Gündem

Ulucanlar’da ne canlar gitti

Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde, adı isyanlar, ünlü siyasiler, gazeteciler, yazarlar, sanatçılarla anılan, birçok masumun hayattan koparıldığı Türkiye’nin en önemli cezaevlerinden Ulucanlar Cezaevi, 1925-2006 yılları arasında cezaevi olarak kullanıldı. Bugün yani 6 Mayıs 1972'de 68 Kuşağı'nın önde gelen isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarının 52’nci yıldönümü.  

 Ulucanlar’da ne canlar gitti
06-05-2024 11:10
06-05-2024 12:11

Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde, adı isyanlar, ünlü siyasiler, gazeteciler, yazarlar, sanatçılarla anılan Türkiye’nin en önemli cezaevlerinden Ulucanlar Cezaevi, 1925-2006 yılları arasında cezaevi olarak kullanıldı. 81 yıllık bu süreçte döneminin önemli isimlerini ağırladı. Kimler bu kasvetli yapının koridorlarında volta atıp özgürlüğüne kavuşacağı günün hayalini kurmadı ki? Bugün yani 6 Mayıs 1972'de 68 Kuşağı'nın önde gelen isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarının 52’nci yıldönümü.

Burada kimler kalmadı ki? Bülent Ecevit, Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Necip Fazıl Kısakürek, Muhsin Yazıcıoğlu, Erdal Eren gibi siyaset, sanat ve aydın kesiminden isimler ilk akla gelenler.

Cezaevinde ilk idamlar, 1926'da İskilipli Âtıf Hoca ve Ali Rıza Hoca'nın infazlarıyla gerçekleşti. Son idam ise 1983'te ASALA militanı Levon Ekmekçiyan oldu. 19 idamın 18'i siyasiyken 1982'de idam edilen Ednan Kavaklı tek adi suçlu olarak kayıtlara geçti.

 

ASKERİ DEPO OLARAK KURULDU, CEZAEVİ OLDU

Kayıtlara göre 1923 yılında askerî depo olarak yapılan bir bina iken 1925 yılında tadilatlar ile cezaevi olarak kullanılmaya başlandı. İlk olarak 1926'da İskilipli Âtıf Hoca ve Ali Rıza Hoca idam edildi. Aynı yıl, İzmir Suikastı sonrası Cavid Bey, Doktor Nâzım, Filibeli Hilmi,  Nail Bey ve Abdülkadir Bey infaz edildi. 68 Kuşağı'nın önde gelen ismi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972'de idam edildi. Son idam edilen mahkûm ise 1983'te ASALA militanı Levon Ekmekçiyan oldu.

 

CEZAEVİNDE KİMLER KALDI?

Cezaevinde; Cüneyt ArcayürekMahmut AlınakFakir BaykurtHatip DicleOrhan DoğanBülent EcevitYılmaz GüneyNâzım HikmetYaşar KemalYavuz ÖbekciSelim SadakSırrı SakıkKemal TahirMetin TokerMuhsin Yazıcıoğlu, ünlü kabadayı Dündar Kılıç ve Leyla Zana gibi çok sayıda ünlü tutuklu ve mahkûm kaldı.

29 Eylül 1999'da başlatılan Hayata Dönüş Operasyonu sırasında cezaevinde 10 kişi öldü, 100'e yakın kişi de yaralanırken cezaevi 1 Temmuz 2006'da kapatılarak restore sonrasında müzeye dönüştürüldü.

 

İDAM EDİLENLER
İskilipli Âtıf Hoca, Ali Rıza Hoca, Cavid Bey, Doktor Nâzım, Filibeli Hilmi,  Nail Bey, Abdülkadir Bey, Fethi Gürcan, Talat Aydemir, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Fikri Arkan, Ednan Kavaklı, Ali Bülent Orkan, Levon Ekmekçiyan.

 

FİLM VE DİZİ ÇEKİLDİ
Tunç Başaran’ın 1989 yapımı ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’ filminin yanı sıra Yılmaz Güney’in ‘Duvar’ filminin birkaç cezaevi sahnesi burada çekildi. Yine “Adanalı” ve “Ezel” dizilerinin de bazı sahneleri Ulucanlar Cezaevi’nde çekildi.

81 yıl boyunca çok sayıda hayat bu yapının içinden geçip giderken, kimileri dört duvar arasında kaldığı günlerin ardından güçlenerek, kimileri de girdiği kapıdan tabutuyla çıktı.

 

HAPİSHANEYİ GEZERKEN HERKESİN İÇİ BURKULUYOR

İnsanların siyasi düşüncesi ne olursa olsun idam edilmesinin kahrolası ağırlığını hissederek dolaşıyor tüm ziyaretçiler. Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu. Necdet Adalı sol görüşlüydü. Mustafa Pehlivanoğlu da ülkücüydü. Kur'an'ı Kerim i aslına göre okuması nedeniyle ilk olarak asılan İskilipli Atıf Hoca, Risale Nurları okuyup dağıtılmasına öncülük ettiği belirtilen Said Özdemir. Kendi düşüncelerini anlattıkları için idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, kahvehane basıp 5 solcuyu öldüren Mustafa Pehlivanoğlu içimi sızlattı.
Dar bir koridorla başlayan gezinin ilk durağı Bülent Ecevit, Osman Bölükbaşı, Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek gibi isimlerin yattığı ‘Hilton’ olarak bilinen 9. ve 10. Koğuş oluyor. Sırayı tecrit odaları alıyor ve derken birden 6’ya kadar olan koğuşlar var sırada.

 

"TAŞ, TAŞI AMA LAF TAŞIMA"

Cezaevinde aslına sadık kalarak, duvarlardaki yazılar bile silinmeden günümüze kadar taşınmış. "Taş, taşı ama laf taşıma" tarihi sözü, hala duvarlarında yazılı. Koğuşlarda mahkûmların kullandığı ranzalar, mutfak eşyaları, banyo ve tuvalet bölümleri yer alıyor. Koğuşlarda kalanların bazı özel eşyaları da sergileniyor: Nazım Hikmet Ran'ın Bursa Cezaevi'ndeyken yaptığı ahşap oymalı dikiş kutusu, kendi el yazısıyla "Davet" isimli şiiri ve "Talihsiz Yusuf" isimli tablosu var.  Necip Fazıl Kısakürek'in imzalı kitabı "Bir adam yaratmak" ile kartviziti.

 

DARAĞACI BİLE SERGİLENİYOR
Fotoğraf sanatçısı Ara Güler'in çektiği İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Behice Boran ve Necip Fazıl Kısakürek fotoğrafları. Bülent Ecevit'in kasket ile kravatı, Muhsin Yazıcıoğlu'nun takke ve seccadesi. Deniz Gezmiş'in el yazısı ile ders notları, hırkası ve üzerinden çıkan  paraları, Yusuf Aslan'ın kaşkolu, Hüseyin İnan'ın fanilası, Mustafa  Pehlivanoğlu'nun kardeşine yazdığı mektup ve idamından önce giydiği takım gibi özel eşyaların yanı sıra idamların yapıldığı darağacı da yer  alıyor.

 

YORUM
Yapının müzeye dönüştürülürken özüne sadık kalması, duvardaki yazıların bile imtina ile korunması çok hoş. Ayrıca gezerken rehberiniz elinizdeki cihazla kulağınıza fısıldıyor her şeyi. Ankara’ya giden herkesin bence görmesi gereken bir yer.


Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER