Kültür Sanat

Dünden bugüne Türklerde mezar kültürü

"ödi tengri yaşar kişi oğlu kop ölgeli törimiş" yazılı mezar taşı

Dünden bugüne Türklerde mezar kültürü
29-05-2025 09:06

Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, İslam öncesi Türk kültüründe var olan değer ve inanışların, İslamiyet’e geçişle birlikte yok olmadığını, İslami anlayışla harmanlanarak zenginlik kazandığını ifade etti.


Bu değerlerden biri olan mezarlıkların, Türk Milletinin tapu senedi gibi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Geçmişle kurulan bağın en önemli ayaklarından olan mezarlar, üzerlerinde yer alan işaret, sembol ve yazılarla döneminin kültür, sanat, inanç ve sosyolojik yapısı hakkında önemli ipuçları barındırır ve kültürel devamlılığın göstergelerinden biridir. Türklere ait olan mezarları ve mezar taşlarını inceleyecek olursak, neolitik dönemden itibaren atalarımızın bu kültüre sahip olduğunu görürüz. Mezar veya mezar yeri, Türklerde ölümden sonra bir varoluş inancı ile bağlantılı olmuştur. Sahip olduğumuz mezar kültürü, binlerce yıldır gelişmekte olan Türk kültürünün önemli miraslarından biridir. Çin kaynaklarından elde ettiğimiz bilgilere göre Hunlar, tabut içine koydukları ölülerini eğer ölen yönetici ailelerden birinin üyesi ise "Kurgan" denilen anıt mezara, değilse baş ucuna balbal denilen bir taş parçası diktikleri basit mezarlara gömerlerdi" dedi.


Türklerde mezar taşı önemli bir unsur


Kurganlar, Göktürkler döneminde önemli bir değişikliğe uğrayarak mezar külliyelerine dönüştüğünü hatırlatan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, daha sonra sözlerine şöyle devam etti: "Ölen kişilerin anısına, mezar başlarına Bengü Taşlar ve Balballar dikilmiştir. Böylelikle mezarlar birer anıt mezar haline gelmiştir. Bu mezar taşları zaman zaman Türk kültüründe önemli anlamlar taşıyan figürlerle süslenmiştir. Bu figürler arasında kılıç, bıçak veya hançere sıkça rastlanmaktadır. Anadolu’da bugün ölünün üzerine bıçak konulması geleneği esasen ölünün şişmesini engellemek için değil, eski Türk inançlarından kaynaklanan koruyucu bir geleneğin izlerini taşımaktadır. Bunun yanında mezar taşlarının üzerine işlenen güneş, hilal, yıldız, ağaç, dağ, üzüm ve nar gibi motiflerin her birinin Türk inançlarında önemli bir yeri vardır. İslamiyet sonrası Türklere ait mezarları ve mezar taşlarını inceleyecek olursak Karahanlılar döneminde İslami anlayışa ters düşmesine rağmen bu mezar geleneği devam etmiştir. Hatta öyle ki bu dönemden itibaren türbe olarak da nitelendirebileceğimiz mezar anıtları yapılmaya başlanmıştır. Karahanlılar ile başlayan bu süreç, Gazneliler ve Selçuklular döneminde de devam etmiştir. İslamiyet sonrası bu anıt mezarlara kümbet veya türbe ismi verilmiştir. Osmanlı döneminde mezar taşlarına, ölen kişinin kimliğini belirten ifadelere yer verilmiştir".


"Türk kültürünün güçlü devamlılığı açısından önemli"


Son yaptığı yüksek lisans tez çalışmasının sonuçlarının, İslam öncesi Türk kültürünün bazı önemli unsurlarının Erzurum’da günümüzde de güçlü bir şekilde yaşatılmaya devam ettiğini gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, " Bunun önemli bir örneğini de Erzurum’daki bir mezar taşında görüyoruz. Bu durum, Türk kültürünün güçlü devamlılığı açısından da çok önemli bir kanıttır. Bugün Erzurum’da bir mezarlıkta, mezar taşında "Ödi Tengri Yaşar Kişi Oğlu Kop Ölgeli Törimiş" yazısına rastlamış bulunuyoruz. Aslında doğrusu Öd Tengri Yasar(Aysar), Kişi Oglı Kop Ölgeli Törümiş olan bu satır, II. Gök Türk Devleti hakanlarından Bilge Kağan tarafından abisi Kül Tigin adına 732 yılında yazılmış yazıtın, kuzey cephesinin 10. satırındaki bir cümledir. Anlamı ise "Sonsuzluğu Tanrı Yaşar, Kişi Oğlu Hep Ölmek İçin Yaratılmış" tır. Böyle bir yazının, günümüzde bir mezar taşına işlenmiş olması, tarih bilinci ve kültürel devamlılığın muazzam bir örneğidir. Bu cümleye anlam verebilmek için Türk Kültürü’nün ve inanç sisteminin dikkate alınmasının büyük önemi vardır. İslam öncesi Türk mezarlarının süsleyen ve derin anlamlar içeren figürler, İslam sonrası kelimelere dönüşmüştür. Bugün birçok geleneğimizde, Türk kültürünün binlerce yıl öncesinden izlerini görebilmekteyiz" şeklinde konuştu.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER