Van'ın ara sokaklarında, zamanın yavaş aktığı bir atölyede, Mehmet İnsel 40 yılı aşkın süredir antika saatlere özenle dokunuyor. Pilli ve fabrikasyon saatlerin hüküm sürdüğü günümüzde, geçmişin teknolojisiyle çalışan bu nadide parçalar, koleksiyoncuların ve nostalji tutkunlarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Mehmet İnsel, mütevazı dükkanında hem baba mesleğini sürdürüyor hem de kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaatı ayakta tutmak için mücadele ediyor.
Cep saatlerinden, köstekli saatlere ve antika kol saatlerine kadar pek çok tarihi değere can veren İnsel, her bir saatin sadece mekanik bir alet olmadığını, aynı zamanda geçmişten günümüze uzanan bir hikaye, bir hatıra taşıdığını belirtiyor. Saatlerin her bir parçasını titizlikle onaran İnsel, bu zanaatın sabır, özen ve derin bir bilgi birikimi gerektirdiğini vurguluyor.
Antika saatlerin yaygınlaşan modern saatlere karşı direncini koruduğunu söyleyen Mehmet İnsel, bu saatlere duyulan ilginin hiçbir zaman azalmadığını ifade ediyor. Koleksiyoncuların ve geçmişe özlem duyanların antika saatlere olan tutkusu, İnsel'in atölyesini adeta bir zaman tüneline dönüştürüyor. O, her bir tamir işlemiyle sadece bir saati değil, aynı zamanda geçmişin ruhunu da yeniden canlandırıyor. Van'da bu özel zanaatı yaşatan Mehmet İnsel, hem baba mirasını geleceğe taşıyor hem de antika saat tutkunları için umut olmaya devam ediyor
Editor : Haber Merkezi
