İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası Gazze İnsani Yardım Zirvesi"nin sonuç bildirgesini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, "Bu zulme karşı sessiz kalmak, sadece mevcut acıları derinleştirmekle kalmayacak, gelecek nesillerin vicdanında kapanmaz yaralar açacaktır" dedi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından düzenlenen, 48 ülkeden 200’den fazla kurum ve kuruluşun temsilcisinin katıldığı "Uluslararası Gazze İnsani Yardım Zirvesi", iki gün boyunca yapılan oturumların ardından sona erdi. Gazze’de 2 yılı aşkın süredir devam eden insani krize kalıcı ve etkili çözüm bulmayı hedefleyen zirvenin sonunda Başkan Arpaguş, "Uluslararası Gazze İnsani Yardım Zirvesi Sonuç Bildirgesi"ni okudu. Arpaguş, "İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları çağımızın utanç verici ve en ağır insani trajedilerinden biri haline gelmiştir. Bu saldırılar, yalnızca binlerce masum sivilin yaşam hakkını gasp etmekle kalmamış aynı zamanda insanlığın ortak vicdanını ve uluslararası hukukun temel prensiplerini de açıkça ihlal etmiştir. Gazze’de sistematik biçimde yürütülen bu soykırım süreci, nesiller boyu sürecek derin toplumsal travmaların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Gazze’de yerleşim alanları, hastaneler, okullar ve ibadethaneler hedef alınmış, şehirler yerle bir edilmiştir. Bununla birlikte, Gazze’nin tarihi dokusu ve kültürel mirası da kasıtlı biçimde yok edilerek bir halkın hafızası silinmek istenmiştir" dedi.
Gazze’de insani krizin her geçen gün daha vahim bir hal aldığı vurgulayan Arpaguş, "Zulmün zirveye ulaştığı bu dönemde, Gazze’de yaşanan insani kriz her geçen gün daha vahim hâl almaktadır. Temel yaşam hakları ihlal edilen Gazze halkı gıda, su, elektrik, tıbbi yardım ve barınma gibi en temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılmaktadır. Özellikle çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve engellilerden oluşan savunmasız kesimler bu vahşetin en ağır mağdurları haline gelmiştir. Bu insanlık krizi, bölgesel bir mesele olmaktan öte, tüm insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren küresel bir sorumluluktur. Ancak, Gazze’de açık bir soykırım yaşanırken uluslararası toplum etkisiz kalmaktadır. Bu süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’nin yeniden inşası ve desteklenmesi konusunda dünya ülkelerinin ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulamış, Türkiye’nin her koşulda Gazze halkının yanında olacağını ifade etmiştir" ifadelerini kullandı. "İstanbul Zirvesi uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek amacıyla ortak bir irade ortaya koymuştur"
Gazze İnsani Yardım Zirvesi’nin önemini vurgulayan Arpaguş, "Bu bağlamda, Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde İstanbul’da düzenlenen Gazze İnsani Yardım Zirvesi, bu kararlılığın küresel çapta somut bir adımı niteliği taşımaktadır. Bu zirveye Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyadan 30 ülkeden 200 insani yardım kuruluş ve 500’ün üzerinde uzman katılım sağlamıştır. Gazze’deki zulme sessiz kalmayan uluslararası kurumlar, akademisyenler ve medya temsilcileri, İstanbul Zirvesi’nde bir araya gelerek insani krize çözüm üretmek, yardım çalışmalarını daha etkili hâle getirmek ve uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek amacıyla ortak bir irade ortaya koymuştur" diye konuştu. "Gazze’deki mevcut durum çok boyutlu biçimde ele alınmıştır"
Zirvede Gazze’deki durumun çok boyutlu olarak eli alındığından bahseden Arpaguş, "Zirve, sivil toplum kuruluşlarının bu derin insani kriz karşısında atacağı somut adımları belirlemek, ortak hareket stratejileri geliştirmek ve özellikle eğitim, sağlık, barınma ve gıda gibi temel alanlarda yaşanan insani krize yönelik kalıcı çözüm önerileri üretmek amacıyla düzenlenmiştir. İki gün süren program boyunca gerçekleştirilen oturumlar, panel ve çalıştaylarda, alanında uzman akademisyenler, uluslararası yardım kuruluşlarının temsilcileri ve saha tecrübesine sahip uzmanlar tarafından Gazze’deki mevcut durum çok boyutlu biçimde ele alınmıştır. Katılımcılar, zirve süresince bölgedeki insani yardım mekanizmalarının işleyişini değerlendirmiş; gıda, sağlık, eğitim ve barınma gibi temel alanları derinlemesine tartışmış ve krizin çözümüne yönelik somut öneriler geliştirmiştir" şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, zirvenin sonunda hazırlanın sonuç bildirgesinin maddelerini şöyle sıraladı:
"Gazze’ye insani yardımın hızlı ve güvenli bir şekilde ulaştırılabilmesi için, Türkiye, Mısır ve Ürdün’ün öncülüğünde uluslararası bir koordinasyon merkezinin kurulması kararlaştırılmıştır. Gazze’de yetimlerimiz korunması ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, Yetim Himaye Programı acilen devreye sokulmalı ve bu konunun öncelikli olarak ele alınması sağlanmalıdır. Gazze’deki barınma krizine çözüm getirmek amacıyla, Zirveye katılan kurumlarca desteklenecek geçici barınma merkezleri kurulmalı ve bu merkezlerin ihtiyaç duyacağı altyapı çalışmaları ivedilikle başlatılmalıdır. Seyyar hastaneler ve acil müdahale birimleri ivedilikle devreye alınmalı, tıbbi malzemeler, ilaç ve ekipmanlar Gazze halkına ulaştırılmalıdır. Gazze’de tam teşekküllü hastane ve sağlık merkezlerinin inşası için sağlık bakanlıkları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri koordineli biçimde harekete geçmeli; sürdürülebilir bir sağlık altyapısı oluşturulmalıdır. Anne-çocuk sağlığı ve psikolojik destek hizmetleri yaygınlaştırılmalı, travma sonrası destek merkezleri ve kronik hastalıkların takibi için özel birimler kurulmalıdır. Geçici eğitim merkezleri ve dijital öğrenme yöntemleri okulların yeniden inşa edileceği süreye kadar acilen devreye sokulmalı ve eğitimin devamlılığı sağlanmalıdır. Üniversiteler arası işbirliği anlaşmaları yapılmalı, Gazzeli öğrencilere yönelik tam kapsamlı burs imkânı sunulmalıdır. Saldırılar sonucunda yıkılan cami, mescit ve ibadethanelerin onarımı ve yeniden inşası acilen devreye sokulmalı, halkın manevi yaşamını sürdürme hakkı korunma altına alınmalıdır. Yerel kalkınma odaklı mikro-finans ve işletme destek programlarının başlatılmasına, mesleki eğitimlerin verilmesine ve STK’ların kendi uzmanlık alanlarına uygun projelerle bu eğitimleri desteklenmesine karar verilmiştir. Gazze’deki kriz ve insani yardım faaliyetlerinin uluslararası medyada görünürlüğü artırılmalı, Gazze’de yaşananlar unutturulmamalıdır. Gazze’deki savaş suçları ve insan hakları ihlallerine ilişkin soruşturmaların takibini yapmak üzere zirveye katılan kurumların temsilcilerinden oluşan uluslararası bir komisyon kurulmalıdır. İstanbul Zirvesi’nde alınan tüm kararların etkin şekilde uygulanmasının takibi ve güvenliği için gerekli tüm diplomatik girişimlerin devreye sokulmasına karar verilmiştir."
"Uluslararası toplumun her bir üyesi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir"
Uluslararası toplumun her bir üyesinin Gazze’deki savaşın son bulması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Arpaguş, "Gazze İnsani Yardım Zirvesi, insanlık tarihinin bu karanlık döneminde, uluslararası topluma acil eylem çağrısında bulunmaktadır. Bu zulme karşı sessiz kalmak, sadece mevcut acıları derinleştirmekle kalmayacak, gelecek nesillerin vicdanında kapanmaz yaralar açacaktır. Bugün atılacak her adım, daha adil bir dünya için yarına miras bırakılacaktır. Bu bildirge, insanlığın ortak vicdanının ve değerlerinin yeniden inşası için tarihî bir belgedir. Uluslararası toplumun her bir üyesi, bu insanlık suçunun sona erdirilmesi ve yaraların sarılması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Gazze’nin yeniden inşası ve normalleşmesi, tüm insanlığın ortak sorumluluğu ve görevidir. Zirve katılımcıları, yukarıda belirtilen çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için kararlı bir duruş sergilemekte ve tüm uluslararası aktörleri bu insani sorumluluk çerçevesinde harekete geçmeye davet etmektedir. İnsanlığın ortak geleceği için, bu çağrıya kulak verilmeli ve gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır" dedi.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA