
‘Hukuk Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması Çalıştayı’ törenine katılan Adalet Bakanı Tunç, "2020 yılından bugüne kadar e-Duruşma sisteminin kurulu olduğu 2 bin 972 Hukuk mahkemesinde toplam 3 milyon 289 bin e-Duruşma yapıldı. 2019’dan bu yana 285 milyon 190 bin adet e-tebligat gönderildi. Bu yolla 20 milyar 128 milyon 837 bin lira tasarruf sağladık. Böylece 169 bin 688 ağacı kesilmekten kurtardık. 9 bin 982 ton kâğıt tasarrufu sağladık" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen ‘Hukuk Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması Çalıştayı’ törenine katıldı. Programa Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ile yargı mensupları ve akademisyenler katıldı.
Hukuk devletinin, yalnızca kanunların varlığıyla değil, o kanunların adil, tarafsız ve etkin biçimde uygulanmasıyla anlam kazandığını ifade eden Tunç, bu değerli uygulamanın kalbinde, yargılama hukukunun yer aldığından bahsetti.
"Usûlün olmadığı yerde adalet değil, keyfilik hüküm sürer"
Bakan Tunç, yargılama hukukunun kişilerin hakkını ararken karşılaştığı ilk kapı olduğunu söyleyerek, "Adalete yürünen yolun meşruiyet dayanağıdır. Yargılama hukuku, yani usûlhukuku; hukuk düzenimizin sessiz ama derinden işleyen bir alanıdır. Bu nedenle usûl hukukunun felsefi temeli, kişilerin hakikat arayışına duyulan saygıya dayanır. Yargılama hukuku, yalnızca şekil ve usul meselesi değildir. Bu alan sadece, bir belge ya da bir delil hangiaşamada sunulmalı? Yahut hangi süre; ne zaman işlemeli? sorularının cevabı da değildir. Usûl, şeklî adaletin ardındaki ahlaki düzenin adıdır. Çünkü adalet yalnızca, neyin söylendiğiyle değil, nasıl söylendiğiyle de ilgilidir. Bu yönüyle Hukuk usûlü, özünde bir terbiye sistemidir. Keyfiliği sınırlayan, belirsizliği reddeden, her tarafı eşit şartlarda dinleyen bir adalet anlayışının ifadesidir. Usûlün olmadığı yerde adalet değil, keyfilik hüküm sürer. Keyfiliğe teslim edilen bir karar, hukuken doğru olsa bile vicdanen eksiktir. Usulün doğru işlemediği yerde, hak batıl olur; şeklin çarpıtıldığı yerde öz bozulur. Bu nedenle yargılama hukuku, adalet arayışına; ahlakla, hakkaniyetle ve insan onuruna saygıyla cevap vermenin yoludur" ifadelerinde bulundu.
Son 23 yılda yapılan reformlardan bahseden Tunç şöyle konuştu:
"Son 23 yıldır; her adımda, yargı sistemimizin daha adil, hızlı ve erişilebilir olabilmesi için gerekli altyapıyı oluşturduk ve güçlü bir hukuk devleti anlayışını inşa etmek için kararlılıkla adımlar attık. Reformlarla, adaletin en yüksek ve en güçlü teminatı olan yargının işleyişini daha da güçlendiriyor. Toplumun adalet arayışına, güvenle karşılık verebilen bir yargı sistemi inşa ediyoruz. Bu anlayışla temel kanunlarımızı, çağın gereklerine ve milletimizin ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniledik. Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu gibi bütün temel kanunları yeniledik. Bildiğiniz üzere 2011 yılında,yaklaşık 85 yıldır yürürlükte olan, bin 86 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu yürürlükten kaldırarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu yürürlüğe koyduk. Kanunu yaparken; bir taraftan zamanın ruhuna uygun olarak sosyal ve toplumsal alanda meydana gelen değişimler ile bu değişimlerin getirdiği ihtiyaçları dikkate alarak yeni ve modern bir medeni usul kanunu yapılmasını amaçladık."
Hukuk yargılaması alanındaki uygulama tecrübesini Kanun’a yansıtmaya çalıştıklarını vurgulayan Bakan Tunç, yeni kanunla birlikte bilişim ve teknoloji alanındaki gelişim ve değişimleri dikkate alarak adalete erişimi hızlandırmaya, yargılamaları sadeleştirilmeye ve yargılama maliyetlerini en düşük seviyeye indirmeye çalıştıklarından bahsetti.
"Birçok alanda hukuk mahkemelerinin etkinliğini güçlendiren düzenlemeyi hayata geçirdik"
2011 yılından itibaren birçok yeniliği daha hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Tunç, "Adli yardımdan yararlanılmanın kolaylaştırılmasından, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçirilmesine ve etkinliğinin artırılmasına; Tahkimin işlerliğinin güçlendirilmesinden, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmasını için kesin sürelere ilişkin düzenlemelere; vatandaşlarımıza ağır bir mali yük getiren ve hak arama hürriyetini zedeleyen delil avansının, dava açılırken mahkeme veznesine peşin olarak yatırılması zorunluluğunun kaldırılmasından, sulh ve arabuluculuğun etkinliğinin arttırılmasına; ön inceleme duruşmasının daha etkin bir şekilde yapılması ve bu aşamadan beklenen faydanın artırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmasından, silahların eşitliği ve adil yargılanma ilkelerini güçlendiren değişikliklere; toplu mahkemelerin uyumlu, verimli ve düzenli çalışmasının sağlanmasından, istinafın kapsamının genişletilmesine; kadar birçok alanda hukuk mahkemelerinin etkinliğini güçlendiren düzenlemeyi hayata geçirdik" dedi.
"2020 yılından bugüne kadar e-Duruşma sistemiyle 3 milyon 289 bin e-Duruşma yapıldı"
Ses veya görüntü nakli yoluyla duruşma yapılmasına imkan sağlayan e-duruşma usulünü düzenlediklerini belirten Tunç, "Uygulamanın başladığı 2020 yılından bugüne kadar e-Duruşma sisteminin kurulu olduğu 2 bin 972 Hukuk mahkemesinde toplam 3 milyon 289 bin e-Duruşma yapıldı. Yine makul sürede yargılamayı korumak için daha süratli ve daha az maliyetli bir iletişim yolu olması nedeniyle e-tebligat sistemine geçtik. 2019’dan bu yana 285 milyon 190 bin adet e-tebligat gönderildi. Bu yolla 20 milyar 128 milyon 837 bin lira tasarruf sağladık. Böylece 169 bin 688 ağacı kesilmekten kurtardık. 9 bin 982 ton kâğıt tasarrufu sağladık" ifadelerinde bulundu.
"Kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 356 bin 953’ü buldu"
Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri hakkında konuşan Tunç, "İhtiyari ve zorunlu arabuluculukta 2013’ten bu yana toplamda; 7 milyon 591 bin başvuru yapılmış, 4 milyon 614 bini anlaşmayla sonuçlanmıştır. Bu noktada başarı oranı yüzde 63’dür. Ayrıca 7. yargı paketiyle 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren; Arabuluculuğun kapsamını daha da geliştirdik. Bu kapsamda kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 356 bin 953’ü buldu. Bu başvurulardan 128 bin 922’si anlaşmayla sonuçlandı. Bu da demek oluyor ki, 257 bin vatandaşımızın uyuşmazlığının yargıya taşınmadan barışçıl yolla çözümlenmesini sağlamış oluyoruz" ifadeleriyle konuşmasını noktaladı. Program fotoğraf çekiminin ardından noktalandı.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi