17’nci ülkeyiz"

Türkiye’nin su ürünleri üretimi ve ihracatında dünya çapında geldiği noktayı aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 17’nci ülkeyiz. Su ürünleri ihracatımız 2002-2024 döneminde miktar olarak 10 katına, değer olarak 20 katına çıktı.2002 yılında 27 bin ton olan ihracatımız, 2024 yılında 313 bin tona; parasal değer bakımdan 96 milyon dolardan 2 milyar dolara yükseldi. Sinop’ta da benzer bir başarı hikayesi söz konusu. Bu şehrimizde 4 yılda avcılık ve yetiştiricilik amaçlı üretim 15 bin tondan 35 bin tona, tutar olarak ise 117 milyon dolara ulaştı. Şurası fevkalade dikkat çekidir: Sinop’tan; Rusya, Peru, Japonya, Almanya başta olmak üzere, dünyanın 25 farklı ülkesine ihracat yapılıyor. Ülkemizde üretilen Türk somonunun 3’te biri Sinop’ta yetiştiriliyor. Yani, ortada bu şahsın iddia ettiği gibi problemli bir tablo yok" değerlendirmesini yaptı. Akkuyu Nükleer Santrali’nin devreye girmesiyle Türkiye’nin yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatından kurtulacağını, 50 milyar dolarlık ekonomik katkı sağlayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nükleer santral konusuna gelince, çevreci maskeli marjinal grupların buna niçin karşı çıktığını defalarca izah ettik. Nükleer enerji, dünyada 70 yıldır kullanılan bir kaynaktır. 2025 yılı itibariyle 31 ülkede 416 nükleer reaktör faal halde. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 15 ülkede 62 reaktör inşa ediliyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, 2053 yılı net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak ve artan enerji talebimizi karşılamak istiyorsak, nükleer enerjiyi üretim portföyümüze mutlaka dahil etmek zorundayız. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Santrali’nin devreye girmesiyle, tabiri caizse, şeytanın bacağını kıracağız. Yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek bu santral, ülkemizi yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatından kurtaracak. Ayrıca, senelik 35 milyon ton karbon emisyonunu engelleyecek. Yurtiçi Gayri Safi Hasılamıza toplam 50 milyar dolar katkı sağlayacak. Hal böyleyken nükleer santrale karşı çıkmak, cehalet ürünü değilse ancak art niyetle açıklanabilir. Böyle sığ bir zihniyetin, ne ülkeye, ne millete, ne de Sinoplu kardeşlerimize hiçbir faydası olmaz" dedi.

27 Ağustos’a iştirak ettikleri ikinci törenin Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nde eğitim alan subay ve astsubayların mezuniyeti olduğunu dile getiren Erdoğan, 881’i subay, 4 bin 130’u astsubay olmak üzere, toplam 5 bin 11 genci yeni görev yerlerine uğurladıklarını söyledi. Mezuniyet diplomalarını alan 5 bin 11 subay ve astsubayı tekrar tebrik eden Erdoğan, "TEKNOFEST Mavi Vatan’da, ülkemizin denizlerdeki gücüne bir kez daha gururla şahitlik ettik. 4 gün süren etkinlikte; Milli Teknoloji Hamlemizin genç neferleri ürünleriyle, eserleriyle, projeleriyle yetkinliklerini sergiledi. Vatandaşlarımız da TCG Anadolu başta olmak üzere, Türk donanmasının son teknolojiye sahip caydırıcı unsurlarını görme imkanı buldu.30 Ağustos’ta, Millî Savunma Üniversitemizde Harp Okullarımızın Diploma ve Sancak Devir Teslim Törenlerine iştirak ettik. Kara, Hava ve Deniz Harp Okullarındaki eğitimlerini başarıyla tamamlayan bin 405 teğmenimizin yanı sıra, 106 misafir öğrencimizin de mezuniyet sevincini paylaştık. Böylelikle 2016’dan bugüne Harp Okullarımızdaki toplam mezun sayımız, 19 bin 735’e çıktı. Genç teğmenlerimize bir kere daha başarılar diliyor; Rabbim ayaklarına taş değdirmesin, diyorum.103’üncü yıldönümünü iftiharla kutladığımız Büyük Zafer’in kazanılmasına vesile olan tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla yad ediyorum" açıklamasını yaptı. 1 Eylül’de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in "şeref konuğu" olarak Şanhay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ne katıldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teşkilatın kapsadığı 3,8 milyarlık nüfus ve 30 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğüyle küresel planda önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. Türkiye olarak, Teşkilatla ve üye ülkelerle işbirliğini kazan-kazan temelinde ilerletmenin gayreti içeresinde olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze soykırımın her zaman gündemlerinde olduğunu kaydetti.

Zirvede Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in yanı sıra birçok devlet ve hükümet başkanıyla bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem zirve hitabımızda, hem de ikili görüşmelerimizde Gazze’deki soykırım gündemimizin ilk sırasında yer aldı.Netanyahu Hükümeti’nin iyice zıvanadan çıktığı bu sıkıntılı günlerinde, tüm imkanlarımızla Gazzeli mazlumların yanındayız. 64 binden fazla masumu katleden cinayet şebekesinin tüm baskı, tehdit, küstahlık ve şımarıklıklarına rağmen, dik duruşumuzu koruyoruz.İnşallah bu yapılacak Birlemiş Milletler Genel Kurulu’nda da aynı vicdanlı tutumumuzu sürdürecek; Filistinli mazlumların oradaki sesi olacağız" açıklamasında bulundu. 3 Eylül’de, bu yılki teması "Peygamberimiz ve Aile Ahlakı" olarak belirlenen Mevlid-i Nebi Haftası’nın açılış programında olduklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "50’den fazla ülkeden dini liderlerin de iştirak ettiği bu anlamlı programda, alemlere rahmet olarak gönderilen Fahr-i Kainat Efendimiz’in yeryüzünü teşriflerinin bin 500’üncü sene-i devriyesini kemal-i hürmetle idrak ettik. Filistin ve Sudan’la birlikte, İslam dünyasının farklı köşelerinde zorluklarla boğuşan tüm kardeşlerimizin selamete ermesi için dualar ettik. Diyanet İşleri Başkanlığımızın ’Doğumunun bin 500’üncü yılında alemlere rahmet Hazreti Muhammed’ başlığıyla ülkemizde ve yurt dışında icra edeceği etkinliklerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. İnancımızın emir ve yasaklarını sahih kaynaklardan öğrenmek bizim görevimiz iken; bunları muhatabına etki edecek şekilde lisan-ı münasiple anlatmak da kıymetli hocalarımızın vazifesidir. Kimse görevini yapıyor diye kınanamaz, hakarete maruz bırakılamaz" dedi.

"FETÖ ve DEAŞ gibi dinimizi istismar eden yapıların, milletimize yaşattığı büyük acılar ortadadır" diyen Erdoğan, "Dinimizi; özünden, ruhundan koparmaya çalışanların olduğu bir dönemde, diyanet camiamızın yükü de, sorumlulukları da son derece ağırdır. Diyanet mensuplarımıza yönelik eleştiri ve tavsiyelerde herkesin özenli bir dil kullanmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum" ifadelerini kullandı. "Biz, millete olan vaadine ve kavline sadık bir kadroyuz"

6 Eylül Cumartesi günü, 300 bininci deprem konutunun anahtarını teslim etmek ve 41 projenin resmi açılışını yapmak üzere, Malatya’da olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ocak ayında 201 bin, Haziran’da ise 250 bininci konutumuzu tamamlayıp hak sahibi depremzedelerimize tahsis etmiştik. Malatya’daki kura törenimizle birlikte, 13 ilimizde 295 bin 929’u konut ve 8 bin 907’si iş yeri olmak üzere, toplam 304 bin 836 bağımsız bölümü hak sahibi vatandaşlarımıza teslim etmenin sevincini yaşadık. Aynı törende 9 ilimizde yapımı tamamlanan binlerce konut ve işyerinin de kurasını çektik" diye konuştu.

Bugüne kadar deprem bölgesi için kullandıkları kaynakların toplamının 75 milyar doları geçtiğini, hedefin; 453 bin bağımsız bölümü yıl başına kadar tamamlayıp, hak sahiplerine teslim etmek olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Gerek deprem konutları ve iş yerlerimizin, gerekse toplam yatırım bedeli 5 milyar 940 milyon lirayı bulan 41 projemizin Malatya’ya hayırlı-uğurlu olmasını temenni ediyorum. Seçim döneminde bizi insafsızca eleştiren, afetzedelere ’bedava ev’ sözü verip sonra ortalıktan kaybolan İzmir’de ’TOKİ’yi bile geçecek’ iddiasıyla yola çıkıp, binlerce İzmirliyi dolandıran çapsızlara, bir daha bize laf söylemeden önce, Malatya ve diğer illerimizdeki deprem konutlarını ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Öyle meydanlarda atıp tutmak kolaydır; zor olan sözünün eri olabilmektir. Biz, millete olan vaadine ve kavline sadık bir kadroyuz. 23 yıl boyunca arkasında duramayacağımız sözleri vermedik; söz verince de onu yerine getirmek için bütün yolları denedik" dedi. "Ben mahkeme kararlarını tanımıyorum, demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır"

CHP’li belediyeleri eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son iki seçimde halkı vaat yağmuruna tutanlar ise seçim bittikten sonra bir daha hiç oralı olmadılar. Suyu ucuzlatacaklardı, zam üstüne zam yaptılar. Ulaşımı kolaylaştıracaklardı, trafiği içinden çıkılmaz hale getirdiler. Emeklilerimize destek olacaklardı, sözlerinin üzerine sünger çektiler. Şehirlerine hizmet namına ortaya hiçbir eser, proje, icraat koymadılar. Talandan, soygundan, rüşvetten, milleti haraca bağlamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. Eski Türkiye’den farklı olarak, şimdi bunun hesabını yargıya veriyorlar. Bağırsalar da, çağırsalar da, yabancı medya kanallarına süklüm püklüm sızlansalar da, adaletin tecellisine mani olamayacaklar. Hep söylediğim gibi Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir, tanımamak ayrı şeydir. Yanlış bulduğunuz kararlarla ilgili başvuru yolları ardına kadar açıktır. Gidersiniz, kanunda işaret edilen mahkemelere kararın gözden geçirilmesi için müracaat edersiniz. Ama ’Ben mahkeme kararlarını tanımıyorum’ demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır. Böyle bir sorumsuzluğa göz yumulması elbette düşünülemez. Hele hele sokaklarımızın karıştırılmasına, İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz. Ana muhalefetin eski ve yeni kadroları arasında kızışan koltuk kavgasının, ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz. Anayasa ve yasalarımız çerçevesinde, adli ve idari süreçlerin sorunsuz işletilmesi için sorumluluklarımızı harfiyen yerine getireceğiz" diye konuştu. 2023 yılında ilan ettikleri Orta Vadeli Programdaki hedeflere büyük oranda ulaşıldığını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

"Bugün de ülkemizin gelecek üç yılına yön verecek Orta Vadeli Programı milletimizle paylaştık. Programın hazırlık çalışmaları geniş ve katılımcı bir anlayışla yürütüldü; iş dünyası ve reel sektör temsilcilerinin görüşleri dikkate alındı. Böylece ortaya ortak aklın ürünü, güçlü ve iddialı bir yol haritası çıktı. Bir defa şunu açık ve net söylemek isterim; bu program sadece rakamlardan, tablolardan ibaret değildir. Ekonomide güveni pekiştiren, öngörülebilirliği artıran, en önemlisi de halkımızın refahını kalıcı olarak yükseltmeyi amaçlayan bir vizyondur. Program sayesinde önümüzdeki üç yıl boyunca büyümekle kalmayacak, aynı zamanda küresel ekonominin ve ticaret ortaklarımızın ortalama büyüme performansını da geride bırakacağız. Hatırlayın, 2023 yılında ilk kez 1 trilyon dolarlık ekonomi ligine girmiştik. Şimdi hedefimizi biraz daha büyüttük. 2028 sonunda inşallah 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız." Kişi başına gelirin ilk kez 21 bin doları yakalayacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’yi kalıcı biçimde yüksek gelirli ülkeler ligine taşımayı istiyoruz. Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Program döneminde 2,5 milyon yeni istihdam imkanı sağlayacağız. İşsizlik oranımızı, yüzde 8’in altına indirmeyi ümit ediyoruz. Cari açığımızdaki kalıcı iyileşme sürecek, mal ihracatımız ise ilk kez 300 milyar doları aşacak. Hizmet ihracatımızın en önemli kalemi olan turizm gelirlerimizi de 75 milyar dolara çıkarmayı arzu ediyoruz. Orta Vadeli Programın ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Programın hazırlanmasına öncülük eden Yardımcım Cevdet Yılmaz’ın şahsında bütün bakanlarımıza ve bürokratlarımıza tebriklerimi iletiyorum. Devletimizin tüm kurumlarından programı sahiplenmelerini, titizlikle uygulanması noktasında gereken özeni göstermelerini bekliyorum" diye konuştu. Son dönemde, 18 yaş-altı suça karışan çocuklarla ilgili kamuoyunda yürüyen tartışmaları çok yakından takip ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "Bugünkü menfur saldırı dahil, hepimizin yüreğini yakan cinayet ve suçların faillerinin bu yaş grubundan olması, halkımızda haklı bir infiale yol açıyor. Organize suç şebekeleri, eli kanlı terör örgütleri ve sokak çeteleri, bu yaş grubundaki çocukları özellikle hedef alıyor. Dijital platformların, popüler kültürün, gayrimeşru hayat tarzını özendiren dizi, film, müzik türlerinin; şiddet içeren oyunların yaygınlaşmasının, bu sorunun büyümesindeki rolünü kimse inkar edemez. Bu meselenin; sosyolojik, psikolojik, pedagojik ve ailevi boyutları dahil, çok yönlü bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Millet olarak, sadece huzurumuzu ve güvenliğimizi değil, geleceğimizi de ilgilendiren bu sorunu, el ele vererek hep beraber çözmek zorundayız. Biz, hükümet olarak, sıkıntı daha fazla kronikleşmeden, mevzuatın gözden geçilmesini de kapsayacak şekilde, konunun üzerine gideceğiz. Bunu da inşallah tarihimizin, kültürümüzün ve evrensel hukuk normlarının rehberliğinde yapacağız. Nitekim bugün, ülkemizdeki çocuklarla birlikte tüm dünya çocukları için çok anlamlı ve kıymetli bir adım attık. İmzaladığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle, bu alanda küresel bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. 5 farklı dilde hazırlanan sözleşmeyi, anne-babalar başta olmak üzere tüm vatandaşlarımın dikkatle okumasını istirham ediyorum" dedi. "2026 yılı ocak ayı itibarıyla yuva kuracak çiftlerden her ikisinin de 18-25 yaş arasında olması halinde, kredi tutarını 250 bin liraya çıkarıyoruz"

Gençlerle ilgili bir müjdeyi de paylaşan Erdoğan şunları kaydetti:

"Aile ve Gençlik Fonumuz vasıtasıyla yuva kuracak gençlerimize verdiğimiz desteğin miktarını artırıyoruz. 2026 yılı ocak ayı itibarıyla çiftlerden her ikisinin de 18-25 yaş arasında olması halinde, kredi tutarını 250 bin liraya, diğer durumlarda 200 bin liraya çıkartıyoruz. Ayrıca 48 ay içerisinde çocuk sahibi olan genç çiftlerimizin talep etmeleri durumunda her çocuk için geri ödemelerini 12 ay erteliyoruz. Çiftlerin başvurudan önceki 6 aylık ortalama geliri, asgari ücretin 2,3 katı olması şartı, iki buçuk katına çıkartıldı. Hayırlı-uğurlu olsun diyorum. Üniversiteli gençlerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamaya dönük yeni adımlar atıyoruz. Yurt kalitesi, erişilebilirliği, maliyeti ve sunulan imkanlar itibarıyla dünyada bu alanda ilk sıralarda yer alan bir ülkeyiz. 2002 yılında 182 bin olan KYK yatak kapasitesi, bu yaz döneminde yapımı tamamlanan yeni yurtlarımızla birlikte yeni bir rekor kırarak 1 milyonu aştı. Bu sene, 1 milyon üniversiteli gencimize yurtlarımızda inşallah güvenle ev sahipliği yapacağız.Bunun da gençlerimize hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum. Yeni eğitim-öğretim ve akademik yılın, tüm öğrencilerimiz, hocalarımız ve ailelerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

HABER KAYNAĞI : İHA
Haftanın Öne Çıkanları

Marmaris’te 233. Kez İntihar Girişimi

2025-09-04 15:52 - Marmaris

Vali Akbıyık’tan Başkan Aras’a destek ziyareti

2025-09-02 02:05 - Asayiş

Marmaris Evren Paşa İlkokulu Yeniden Yapılıyor

2025-09-04 11:55 - Marmaris

Muğla’da astroloğun gizemli ölümü

2025-09-05 16:15 - Asayiş

Vatandaşlardan Marmaris'e Acil Çözüm Çağrısı

2025-09-03 13:28 - Marmaris

Sahipsiz Köpekler Tartışması Büyüyor

2025-09-05 14:34 - Gündem

163 BİNDEN FAZLA ÖĞRENCİ OKULA DÖNÜYOR

2025-09-06 10:22 - Eğitim

Akyaka’da otel odasında bir kadın ölü bulundu

2025-09-05 14:03 - Asayiş

Marmaris’te barda silahlı kavga: 2 yaralı

2025-09-08 10:04 - Asayiş

"Kadınım" Okuyucularla Buluştu

2025-09-05 14:26 - Marmaris

İlgili Haberler

Fransa’da güvenoyu alamayan François Bayrou hükümeti düştü

22:05 - Siyaset

Netanyahu’dan Gazzelilere kara saldırısı tehdidi: "Oradan çıkın"

21:33 - Siyaset

Başkan Arıkan, Zabıta ekibinin haftasını kutladı

21:27 - Siyaset

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: "Gazze’yi insansızlaştırmaya yönelik bir etnik temizlik suçu işleniyor"

18:50 - Siyaset

Kahta Belediyesi, tarihinin en büyük araç alımını gerçekleştirdi

17:38 - Siyaset

Günün Manşetleri

Şehit Ziya Özkozanoğlu kabri başında anıldı

16:44 - Asayiş

Beşiktaş, Başakşehir maçı hazırlıklarına devam etti

16:35 - Spor

İzmir'de Saldırının olduğu sokak Türk bayraklarıyla donatıldı

14:56 - Asayiş

6 Kişi Tutuklandı, Tonlarca Madde Ele Geçirildi

14:32 - Asayiş

Çamaşır Asarken 5. Kattan Düştü

14:30 - Asayiş