Yeşilova ve Yassıtepe Höyükleri’nde sürdürülen kazılarda, İzmir’in 8 bin 500 yıllık geçmişine ışık tutan yeni bulgulara ulaşıldı. Bu yıl özellikle Yassıtepe’de yapılan çalışmalarda, üzerinde gerdanlık kabartmaları bulunan 5 bin yıllık özel kaplar ortaya çıkarıldı. Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, bu buluntuların dönemin toplumsal yaşamında kadının önemini ve İzmir’de kentleşmenin başlangıcını gösterdiğini vurguladı. Çıkarılan eserler Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde Bornova Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Geleneksel Kazı Sezonu Kapanış Kahvaltı’nda tanıtıldı.
İzmir’in bilinen tarihini 8 bin 500 yıl öncesine taşıyan Yeşilova ve Yassıtepe Höyükleri’nde bu yılki kazı sezonu tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Ege Üniversitesinin destekleriyle yürütülen çalışmalarda, üzerinde gerdanlık kabartmaları bulunan 5 bin yıllık özel kaplar bulundu. Arkeologlar, bu eserlerin kadın figürleri ve ritüelleriyle ilişkili olduğunu belirledi. "Kadın, Yassıtepe’de çok önemli"
Kazı Başkanı Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Derin, Yeşilova Höyüğü Ziyaret Merkezi’nde düzenlenen Kazı Kapanış Kahvaltısında 2025 sezonunun dikkat çeken buluntularını tanıttı. Derin, "Bu aslında 2025 yılı için bir ayrılış ama 2026 için de yeni başlangıçları oluşturacak bir kapanış. Hedefimiz, kente turizm ve bilim açısından yeni bilgiler kazandırmak. İzmir’in hem ilk köy yerleşimini hem de ilk kent yerleşimini kazıyoruz" dedi.
Bu yılki kazılarda özellikle Geleceğe Miras Projesi kapsamında Yassıtepe’de yürütülen çalışmalara odaklandıklarını belirten Derin, "Milattan Önce 2800 yıllarında depremle yıkıldığı düşünülen Erken Tunç Çağı yerleşiminde, yüzlerce çanak çömlek bulduk. Bunların büyük kısmı kadınlara adanmış özel kaplardan oluşuyor. Kadını anımsatan gerdanlık kabartmalı kaplar, dönemin inanç ve toplumsal yapısına ışık tutuyor." diye konuştu. İzmir’in ilk kent yaşamı Yassıtepe’de başladı
Yassıtepe’de ortaya çıkarılan buluntuların, İzmir’in kentleşme sürecinin 5 bin yıl öncesine dayandığını kanıtladığını vurgulayan Derin, "Bu kaplar, kentin ticari ve kültürel yaşamının başladığı dönemi temsil ediyor. Bazı eserler tamamen sağlam, bazıları ise özenle restore edildi. Çoğu sıvı madde koymak amacıyla yapılmış. Bu, o dönemdeki yaşam tarzı hakkında önemli ipuçları veriyor." ifadelerini kullandı.
Derin, Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nin yıl içinde 20 binden fazla ziyaretçiyi ağırladığını belirterek, "Türkiye’de ziyaretçiyi birebir arkeologlar eşliğinde karşılayan ve anlatım yapan tek merkez burası. Zor ama örnek bir model" dedi. "Yerel yönetimlerin kültürel sorumluluğu çok büyük"
Bornova Belediye Başkan Yardımcısı Duygu Bölük, Bornova Belediyesi’nin kazılara verdiği desteğin önemine dikkat çekerek,"Ülkemizde tarihi mirasa sahip çıkmak konusunda kimi zaman eksikler yaşanabiliyor. Ancak Bornova Belediyesi olarak bu değerin farkında olmak ve koruma bilincini sürdürmek bizim için çok kıymetli" ifadelerini kullandı.
KAYED Başkanı Halil İbrahim Aktaş ise, "Bu höyükler, burnumuzun dibindeki büyük bir hazine. Bugün gelinen noktada Bornova, Homeros gibi bir değeriyle birlikte, Ege’nin değil dünyanın incisi olma yolunda ilerliyor" dedi. Geçmişin izinde, geleceğe ışık tutan höyükler
Konuşmaların ardından katılımcılar, yeni keşfedilen eserlerin sergilendiği alanı gezdi. Ziyaretçiler, pişmiş topraktan yapılmış, libasyon (adak) kapları ve gerdanlık motifli çanaklarla binlerce yıl öncesinin İzmir’ine tanıklık etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi, Ege Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen kazılar, 2026 yılında da devam edecek.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA