?>

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Biz Avrupa Birliği’yle pozitif bir gündem oluşturmak istiyoruz"

Cumhurbaşkanı yardımcısı cevdet yılmaz, ankara sanayi odası ev sahipliğinde düzenlenen '14. Geleneksel büyükelçilikler resepsiyonu'nda konuştu

Ekonomi - 3 saat önce

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bazı ülkelerin kendi bireysel gündemleri için bu ortak çıkarları görmemezlikten gelmesi veya Avrupa Birliği üzerinden Türkiye’yle hesaplaşmaya çalışması Avrupa Birliği’ne de ilişkilerimize de zarar vermektedir. Biz Avrupa Birliği’yle pozitif bir gündem oluşturmak istiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlenen "14. Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu"na katıldı. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti. İçersinden geçilen dönemde, küresel ölçekte ciddi sınamalarla şekillendiğini belirten Yılmaz, "Yakın coğrafyamızda devam eden çatışmalar, dünya ekonomisinde tarihi seviyelere ulaşan belirsizlikler ve ardı ardına yaşanan olumsuz gelişmeler, ülkeleri çok boyutlu krizlerle karşı karşıya bırakıyor. Bu zorlu tabloda birçok ülke siyasi, ekonomik ve jeopolitik riskleri yönetmekte güçlük yaşarken, Türkiye olarak biz; siyasi istikrarımız, güçlü kurumsal yapımız, sağlam ekonomimiz ve kararlı politikalarımızla süreci etkin biçimde yönetmeye gayret ediyoruz. Terörsüz Türkiye hedefiyle iç huzurumuzu pekiştirici adımlar atarak, birliğimizi ve beraberliğimizi koruyarak, bu dönemi ülkemiz adına fırsata çevirecek konum alıyoruz" ifadelerini kullandı.

2023 yılında hazırladıkları 3 yıllık Orta Vadeli Programda, Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girmesini amaçladıklarını hatırlatan Yılmaz, "2 yıl önceki o programda 1,3 trilyon dolarlık bir ekonomi olmayı ve kişi başına gelirimizin 15 bin dolara ulaşmasını hedeflemiştik. Geldiğimiz noktada bu hedeflerimize fazlasıyla ulaştığımızı ifade edebilirim. 2025 yılı sonu itibariyle milli gelirimiz, Gayrisafi yurt içi hasıltımız tarihimizde ilk defa bir buçuk trilyon doları aşacaktır. Kişi başına gelirimiz ise 17 bin doların üstünde bir seviyede gerçekleşecektir. Böylece Türkiye Cumhuriyeti ilk defa yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacaktır. Bunda 22,23 yıl önce hükümetlerimiz iktidara geldiği dönemde Türkiye alt orta gelir grubundaydı. Bu 22 yıllık süreçte kalıcı bir şekilde üst orta gelir grubuna girmiş oldu Türkiye. Yıllardır da bu orta gelir tuzağı tartışmalarıyla buradan yüksek gelire nasıl çıkarız diye tartışıyoruz. İşte bu yıl ilk defa yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış oluyoruz. Ancak bu bizi rehavete sürüklememeli. Bu sadece rakamlarda bir değişim anlamına gelmiyor. Kalitatif, niteliksel bir dönüşüme de Türkiye’nin geçişini sembolize ediyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu yeni şartların öngördüğü politikalarla, dönüşümlerle Türkiye Cumhuriyeti olarak yolumuza devam etmeyi ve bu yüksek gelirlilikte kalıcı olmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.

Küresel düzeyde pek çok ülkenin sorunu haline gelen hayat pahalılığıyla etkin mücadeleyi de ihmal etmediklerini söyleyen Yılmaz, "Bir taraftan makul düzeyde bir büyümeyi sürdürürken diğer taraftan dezenflasyon sürecini gerçekleştiriyoruz. 2023’te yüzde 65 seviyesinde gerçekleşen enflasyon 2024 sonunda yüzde 44 düzeyine gerilemişti. Haziran 2024’ten itibaren enflasyonda kesintisiz azalma süreci yaşayarak toplamda yıllık enflasyon oranında 42.5 puanlık önemli bir gerileme kaydettik. 2025 yılı sonu itibariyle yüzde 30’un altına inmiş bir enflasyonu bekliyoruz. Enflasyondaki olumlu gelişmelerin yanı sıra ülkemizin küresel ve bölgesel zorluklara rağmen dayanıklılığı ortadadır. 2024 yılında yüzde 3,3 oranında büyüyen ekonomimiz 2025’in ilk yarısında yüzde 3,6 büyüme sergileyerek 15 yıldır sürdürdüğümüz kesintisiz büyüme sürecinin devam edeceğini göstermiştir. Yıl sonu itibariyle yüzde yine 3.3 büyümeyi öngörüyoruz bu yıl. Dünyada büyüme tahminlerinin aşağı yönünü revize edildiği dünya ticaretinin büyümeden de daha gerilere revize edildiği bir ortamda bu büyüme hızının oldukça makul olduğunu düşünüyoruz ve dezenflasyon politikalarımızla da tutarlı olduğunu düşünüyoruz" açıklamalarında bulundu.

Küresel ticarette artan korumacılık ve dış talepte zayıf görünüme rağmen temmuz ayında Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık mal ihracat rekoru kırdıklarını belirten Yılmaz şu ifadeleri kullandı:

"Yılın ilk 8 ayında 178 milyar doları aşan ihracatımız yıllık bazda 269,2 milyar dolara ulaşmıştır. Yıl sonu itibariyle bu rakamın 174 milyar dolara yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Üretimdeki artış, yatırımlardaki yükselişle birlikte yüksek teknoloji ihracatımız 2025 yılı Ocak Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,4 oranında orta yüksek teknoloji ihracatımız ise yüzde 10 oranında artış kaydetmiştir." "Merkez Bankası rezervlerimiz 178, 3 milyar dolar ile tarihi zirvesini görmüştür"

Yılmaz konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Sürdürdüğümüz güçlü politika duruşu sayesinde Türk lirasına olan güven artarken Merkez Bankası rezervlerimiz 178, 3 milyar dolar ile tarihi zirvesini görmüştür. Bütçe disiplinine verdiğimiz önemle kamu maliyesindeki güçlü yapımızı muhafaza ediyoruz."

2024 yılı sonunda depremin bütçe üzerindeki olağanüstü ve geçici etkisine rağmen bütçe açığı yüzde 4,7 düzeyinde kaldığına dikkat çeken Yılmaz, "2024’ü planlarken 6.4 olacak demiştik doğrusu. Bütçe açığı, deprem yükü, diğer etkilerle birlikte ama gerçekleşme bizim tahminimizden çok daha iyi oldu. 4.7 seviyesinde bir bütçe açığının milli gelire oranı ortaya çıktı. Bunun da yaklaşık 1.7 puanı deprem harcamalarından kaynaklanıyor. Depremin geçici etkisini düştüğünüzde yüzde üç civarında bir bütçe açığıyla 2024 yılı kapattığımızı ifade edebilirim. 2025 yılında da yıl sonu itibariyle bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,6 gerileyeceğini öngörüyoruz. 2023-2025 döneminde sadece bütçede 2025 yılı fiyatlarıyla 3.6 trilyon lirayı deprem için harcamış olacağız. 2025 yılı sonu itibariyle. Bu da doksan milyar dolarlık bir harcamaya tekabül ediyor. Ama işin iyi tarafı şu. Bu geçici bir harcama, yapısal bir bozulma oluşturmuyor. Geçici bir açık oluşturuyor. İkincisi nitelik olarak ağırlıklı bir şekilde yatırım niteliğinde bir harcama. Ülkemizin geleceğine, şehirlerimizin geleceğine bir yatırım niteliğinde çok daha güçlü, dirençli şehirlerle Türkiye’mizin geleceğe hazırlanmasında katkı sunan harcamalar. Dolayısıyla bunları da gerçekleştiriyoruz" dedi.

Sosyal konut arzına büyük bir ağırlık vermeyi düşündüklerini bildiren Yılmaz, "Giderek azalan oranda bütçemize bunun etkisi olacak. Yaşanan felaketin etkilerini bir taraftan giderirken diğer taraftan da enflasyonda en yüksek katılığın hizmet sektörlerinde olduğunun farkında olarak burada da kira meselesinin öne çıktığını bilerek sosyal konut arzına önümüzdeki dönemde büyük bir ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Bütçemizde ilk defa sosyal konut için 100 liralık bir kalem açtık. TOKİ’ye buradan destek olacağız. Yeni bir sosyal konut programı başlatacak. Sadece bütçeden giden bu kaynakla yetinmeyecek elbette. Bütçe dışından da kaynaklar oluşturarak büyük bir sosyal konut kampanyasını Çevre Şehircilik Bakanlığımız Murat Kurum Bakanımızın liderliğinde inşallah başlatacak. Ancak yeni demografimizi de dikkate alarak sosyal konutu iki artı bir şeklinde artık planlıyoruz. Çok daha iyi planlanmış enerjiyi kullanan afetlere karşı dayanıklı diğer taraftan işletme maliyetleri düşük, satın alma satın alınabilme bakımından avantajlı bir şekilde sosyal konut programımızı hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu.

İlerleyen dönemlerde niceliksel büyümeyi değil kaliteli ve sürdürülebilir büyümeyi esas alacaklarına dikkat çeken Yılmaz, "Verimliliği arttıracak yapısal reformlara odaklanacak üretim kapasitemizi enflasyonist baskı oluşturmadan güçlendireceğiz. Sanayimizi yüksek katma değerli ve teknoloji yoğun bir yapıya dönüştüreceğiz. ARGE ve yenilikçilik ekosistemimizi daha da güçlendirecek yapay zeka, yarı iletkenler, savunma sanayi, biyoteknoloji ve uzay teknolojileri gibi stratejik alanlarda özel sektör yatırımlarını destekleyeceğiz. Yeşil dönüşümü de bu sürecin merkezine koyacağız. Düşük karbonlu üretim, döngüsel ekonomi ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla hem verimliliğimizi arttıracağız hem de cari dengemize katkı sunacağız. Üretimin ve ticaretin altyapısını güçlendireceğiz. Organize sanayi bölgelerini, lojistik merkezleri ve ulaştırmayı bütüncül bir şekilde ele alacağız. Özellikle limanlarla OSB bağlantıları bakımından demiryollarındaki iltisak hatlarını önceliklendirmiş durumdayız yatırım programımızda. Bunları birbiri peşi sıra hayata geçireceğiz. Beşeri sermayemizi güçlendireceğiz. Mesleki ve teknik eğitimin kalitesini arttıracağız. Özellikle müfredatın oluşumundan uygulamaya hem orta öğretimde hem yüksek öğretimde özel sektörle eğitim kurumlarımız arasındaki bağlantıyı kuvvetlendireceğiz. Tüm bu makro hedeflerimize 81 ilimizin potansiyelini harekete geçirerek ulaşacağız" dedi. "Ankara’yı Türkiye yüzyılında katma değeri yüksek bir ekonomi hedefimizin lokomotif illerinden biri olarak görüyoruz ve böyle konumlandırıyoruz"

Yılmaz Ankara’nın siyasi başkent olduğunu aslında Ankara’nın güçlü bir ekonomi merkezi olduğunu belirtti. Yılmaz, "Ankara’yı Türkiye yüzyılında katma değeri yüksek bir ekonomi hedefimizin lokomotif illerinden biri olarak görüyoruz ve böyle konumlandırıyoruz. 14 organize sanayi bölgesi on dört teknoloji geliştirme bölgesi yüz elli yedi ARGE otuz dokuz tasarım merkeziyle Ankara yüksek teknoloji ve katma değerli üretimde öncü bir konumdadır. Üniversitelerimizle sanayi arasındaki güçlü iş birliği de yenilikçi bir ekosistemi ortaya çıkarmaktadır. 2024’TE 15 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Ankara yüksek teknoloji ürünlerinde yüzde on ikilik payla Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir başarı göstermiştir. Yüksek teknoloji ihracatının ihracat içindeki payının yüzde 12 olması gerçekten çok çok kıymetli. Savunma sanayi, havacılık, tıbbi cihazlar ve makine sektörleri başta olmak üzere Ankara’nın artan katkısı ülkemizin küresel rekabet gücünü yükseltmektedir. Bu başarı da Ankara Sanayi Odası’nın vizyoner projeleri önemli rol oynamaktadır" ifadelerine yer verdi.

ASO Teknoloji Üssü Projesi tamamlandığında 800’den fazla firmaya ev sahipliği yapacak 18 bin kişiye istihdam sağlayacak ve bir buçuk milyar dolarlık ihracat imkanı oluşturacağının bilgisini veren Yılmaz, "Hükümetimiz bu projeyi ele aldı ve buna destek olma kararı verdi. Ben emeği geçen tüm bakanlarımıza, tüm bürokratlarımıza teşekkür ödüyorum. Bu projenin Ankara’mıza ve ülke ekonomimize hayırlı olmasını bir kez daha diliyorum. Temelli de kurulacak ASO serbest bölge ise doğrudan yabancı sermayeyi çekecek, dış pazarlama entegrasyonunu arttıracak ve kırk bin kişilik yeni istihdam imkanı oluşturacaktır" değerlendirmelerinde bulundu. "İsrail yaptığı bu pervasız, sorumsuz eylemlerle sadece bölgesinde değil, küresel düzeyde adalet kavramını aşındırmakta"

Bugün Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyalarında yaşanan zulümler hepimizin yüreğinde derin yaralar açtığını aktaran Yılmaz, "Gazze’de işlediği soykırımdan dolayı Netanyahu hükümetinin uluslararası mahkemelerde yargılandığını hepimiz görüyoruz. İsrail yönetimi maalesef bununla da kalmıyor. Değişik ülkelere uluslararası hukuku açıkça çiğneyerek saldırmaya devam ediyor. Bölgesel istikrarımızı, huzurumuzu tehdit etmeye küresel barışı tehdit etmeye devam ediyor. En son dün dost ve kardeş ülke Katar’a yönelik yapılan saldırıyı da buradan bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz. Uluslararası hukuka açık bir ihlal teşkil eden bu saldırı aynı zamanda barışa ara buluculuk yapmaya çalışanlara da doğrudan bir saldırıdır. Ve İsrail yönetiminin barıştan yana olmadığının, barışa niyeti olmadığının da en açık göstergelerinden bir tanesidir. Bu tablo karşısında uluslararası kuruluşların sorumluluk hisseden tüm ülkelerin çok daha etkin ve İsrail yönetimini zorlayıcı tedbirler almaları artık bir gereklilik haline gelmiştir. Bu noktada şunun da altını çizmek isterim. Uluslararası bir dayanışma içinde bir insanlık ittifakı içinde burada sağlanacak bir ateşkes ardından yeterli kesintisiz insani yardımların Gazze halkına ulaşması ve sonrasında da iki devletli bir çözümün oluşması hem bölgemiz için hem küresel düzey için çok çok önemlidir. Aksi takdirde şunu görüyoruz. İsrail yaptığı bu pervasız, sorumsuz eylemlerle sadece bölgesinde değil, küresel düzeyde adalet kavramını aşındırmakta, uluslararası kurumların, kuralların içini boşaltmaktadır. Bu bütün insanlığı etkileyecek dozda önümüzdeki dönemde herkes için bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu barışa Türkiye olarak elimizden gelen tüm desteği vermeye, mazlum Filistin halkının yanında durmaya devam edeceğiz diyorum" şeklinde konuştu.

İlerleyen haftalarda yeni Delegasyon Başkanı ile Avrupa Birliği Büyükelçileriyle bir araya geleceklerinin bilgisini veren Yılmaz, "Türkiye’yi Avrupa’yı konuşacağız orada daha detaylı konuşacağız inşallah. Ama şunun altını çizmek istiyorum. Bugün özellikle içinden geçtiğimiz jeopolitik gerilimler, enerji tartışmaları, göç hareketleri, güvenlik meseleleri hangi alana bakarsanız bakın objektif olarak baktığımızda Avrupa’yla Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak çıkarları var. Bazı ülkelerin kendi bireysel gündemleri için bu ortak çıkarları görmemezlikten gelmesi veya Avrupa Birliği üzerinden Türkiye’yle hesaplaşmaya çalışması Avrupa Birliği’ne de ilişkilerimize de zarar vermektedir. Biz Avrupa Birliği’yle pozitif bir gündem oluşturmak istiyoruz. Gümrük Birliği’nin modernizasyonundan vize kolaylığına diğer alanlara varıncaya kadar her konuda kazan kazan anlayışıyla ve ortak değerlerle yapabileceğimiz çok şey var. İnşallah bu liderliği Avrupa Birliği de gösterir. Hep birlikte farklı bir gündemle yola devam ederiz diyorum" diye konuştu.

HABER KAYNAĞI : İHA
Haftanın Öne Çıkanları

Marmaris’te 233. Kez İntihar Girişimi

2025-09-04 15:52 - Marmaris

Marmaris Evren Paşa İlkokulu Yeniden Yapılıyor

2025-09-04 11:55 - Marmaris

Muğla’da astroloğun gizemli ölümü

2025-09-05 16:15 - Asayiş

Marmaris’te barda silahlı kavga: 2 yaralı

2025-09-08 10:04 - Asayiş

Sahipsiz Köpekler Tartışması Büyüyor

2025-09-05 14:34 - Gündem

163 BİNDEN FAZLA ÖĞRENCİ OKULA DÖNÜYOR

2025-09-06 10:22 - Eğitim

Marmaris'teki Silahlı Kavga Cinayetle Sonuçlandı

2025-09-09 12:00 - Marmaris

Fas’tan Bayburt’a uzanan aşk hikayesi: İki kardeş çifte düğünle dünyaevine girdi

2025-09-06 08:51 - Magazin

Akyaka’da otel odasında bir kadın ölü bulundu

2025-09-05 14:03 - Asayiş

"Kadınım" Okuyucularla Buluştu

2025-09-05 14:26 - Marmaris

İlgili Haberler

Turkcell ’Dünyanın En İyi Şirketleri’ listesinde

21:25 - Ekonomi

ASO Başkanı Ardıç: "Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi, AB için de ortak çıkar niteliği taşımaktadır"

19:50 - Ekonomi

Gram altın revaçta

16:58 - Ekonomi

Bakan Şimşek, İzmir’de iş dünyasıyla buluştu

16:42 - Ekonomi

2. Edremit Zeytinyağı Tadım Festivali 24-26 Ekim’de başlıyor

16:27 - Ekonomi

Günün Manşetleri

İntihar önlenebilir bir halk sağlığı sorunu

14:23 - Sağlık

Kamyonetini 1 ton fındık karşılığında sattı

14:21 - Genel

3.885 Adet Hapla Yakalanan 2 Kişi Tutuklandı

14:13 - Asayiş

FETÖ Şüphelisi Doktor Polisin Takibiyle Yakalandı

14:10 - Asayiş

Eşini bayılıncaya kadar sokak ortasında dövdü

13:54 - Asayiş