
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden çıkarılan yüzlerce işçi, sendikalarıyla birlikte belediye binası önünde eylemlerini sürdürüyor. "İşimizi geri istiyoruz" sloganlarıyla ses yükselten işçiler, haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini söylüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarılan işçiler, Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) öncülüğünde başlattıkları eylemin 4. gününde de belediye binası önünde toplanarak seslerini duyurmaya devam etti. Sloganlar eşliğinde yapılan protestoda, işçilerin tek talebinin işlerine geri dönmek olduğu vurgulandı. İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinden çıkarıldıkları belirtilen işçiler, sabah saatlerinde Konak’taki İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik binası önünde bir araya geldi. Belediye-İş yöneticileri ve çok sayıda sendika üyesinin de destek verdiği eylemde işçiler, sloganlar atıp tepki gösterdiler. "Telefonla arayıp ‘Yarın gelme’ dediler"
İşten atıldığını gelen telefonla öğrendiğini söyleyen Yasin Topar adlı işçi, "Kanalizasyon Daire Başkanlığında görev yapmaktaydım. 12 Haziran günü beni arayarak ertesi gün işe gelmemem gerektiği, iş akdimin feshedildiği söylendi. Nedenini sorduğumda ise zorunlu işten çıkartma olduğu söylendi. Tam 1 aydır işsizim. Şu an 2 okuyan çocuğum var ve birisi rahatsız. Hukuksuz bir işten çıkartma yani bir neden de sunmadılar. Biz hırsızlık yapmadık, uğursuzluk yapmadık. Bordrolarımızı da gösterebiliriz yani bizim maaşımız net 58 bin lira. Başkanın öne sürdüğü paraları almıyoruz. Mesela ben de isterdim bir izne çıkayım, tatil yapayım diye ama imkansız. Burada direneceğiz ve yeniden işe dönme umudumuz var" açıklamasında bulundu. "Bu zulme dur deyin"
İşten çıkartılan personeller arasında 17 yıllık çalışan Vedat Eroğlu da var. Eroğlu ise yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi: "Hukuki dayanaklara dayanmayan olayla karşı karşıyayız. Bize mesai saati sonrası bildirildi işten çıkartıldığımız. Bir İZULAŞ şoförü arkadaşımıza da seyir halindeyken bildirilmiş. Ben yetkililere ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’a sesleniyorum. Bu arkadaş direksiyon başında kalp krizi geçirse, içerisinde yolcuların bulunduğu otobüsle kaza yapsa hesabını kim verecekti. Bakın burada bir alev çemberi oluştu ve bu ateş bugün bizi yaktığı gibi yarın onları da yakacak. Bu zulme dur desinler. Yanlış yönlendiriliyorlar. Bizim aldığımız maaşlar ortada. En düşük grup 55, en yüksek grup ise 65 bin lira bandında. İzmir halkını yanlış yönlendiriyorlar. Biz direnişimize devam edeceğiz. İşe geri alınmak istiyoruz, tek gayemiz bu. Yetkililer bizim sesimizi duymak zorunda. Burada sadece işten çıkartılanlar söz konusu değil, bizim ailemiz çocuklarımız var. Evleri kirada olanlar var. Burada aileler de dağılmaya başlıyor. Cemil Başkanımız sesimizi duysun ve işimize geri alsın. Ben 17 yıllık bir işçiydim."
Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul’un, 24 Haziran’da yaptığı "Çözüm sağlanmazsa eylemler başlayacak" açıklamasının ardından işten çıkarılan yaklaşık 1030 kişi için fiili mücadele süreci başlatılmıştı. Sendika yetkilileri, tüm işçiler işlerine dönene kadar eylemlerin kesintisiz süreceğini vurguladı.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi