 
		  		  
		   
		  Şırnaklı 45 yaşındaki kadın, 8 yıl önce küçük bir evin köşesinde, sadece bir sacla başladığı ekmek serüvenini bugün 10 kadınla birlikte büyüttü. İlk gün 30 ekmek pişirerek başladığı yolda, bugün günde bine yakın ekmek çıkaran kadının hikayesi, emeğin, sabrın ve azmin örneği oldu.
Şırnak merkezde kızlarıyla birlikte ikamet eden 45 yaşındaki Dılşah Uğur, 2018 yılında evinin küçük mutfağında pişirmeye başladığı sac ekmekleriyle bir kızını üniversiteli, bir kızına da şube açtı. Geçim sıkıntısı nedeniyle evinin mutfağında sac başına geçen Uğur, ’’İlk başlarda evde çalıştım, 30 ekmek çıkarttım. Küçük bir evim vardı, bir de ekmek pişirme sacım vardı. Ben de ekmek yapıp marketlere vermeye başladım. Allah’a şükürler olsun bu şekilde çoğaldı. Şimdi iş yeri açtım. Elemanlarım var" dedi. Kadın emeğiyle yoğrulan bir işletme
Zamanla taleplerin arttığına değinen Uğur, sabah ve akşam vardiyalarıyla çalışan 10 kişilik ekibinin olduğunu dile getirdi. Uğur, hem üretime hem dayanışmaya inandığını kaydederek, "Sabah 5 vardiya, akşam 5 vardiya şeklinde çalışıyoruz. Elimden geldiği kadar kadınlara da destek oluyorum. Güzel ekmekler çıkartıyoruz, en temiz en taze şekilde. Nasıl daha güzel çıkıyorsa elimizden geldiğince onu çıkartmaya çalışıyorum" diye konuştu. Kızları ile omuz omuza
Kızları ile birlikte mücadele ettiğini belirten Uğur, "3 kızım var. İlk önce onlarla başladım. Kızlarım bana yardım ediyordu. Kızlarımdan bir tanesi Allah’ın izni ile bu yıl üniversiteye gidecek. 30 ekmek ile başladım, Allah’a şükür şimdi 800 ile bin ekmek arasında ekmek çıkarıyorum. Vardiyalı çalışıyoruz. 5 sabah 5 akşam olacak şekilde 10 kişi çalışıyoruz. Kadınlar evde boş duracaklarına gelip çalışsınlar. Kendi ekmeğini kazanmak kadar güzel bir şey yok. 8 yıldır bu iş ile uğraşıyorum. İlk önce kendi evimde tek başıma, sadece bir ekmek sacım vardı. Pişirdiğim ekmekleri bir markete veriyordum. Daha sonra her geçen gün biraz daha gelişti, başka marketlere de vermeye başladım" şeklinde konuştu.
Dıllşah Uğur’un üç kızı da bu hikayenin bir parçası. En büyük kızı Ayşe Uğur (25), çocuk yaşta annesinin mücadelesine tanıklık etti. Ayşe Uğur, "Ben 5’inci sınıfa giderken, annem o zaman bir ekmek teknesi açmayı düşündü. Küçük olduğum için çok anlamıyordum. Anneme sen evin içerisinde pişiremezsin. İlk başlarda umutsuzluk ile bakıyordum bu işe. Ancak annem dinlemedi ve işini büyüterek dükkan tuttu. Hem bizi okutuyor hem de kendisi işinin başında duruyor, elemanları var. Ben liseye kadar okudum. Okulu bitirdikten sonra da anneme yardım etmek istedim. Annem ile beraber işimizi daha da büyüterek dükkan tuttuk. Pişirdiğimiz ekmekleri marketlere vermeye başladık. Marketlerde pişirdiğimiz ekmekler satılmaya başlayınca markamızın adı daha çok duyulmaya başladı. Müşterilerin talepleri artmaya başladı. Gözleme, sac ekmeği, yağlı ekmek gibi bir çok sipariş gelmeye başladı. Artık biz yetiştiremedik. Durum böyle olunca daha çok eleman aldık. Annem bu işe ilk başladığı dönemlerde aile geçimimiz çok iyi değildi. Maddi durumumuz olmadığı için annem, bir iş açmayı düşündü. En azından geçimimizi sağlayabilmek için. Annem bu iş yerini açtıktan sonra maddi durumumuz yavaş yavaş düzelmeye başladı. Önceki halimiz ile şimdiki halimiz arasında çok fark var" dedi. "Ben üniversiteye gidiyorsam, onun emeği sayesinde"
Annesinin emeği ile üniversite sınavlarına hazırlanan ve üniversiteli olan Ronahi Uğur (20), "Annemin verdiği mücadele ile gurur duyuyorum. Sac ekmek işini 8 senedir yapıyoruz. 7’nci sınıfta okurken anneme yardım etmeye başladım. O zamanlar çok fazla bir imkanımız yoktu. Yavaş yavaş işlerimiz gelişerek bu seviyeye geldi. Kardeşim için bir şube daha açtık. Şuan kardeşim oraya bakıyor. Ben de üniversiteye gideceğim inşallah bu sene. Annemin çabası çok büyük. Biz de ona yardım etmeye çalışıyoruz elimizden geldiğince. Üniversiteyi okuyabilmem onun sayesinde oldu diyebiliriz" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA
 
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			   
			  