
Ankara’da yaşayan Hakan Çiftçi, Suriye uyruklu dini nikahlı eşi, ölen kocasıyla evli göründüğü için 4 çocuğuna kimlik alamadığını iddia etti. Baba Çiftçi, kimliksiz çocukların temel ihtiyaçlarını gideremiyor.
Ankara’nın İkizce Köyü’nde yaşayan Hakan Çiftçi, 10 sene önce dini nikahla evlendi. Çiftçi’nin bu evliliğinden 10 yaşında ikiz çocuğu, 8 yaşında ve 7 yaşında olan 4 çocuğuna kimlik alamadığı ortaya çıktı. Suriye uyruklu olan dini nikahlı eşinin, eski ölen eşinden olan kızına kimlik çıkardıktan sonra onunla evli görünmeye başladığını anlatan Çiftçi, bu sebepten kendi çocuklarına kimlik çıkaramadığını anlattı. Suriye’den ölüm belgesi gelmesi gerektiğini ama Suriyeli ailenin belgeyi göndermek istemediğini anlatan Çiftçi, çocuklarının hiç hastaneye gitmediğini ve okula gidemediğini iddia etti. "Benden rüşvet istiyorlar"
Dini nikahlı eşinden 4 tane çocuğu olduğunu ve hiçbirine kimlik alamadığını anlatan Çiftçi, "Alamamamın sebebi, Suriye’den bir belge istiyorlar eşim için. Eşimin evlendiği kişi ölmüştü. Ya dul, ya da bekar görünmesi lazım. Ben karşı taraftan da bir türlü o kağıdı alamıyorum. Resmen benden rüşvet istiyorlar. Bir sürü para gönderdim. Kağıt gönderdiler bana ama o kağıt da sahte, iş göremedi" dedi. "10 senedir bu eziyeti çekiyorum"
En büyük ikiz çocuklarının 10 yaşında olduğunu söyleyen Çiftçi, "Hastalandıklarında bir yere götüremiyorum. Çalmadığım kapı da kalmadı. Kaymakamlığa da gittim. Nüfus dairesine de gittim. Karakollara da gittim. Urfa’dan İstanbul’a konsolosluğa da gittim. Herkes benden o kağıdı istiyor. 10 sene oldu bu eziyeti çekiyorum. Çocuklarım şu an 10 yaşına girdiler. Hala okul yüzünü görmediler. Sanki dağ başında yaşıyorum" şeklinde konuştu. "Çocuklarım Türk, ben nasıl çocuklarıma Suriyeli kimlik çıkarırım"
Eşiyle tanıştığında, bir kızı olduğunu ve onun da kimliksiz olduğunu dile getiren Çiftçi, "Eşimin evlendiği kişi ölmüştü, kızı da kimliksizdi. Eşim ve kayınvalidem benden habersiz gitmişler, eşimin kızına kimlik çıkarmışlar. Ondan sonra eşim orada evli görünmeye başladı. Şimdi ben nüfus dairesine gittiğim zaman eşim evli görünüyor. Benim çocuklarım üstüme hiç görünmüyor. Bu çocuklara diyorlar ki ‘Suriyeli kimlik verelim’. Ben Türk’üm. Çocuklarım Türk. Ben nasıl çocuklarıma Suriyeli kimlik çıkarırım? Yarın öbür gün Suriyeliler gitti diyelim. Benim çocuklarımın sonu nasıl olacak? Yarın öbür gün Allah korusun başıma bir şey geldi. Bu çocuklarım nasıl, ortada mı kalacak? Ben gerçekten yardım edilmesini istiyorum. En azından çocuklarımın okuluna gitmeleri lazım. Ben 10 senedir evliyim. 9 senedir bu kimlik peşindeydim. Ama bir türlü çare bulamadım. Eşim ya dul görünecek ya da bekar görünecek. O kağıt da illa Suriye’den gelecek" diye konuştu.
Eşinin eski kayınbiraderlerinden tepki aldığını belirten Çiftçi, " ‘Bizim oğlumuz öldü. Sen gittin evlendin. Biz sana nasıl kağıt göndereceğiz? Seni çocukların cehennemin dibine kimliksiz kalsınlar bizim sorunumuz değil’ diyorlar" ifadelerini kullandı. "Bu eşimle dini nikahla evliyim"
Çiftçi, İstanbul’da konsolosluğa gittiğini ve ondan 2 avukat talep ettiklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Konsolosluğa gittim. 2 avukat istiyorlar. Dün yine bir avukat Suriye’den beni aradı. 600 dolar istiyor. Burada da bir avukat Konya’dan buraya kadar gelecek. O da 500 dolar benden para istiyor. Ben de asgari ücrette çalışan bir insanım. Bir türlü olmadı. Bu eşimle dini nikahla evliyim. Resmi nikahım büyük eşim üzerinde. 10 senedir evliyim. Eşimin boşandığı kişinin ölüm kağıdını istiyorlar veya boşanma kağıdı. Onlar da gönderemiyorlar. İnsanlar kinli. Eşim niye evlendi. Onların çocuğu da ölmüş. Onun için göndermiyorlar." "Bu çocukların hayatını kurtaralım"
Çocuklarının okula gitmesini istediğini vurgulayan Çiftçi, şunları kaydetti:
"Çocukların okula gitmesini istiyorum. Çocukların çantalarını almışım, defterlerini almışım.
Geçen seneden beri okula götürdüm. Müdüre de rica ettim. Misafir olarak bir okusunlar.
En azından ben uğraşıyorum. Belki çocukların kimlikleri çıkar. Adam dedi ki müdür, ‘biz kimliksiz çocuk alamıyoruz.’ Bu çocukların hayatını kurtaralım. 10 yaşındalar daha. Birisi ne topuk aşısı olmuş, ne göz muayenesi olmuş ne kulak muayenesi. Hiçbirisi olmadılar."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi