
Yaşar Üniversitesi Mimarlık Programı Doktora öğrencisi Nurefşan Sönmez, tarihi yapılarda günışığı optimizasyonu için geliştirdiği yapay zekâ destekli modeliyle Rusya’da düzenlenen CIE Young Lighting Scientist Contest 2025’te dünya birincisi oldu.
Yaşar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Mimarlık Doktora Programı öğrencisi Nurefşan Sönmez, tarihi yapılarda günışığı iyileştirmelerine yönelik bütünleşik bir optimizasyon modeli geliştirdi. Yapay zekâ sayesinde modelin uygulanma süresini önemli ölçüde kısaltan Sönmez, yurt dışı bursu kapsamında modeli; günışığı stratejilerinin termal konfor ve enerji tüketimine etkilerini de içerecek biçimde genişletti. Model, hem Balıkesir Ayvalık’taki 20. yüzyıl başlarından kalma bir sıra evde hem de Belçika Antwerp’teki 19. yüzyıl sonlarından kalma bir sıra evde test edilerek farklı iklim koşulları ve bina yönetmeliklerine göre karşılaştırıldı.
TÜBİTAK tarafından da desteklenen bu kapsamlı çalışma, Nurefşan Sönmez’in yanı sıra danışmanları Doç. Dr. Arzu Cılasun Kunduracı, Prof. Dr. Yonca Erkan ve Dr. Öğr. Üyesi Cemre Uğurlu ile birlikte hazırlandı. Uluslararası Aydınlatma Komisyonu (CIE) tarafından düzenlenen Young Lighting Scientist Contest 2025’e sunulan proje, birinciliğe layık görüldü. Türkiye, Çin, Rusya ve Japonya’dan gelen birçok bilimsel çalışma arasından birinci seçilen makale, aydınlatma alanının saygın yayını Light & Engineering dergisinde yayımlanacak. Ayvalık ve Antwerp’eki binalar karşılaştırıldı
TÜBİTAK 2214-A Yurt Dışı Doktora Sırası Araştırma Bursu’nu kazanarak 2024 Eylül - 2025 Eylül arasında Belçika’daki Antwerp Üniversitesi’nde çalışmalarını birleşik doktora öğrencisi olarak sürdüren Sönmez, projesi hakkında şunları söyledi: "Amacımız farklı iklimlere uyarlanabilir bir model geliştirmekti. Bunun için iki yapı seçtik: Akdeniz iklimine uygun bir yapı Balıkesir Ayvalık’tan, ılıman okyanusal iklime uygun bir yapı ise Belçika Antwerp’ten. Antwerp’teki evin çatı katında günışığını iyileştirmeye odaklandım. Çatı pencereleri üzerine çalıştım, şehrin ve Flaman bölgesinin yapı yönetmeliklerini inceledim. Aynı zamanda miras yapıların korunmasına dair yönergeleri öğrendim ve Türkiye ile karşılaştırma yaptım. Araştırmamda şu sorulara odaklandım: Farklı iklim, mimari tasarım ve yapı yönetmeleri tarihi yapıya yapılabilecek günışığı müdahalelerini nasıl etkiler? Antwerp’te uygulanan ne tür günışığı stratejileri Türkiye’de de uyarlanabilir? Ve koruma altında olmayan yapıları da koruma bilinciyle nasıl iyileştirebiliriz? Burada en önemli nokta, günışığı stratejilerinin iklim koşullarına, yapı strüktürüne ve yönetmeliklere uygun olması. Örneğin Belçika’da sıkça kullanılan çatı pencerelerini Türkiye’de uygulamak, iklim farklılıkları ve mimari özellikler nedeniyle zorlayıcı olabiliyor. Günışığını artırırken aşırı ısı kazancı da ortaya çıkabiliyor; bu da konforsuzluk ve enerji kaybına sebep oluyor. Bu yüzden izolasyon kritik bir rol oynuyor. Nitekim Antwerp yönetmeliklerinde enerji verimli cam kullanımı özellikle teşvik ediliyor. Bunun yanında Belçika’da tarihi yapılarda yeşil cepheler oldukça yaygın. Hem estetik bir görünüm sağlıyorlar hem de ısı geçişlerini kontrol ederek gölgeleme işlevi görüyorlar. Türkiye’de de tarihi yapılarda bu tür yeşil bina uygulamalarının yaygınlaştırılabileceğini düşünüyorum. Bu çalışma bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Ayrıca iki üniversite arasında güçlü bağlar kurulmasına katkı sağladı. Yaşar Üniversitesi’nin Avrupa’daki tanınırlığını da artırdığına inanıyorum." Tarihi yapılarda iklime duyarlı model
Proje Danışmanı Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Cılasun Kunduracı ise "Tarihi yapılardaki restorasyon projelerinde önceliğimiz genellikle iç mekan konforunu sağlamak değil, yapının özgünlüğünü korumak oluyor. Çevresel bileşenlerin ve iklimin dikkate alınmadığı bir yaklaşımda, yeteri kadar günışığı alamadığı için tüm gün yapay aydınlatma kullanmak durumunda kalan veya mekanik havalandırma, ısıtma, soğutma sistemi kullanmadan termal konforu sağlayamayan mekanlar üretiliyor. Bu proje ile tarihi yapılarda mimari özgünlüğe ek olarak iklime duyarlı, her termal hem de görsel konforu sağlamayı hedefleyen bir model geliştirildi" dedi.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA