Ankara Düşünce Özgürlüğü Girişimi ve Düşünce Suçu(?!)na Karşı Girişimi, “Basın emekçilerine yönelik saldırı kabul edilemez” başlığıyla yeni bir imza kampanyası başlattı. Kampanya, son dönemde artan gazetecilere yönelik baskılar ve saldırılara karşı güçlü bir duruş sergilenmesi amacıyla duyuruldu.
Kampanya metninde, "Düşünce (ifade) ve basın özgürlüğü tüm özgürlüklerin anasıdır. Düşünce ve basın özgürlüğünü yasaklayan bir toplum, önünü göremez, yolunu bulamaz, çürür ve çöker" ifadelerine yer verildi.
GERÇEKLERİN ORTAYA KONULMASI İSTENMİYOR
Açıklamada, mevcut iktidarın, muhalif sesleri susturmak için her türlü baskıyı uyguladığı ve gazetecilerin gerçeği ortaya koyma misyonunun engellenmeye çalışıldığına dikkat çekildi.
Girişim, son dönemde artan basın emekçilerine yönelik saldırıları "kabul edilemez" olarak nitelendirerek, bu tür eylemlerle demokratik hakların ihlal edildiğini belirtti. Ayrıca, iktidarın "gerçeğin açığa çıkmasını istemediği" ve bu nedenle gazetecilerin üzerine baskı kurduğu ifade edildi.
Açıklamanın devamında, "Gazetecinin misyonu ve varlık nedeni gerçeğin haberini vermek, gerçeği açık etmektir. Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin hakkı değil, tüm halkın hakkıdır" denildi.
YANDAŞ OLMAYAN DÜŞMAN SAYILIYOR
Açıklamanın devamı şöyle: “Bu rejim, kendini desteklemeyen, ‘yandaş olmayan’ toplumun öteki büyük yarısını düşman sayıyor ve öyle davranıyor. Toplumun öteki yarısını düşman saymanın tarihte bir örneği var mıdır? Dünya siyasi literatüründe bunun bir örneği var mıdır? AKP iktidarı çoktan meşruiyetini kaybetmiş bulunuyor. Ayıbının açık edilmesini istemiyor… Varlığını, baskı, şiddet ve devlet terörüyle sürdüreceğini sanıyor…
Sömürü, yağma ve talan insan havsalasını zorlayacak boyutlara çıkmış, yoksulluk ve sefalet bütün rekorları kırmışken, sadece baskıyı, şiddeti ve devlet terörünü araçlaştırarak yola devam etmek mümkün değildir.”TÜRKİYE DÜNYADA HAPİSTE EN ÇOK GAZETECİSİ OLAN ÜLKELERDEN BİRİ
“Baskıya, şiddete ve devlet terörüne karşı çıkmak, haysiyet bilincinin de bir gereğidir” denilen açıklamanın devamında ise, “Hukukun misyonuna ve varlık nedenine külliyen yabancılaştığı koşullarda, sessiz ve tepkisiz kalmak suça ortak olmaktır. Türkiye dünyada hapiste en çok gazetecisi olan ülkelerden biri… Ona ‘laik, demokratik, sosyal hukuk devleti’ diyorlar. Tutsak gazetecileri İsim isim saymak isterdik ama o kadar çok ki tam listeyi verememekten korktuk. Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Düşünce Suçu(?!)na Karşı Girişim bileşenleri olarak, basın emekçisi dostlarımıza yönelik saldırıyı şiddetle kınıyor, ivedilikle bu yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz. Boşuna ‘özgürlük başkasının özgürlüğüdür’ denmemiştir” ifadelerine yer verildi.