
Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan emekli asker Servet Çakır, çocukluk yıllarında başlayan keman sevdasını yıllar sonra tutkuyla sürdürdü. 2007 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden emekli olduktan sonra hayatındaki boşluğu keman yapımıyla doldurmaya karar veren Çakır, bugün birçok keman yapmış bir usta haline geldi. Çakır, "Annem beni desteklemek için altınlarını bozdurarak keman aldı. Çocuk yaşta kıymetini tam anlayamasam da yıllar sonra bu sevgim arttı ve hayatında iz bırakan ilk enstrüman oldu" dedi.
Servet Çakır’ın keman yapımındaki hikâyesi, azmin, tutkunun ve çocukluk hayallerinin bir örneği. Emeklilik dönemini üretkenlikle geçiren Çakır, Türkiye’de geleneksel el yapımı keman kültürüne de katkı sunuyor.
Kemana olan ilgisinin, ilkokul üçüncü sınıfta öğretmeni Mustafa Çakmak sayesinde başladığını belirten Servet Çakır, "Annem beni desteklemek için altınlarını bozdurarak keman aldı. Çocuk yaşta kıymetini tam anlayamasam da yıllar sonra bu sevgim arttı ve hayatında iz bırakan ilk enstrüman oldu" dedi.
Askeri okul ve görev yıllarında kemandan uzak kalan Çakır, emeklilikle birlikte yeniden müziğe yöneldiğini, ilk başta internet üzerinden sınırlı kaynaklarla keman yapmayı öğrenmeye çalıştığını, ardından ise daha büyük bir hayalin peşinden gitmeye karar vererek kendi kemanını ürettiğini söyledi. Sanayi sitesinden keman atölyesine
İlk keman yapımı denemesine başlayan hiçbir teknik aleti olmadan, tamamen el yordamıyla çalıştığını belirten Çakır, "Keman yapımında kullanılan özel ağaç türleri, kalıp çıkarma teknikleri ve ses uyumu gibi detayları zamanla öğrendim. İlk yaptığım keman, müzisyen arkadaşım Hayri Aslan tarafından büyük beğeni kazandı. Bu ilk başarı, benim için bir dönüm noktası oldu" dedi.
Daha sonra yaptığı kemanlardan bazıları istenilen sesi vermediğini kaydeden Çakır, "Bu dönemde tam 11 keman yaptım ama yalnızca biri istenilen kaliteye ulaştı. Yapacağım, başka yolu yok, diyerek azmimi kaybetmeden, denemeye devam ettim" şeklinde konuştu. Antalya’da yeni bir başlangıç
Çocuklarının eğitimi için taşındığı Antalya’da keman yapımına yeniden odaklandığını ifade eden Çakır, "Bu süreçte müzik öğretmenleri ve keman sanatçılarıyla tanışarak bilgi birikimimi artırdım. Kızım da keman çaldığı için, onun öğretmenleriyle fikir alışverişleri yapma imkânı buldum. Yapım sürecinde kullandığım özel ağaçları, Kocaeli Karamürsel’den getirttim. Ladin ve akçaağaç gibi yüksek kaliteli malzemelerle kemanlarını geliştirmeye devam ettim" dedi. "Yılda 2-3 keman"
Bugüne kadar yaklaşık 20 keman yapan Çakır, yılda 2 veya 3 keman yapıyor. Çünkü bu iş zaman, sabır ve büyük bir hassasiyet istiyor. "Milimetrenin mikronuyla oynuyoruz" diyen Çakır, kullanılan ağaçların dahi özel siparişle yurt dışından geldiğini belirtiyor. "Sadece kemanın gövdesi için kullanılan tahta bugün 5 bin lira. Aksesuarlar, işçilik derken maliyet çok artıyor."
Buna rağmen kemanlarını büyük paralarla satmadığını vurgulayan Çakır, Yaptığım kemanların değeri 60 bin TL civarında. Ben bunları 25 bin - 30 bin civarında tutuyorum. İnsanlara gösteriyorum, çalıyorlar, severlerse alıyorlar. Almasalar da üzülmüyorum" diye belirtti. Yurt dışından talep
Yurt dışından talepler olmasına rağmen keman göndermekte zorlandığını söyleyen Çakır, "Bir kemanı yollamak zor. Kişi görecek, çalacak, sevecek ve öyle alacak. Keman görmeden alınmaz" şeklinde konuştu. "Emeklilik boş oturmak değil"
65 yaşındaki Servet Çakır, "Emekliliğin en büyük hatası boş oturmak. Keman yapmak beynimi çalıştırıyor, matematiksel düşünmeyi sağlıyor, hafızamı güçlendiriyor. Bugün el emeğiyle yaptığım kemanları sevdiklerime hediye ediyorum" dedi.
Keman da çalabildiğini söyleyen Çakır, "Çok ileri düzeyde değilim ama elimden geldiğince çalıyorum. Nota bilgim sınırlı ama müziğin ruhunu hissediyorum."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi