Genel

15 Temmuz şehidi annesi Kaşaltı: "Hainler aslan gibi oğlumu şehit ettiler, 2 çocuğumuz yetim kaldı"

şehit mustafa koç

15 Temmuz şehidi annesi Kaşaltı: "Hainler aslan gibi oğlumu şehit ettiler, 2 çocuğumuz yetim kaldı"
13-07-2025 11:21

‘15 Temmuz Milli Birlik Günü’nde şehit anneleri o günleri anlattı. 15 Temmuz şehidi annesi Sıttık Kaşaltı,"Hainler aslan gibi oğlumu şehit ettiler, 2 çocuğumuz yetim kaldı" dedi.


Türkiye’de 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan, demokrasiyi hedef alan Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. ‘15 Temmuz Milli Birlik Günü’ dolayısıyla şehit anneleri o kara günde yaşanılanları İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı. "Hainler aslan gibi oğlumu şehit ettiler, 2 çocuğumuz yetim kaldı"


Oğlunun Külliye’de görev yaptığını söyleyen Şehit Köksal Kaşaltı’nın annesi Sıttık Kaşaltı, "Önce aradım, neredesin Köksal, emniyete bomba atıldı dedim. Yok anne, biz Külliye’nin önündeyiz dedi. Kendine dikkat et dedim. En son konuşmamız 3’te falandı sanırım. 6.45’te en son atılan bomba ile şehit olmuştu. Hainler aslan gibi oğlumu şehit ettiler, 2 çocuğumuz yetim kaldı. Gelinim yeni hamileydi 2,5 aylık. Bir tane 3 yaşında çocuğumuz vardı. Sabaha karşı oğlum aramış eşini. Artık yatın, siz de yoruldunuz. Hainler teslim oluyor diye. 5 dakika kafamı koydum. 6.45’de bir acıyla uyandım. Hep ağlıyordum ama. Gelin birden kalktı, anne ne oldu? Yok dedim, bir şey olmadı. Saat 9.30 gibi bizim kapıyı çaldılar. Ben koştum, dedim Köksal geldi. Eşi koştu, Köksal geldi. Torun koştu, babam geldi ama kara haberciler geldi. Ben 9 saat bile oğlumun sesini duymadan yapamazdım. 9 senedir ona hasretim. Evet gururu büyük. Çok büyük bir şeref bıraktı ama çok büyükte acı bıraktı. Vatan sağ olsun, milletimiz sağ olsun. O hainleri de Allah kahretsin" dedi. "Oğlumun kanı yerde kalmasın"


Kaşaltı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölüm haberini öğrendiğindeki düşüncelerini şöyle anlattı:


"Acım hafiflemedi. Sevinemedim çünkü arkası var. Bu vatan bayrağında yaşayıp, bu vatanın ekmeğini suyunu içip, bu vatana hainlik yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Ben şehit annesi olarak hakkımı helal etmiyorum. Oğlumun kanı yerde kalmasın. O hapistekiler de çıkmasın. Bizim yüreğimiz daha fazla yanmasın" "Onlar gibi hain değil bizim yavrularımız çok şükür"


Şehit Feramil Ferhat Kaya’nın annesi Şengül Kaya ise o günün doğum dünü olduğunu belirterek, gelinin kendisin sürpriz yaptığını aktardı. Oğlunun "Mutlu oldun mu anne" sorusuna "Evet" karşılığını verdiğini söyleyen Şengül Kaya, daha sonra oğlunun işten geldikten sonra kendisini bırakacağını söyledi. O esnada oğlunun kendisine "Dışarıda durma hemen içeri gir" dediğini ve ne olduğunu anlayamadığını belirtti.


Kısa bir süre sonra oğlunun eve geldiğini söyleyen Kaya, "Bu uçaklar neyin nesidir" diye oğluna sorduğunu ve oğlunun ise "Anne ben de bilmiyorum, İstanbul Köprüsü’nü kapatmışlar" cevabını aldığını dile getiren Şengül Kaya, "Arkadaşı, Şehit Ahmet Çakır. Beraber gelmişlerdi, işe gideceklerdi. Arabayla beni bırakacaktı. Beni getirdiler evin önüne kadar. Ahmet’i alnından öptüm. Nasıl oldu anlamadım. Ahmet’e dedim ki, oğlum annenin yerine öpüyorum ben. Dile getirmiyorsunuz ama kalbinizde bir şeyler sizi yönlendiriyor. Sağ ol Şengül teyze dedi. Sonra oğlumu da yanaklarından öptüm. Sizi Rabbime emanet ediyorum dedim. Çocuklarım gittiler. Dedi ki anne, babama selam söyle. Eve girin, kapıları da kilitleyin dışarı çıkmayın dedi. Yani onlar belli ki bir duyumlar almış çocuklarım. Hem çocuklarımızı şehit ettiler hem de Türkiye’yi ele geçirselerdi Özel Harekat ailelerine Mamak’ta bir çukur açmışlar. Sözde bizleri o çukura gömeceklermiş. Kazdıkları çukurlara kendileri gömüldüler. Evlatlarımız gururumuz. Onlar gibi hain değil bizim yavrularımız çok şükür" dedi. "Önceden bir benim oğlumdu, şimdi koca Türkiye’nin oğlu oldu"


Saatin 10.00’a yaklaştığını ve bir patlama sesi duyduğunu belirten Kaya, oğlunun durumunu öğrenmek için aradığını söyledi ve oğluna ulaşıp "Anne, havacılığa bomba attılar. Kendinize iyi bakın" cevabını aldığını aktardı. Sonrasında saat 11’de yine bir patlama sesi duyduğunu aktaran Şengül Kaya, tekrar oğlunu aradığını ve bir türlü ulaşamadığını, hatta telesekreter sesine artık sinir olduğunu söyledi. Sabah namazı saatlerinde Özel Harekata doğru yola çıktıklarını, oraya vardıklarında ise helikopter ve uçakların hala uçtuğunu belirten Kaya, "Özel Harekat’ın aşağı kısmında polisler bizi geri çevirdiler. Bize zarar verirler diye. Ankara’nın birçok yerinde özel hastanelere, devlet hastanelerine, hepsine gittik ama oğlumu bulamadık. Sonra bulmuşlar ama bana hemen söylemediler. Ertesi gün sabah, etraftan babamlar, memleketten eş, dost gelince dedim niye geldiniz? Hiç kondurmuyorsunuz, kondurmuyorum çünkü. Ya görevde telefonu çekmiyor ya da yaralı. Yani aklıma hiç onu getirmek istemedim. Kardeşim seninle bir konuşalım dedi. Abla ben gittim, Ferhat’ımızı gördüm ve gülümsüyordu, sana da çok selamı vardı dedi. Oğlum şehadete erdi. Ben de şehit annesi oldum. Gururluyum, onurluyum çok şükür. Önceden bir benim oğlumdu, şimdi koca Türkiye’nin oğlu oldu. Acısı da çok büyük. Acısını hiç ifade edemem. O sene kısımları söylendiği zaman bile içim o kadar acıyor ki" diye konuştu. "Soğumuyor içimiz, soğumaz da"


Kaya, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölüm haberine dair düşüncelerini şu şekilde ifade etti:


"İçim soğudu mu soğumadı. Çünkü o haini bizim öldürmemiz gerekiyordu. O hain ve onun yanındaki yandaşları. Bizim bir şey yapmamız gerekiyordu onlara. İçeri giriyorlar, hapisteler falan. Soğumuyor içimiz, soğumaz da. Acı çektiğini görmemiz gerekiyor çünkü." "İnsanın içine doğuyor zaten"


FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde şehit olan Ferhat Koç’un annesi Necla Koç, oğlunun vatan sevgisiyle dolu bir insan olduğunu belirterek o kara geceye dair yaşadıklarını anlattı. O günün sabahında hiçbir şeyden habersizce düğün hazırlıkları yaptıklarını anlatan Koç, "Sabah oğlumu işe uğurladık. İçimden öyle bir bakmak geldi, fırladım yataktan. Kahvaltı yapamıyordu, geç kalırım diye. Gözümün altından o bana baktı, ben ona baktım. Hiçbir şey konuşmadık. Daha doğrusu konuşamadık. İnsanın içine doğuyor zaten. İçimde bir sıkıntı var. Sürekli terliyor, kendimi garip hissediyordum. Kendime diyorum ki düğün yapacağız ondan mı? Kızımda böyle olmadı oğlumda niye böyle oldu diye. Akşam oldu, hava karardı. Bizim orası Akıncılar’la Etmesut Havalimanı’nın ortasında. Uçak sesleri var ama görüntü yok. Hepimiz bakıyoruz yukarıya, hiçbir şey göremiyoruz. Ben bilmiyorum ki, ışıkları söndürüp de yavrumun üstüne bombayı yağdıracağını. Televizyonun karşımızda, onu açmıyoruz. Hiç bakmıyoruz, Rabbim baktırmadı. Sonra yan komşuya sorduk ne oldu, darbe varmış dedi. İçime ateş düştü. Hemen duyar duymaz çocuğumu aradık. O gün kendisi nöbete gitmişti. Düğün iznine ayrılacak ya kimsenin hakkına girmeyeyim diyordu, öyle bir çocuktu. Evdekiler aradı. Oğlum, burada ışıklar kesik. Siz beni merak etmeyin, ben sizi arayacağım dedi. Ondan sonra yok, ulaşamadık" dedi. "Yavrumun düğünün 15 günü vardı, ben düğün yapacaktım"


Oğlunun ilk şehitlerden olduğunu belirten Necla Koç, "Vur" emri veren hainlerin hem bu dünyada hem öbür dünyada aynı acıyla yaşamalarını ve hiç kimsenin yaşattığını yaşamadan ölmediğini söyledi. Oğlunun ona gurur verdiğini ve gururlu yaşadığını vurgulayan Koç, "Yavrumun düğünün 15 günü vardı, ben düğün yapacaktım. Nerede verecekler hesabını? Ama öbür dünyada çıkacağım onların karşısına. Zaten mahkemede de diyordum ben. Sırıta sırıta bakıyorlardı bize. Dedim siz iyi bakın, iyi tanıyın beni. Oğlumla ben sizi cennetten, cehennemde yanarken seyredeceğim. Düğününü yapamadık ama şuna eminim ki hissiyatım düğününün cennetinde yapıldığını ve de mezarının başında da duydum. Tam düğün günü. Anne düğünüm yapılıyor dedirtirdi, bana hissettirdi. Karınca incitmeyeni yaktılar. Yaktılar ama ölümsüzleştirdiler. Ölümsüz benim oğlum. Onların da ciğerleri yansın. Biz çoluk çocuk dışarı çıktık. Gölbaşı Havacılığı bombalamışlar denildi. Havacılığı bombalamışlar, polisler şehit olmuş deyince zaten ben hissettim de üstüne konduramıyordum. Çünkü ben onu öpmeye, sevmeye kıyamıyordum. Sabah ezanından Gölbaşı’na gittik, hastaneye vardık. Soruyoruz, listelere bakıyorlar. Yok diyorlar, su veriyorlar. Anladım, su kime verilir?" şeklinde konuştu.


Koç, kendisinin sakinleştirilmeye çalışıldığını ve oğlunun şarjının bittiğini, ona ulaşacağını söylediklerini dile getirdi. Oğlunun sağ olsa haber vermeden durmayacağını belirterek çevresindekilere "Yalan söylüyorsunuz" dediğini söyledi. Sonrasında hastane yatakları yerine direkt morgları aradığını ama oğlunu bulamadığını belirtti. En sonunda Karayolları hastanesinde olduğunu öğrendiklerini, olayların zaten gelişinden anladıklarını söyledi. "Öyle olmamalıydı, sürünecekti"


Necla Koç, FETÖ elebaşı Gülen’in ölüm haberi sonrası düşüncelerini şu şekilde ifade etti:


"Çok sevindik. Ölüme sevinilir mi? O kadar sevindik. Darısı öbürlerine dedik. Öbür o kaçanlar var ya, yurt dışındakiler. Ama öyle olmamalıydı, sürünecekti. Beklesin bizi. Geleceğiz, öbür dünyada halledeceğiz. Nasıl vereceklerse hakkımızı. O yavrumun hakkını nasıl verecekse. Her şeyi yarıda kaldı benim oğlumun."



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER