Hacılar şeytan taşlamayı bitirdi, huzurla memleketlerine dönüşler başladı

Mübarek beldelere İslamiyet’in 5 şartında birini yerine getirmek için gelen milyonlarca Müslüman, Arafat ve Müzdelife Vakfelerinin ardından 3 günlük şeytan taşlama görevini ve haccın 3. Farzı olan ziyaret tavafı ile Say’ını da yapıp, hacı oldu.

Şeytan taşlama alanı olarak bilinen Cemerat’a 3 gün boyunca gelip 3 şeytana 7 şer taş atan hacılar, dönüşte ilginç dialoglar da sergiliyorlar. Cemerat dönüşünde Türk hacıların açıklamaları dikkat çekti. Şeytanı taşlamanın rahatlığı ile konuşan taze hacılar şunları söylediler: "Hacılık ünvanımızı aldık. Artık bundan sonra hayatımızı buna dikkat ederek yaşayacağız. Gelmek isteyen herkese nasip etsin. Ziyaret tavafı zor olmasına rağmen yaptık, mutluyuz. Rabbim hacılığımızı kabul etsin. Gelmek isteyenlere de Rabbim nasip etsin. Filistin’de Gazze’deki kardeşlerimizi de zulümden kurtarsın diye dualar ettik" dediler.

Şam’dan 22 bin 500 kişinin geldiği ve bu sene, hacıların sözcülüğünü yaptığı en önemli grup olan Suriyeli hacılar da huzurlu bir şekilde ülkelerine dönüyorlar. Suriye Diyanet İşleri ve Evkaf Bakanı Dr. Muhammet Ebu’l-Hayr el Şükri de Suudi Hac Bakanlığı toplantısında, bütün hacılar adına konuşma yaptı. Suriye Vakıflar Bakanı’nın Türkiye’de yaşamış bir akademisyen olması dikkat çekti. Büyük bir kısmı Türkçeyi rahatça konuşan Suriyeli genç hacılar, yaz aylarında çocukların okullarının bitmesi ile Suriye de hazırladıkları evlerine geri dönecekleri öğrenildi. Türk halkına misafirperverlikleri, devletin de sahip çıkmasından ötürü teşekkürlerini ifade eden Suriyeli hacılar, Türkiye’nin dünyaya örnek bu tavrının tarih boyunca unutulmayacağını sözlerine eklediler. Bu arada Filistin’de soykırıma uğrayıp Lübnan’a sığının mülteciler içinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na ulaşan Lübnan Büyük Müftülüğü’nün yardım talebi de ülkemiz nezdinde kayda alındı. Lübnan’daki Filistinli mülteci kamplarına destek sağlanması Türkiye’nin gündemine girdi. Bu arada Türkiye’de Diyanet’in kurban bağışlarında 60 bin vekaletin Gazze’de dağıtılması şartı ile verildiği, sivil toplum kuruluşlarındaki rakamlarla bu sayının 100 bin kurbanı aştığı öğrenildi.