Türkiye’de binlerce tonluk yüklerin kaldırılması, taşınması ve montajını mühendislik disiplinleriyle birleştiren büyük çaplı projelere imza atan yük mühendisliği sektörü, LES-EXPO 2026 Avrupa-Asya-Afrika Yük Mühendisliği Hizmetleri Fuarı’nda üç kıtadan firmaları İstanbul’da bir araya getirecek. Türkiye’de ağır, uzun ve yüksek tonajlı yüklerin kaldırılması, taşınması ve montajında uzmanlaşan yük mühendisliği sektörü, büyük projelerde üstlendiği operasyonlarla dikkat çekiyor. Yük Mühendisliği Birliği Başkanı Ahmet Altunkum ile BTSO Başkanı İbrahim Burkay, sektörün Türkiye’nin sanayi ve altyapı çalışmalarındaki stratejik konumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sektör temsilcileri, LES-EXPO 2026 Avrupa-Asya-Afrika Yük Mühendisliği Hizmetleri Fuarı için hazırlıklara başladı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve KFA Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yük mühendisliği sektörünün hem Türkiye’de hem de yakın coğrafyada mega projelerin en kritik unsurlarından biri olduğunu söyledi. İbrahim Burkay, "Son 20 yılda üstlenilen büyük projeler sayesinde ülkemiz bu coğrafyadaki en büyük üreticilerden biri haline geldi. Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini destekleyecek en önemli adımlardan biri, ürettiğimiz hizmeti dünyaya doğru anlatacak organizasyonlardır. BTSO olarak KFA Fuarcılık’ı kurmamızın temel nedeni bu ihtiyaçtır" dedi. Sektörün tüm paydaşlarının, 7-9 Nisan 2026 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek LES-EXPO 2026 Avrupa-Asya-Afrika Yük Mühendisliği Hizmetleri Fuarı’nda bir araya geleceğini ifade eden Burkay, "Yük mühendisliği projelerinin teknik boyutları oldukça merak ediliyor. Dev projelerin ardındaki mühendislikle ilgili tüm soruların yanıtları bu fuarda verilecek. Teknik sunumlar, seminerler ve panellerle ziyaretçilere kapsamlı bir program sunuyoruz. Fuara 200’ü aşkın firma ve 10 bini aşkın profesyonel ziyaretçi bekliyoruz. Bu fuarın sektörümüzün hedefleri doğrultusunda önemli sonuçlar doğuracağına inanıyorum" diye konuştu. Yük mühendisliğinin, Türkiye’nin sanayi ve altyapı kalkınmasındaki görünmeyen kahramanı olduğunu belirten Yük Mühendisliği Birliği (YMB) Başkanı Ahmet Altunkum ise "Binlerce ton ağırlığındaki hassas yükleri milimetrik hesaplarla yüzlerce metre yüksekliklere güvenle kaldıran Türk şirketlerinin başarısı, ülkemizin mühendislik kabiliyetinin de en somut göstergesi. Küresel ölçekte 600 milyar doları aşan ağır kaldırma ve taşıma pazarının yönü; yenilenebilir enerji ve altyapı projeleriyle birlikte hızla değişiyor. Rüzgâr türbinlerinin 100 metreyi aşan kanatları, 10 bin tonluk offshore modüller veya enerji depolama tankları gibi yeni nesil yükler, mühendislik açısından sınırları yeniden tanımlıyor. Bu anlamda yük mühendisliği hizmetleri, yalnızca ağır sanayinin değil, enerji dönüşümünün, afet yönetiminin ve sürdürülebilir kalkınmanın da temel unsurlarından biri haline geliyor. Ülkemizde de sektörümüzün sorumluluk üstlendiği önemli projeler ve biriktirdiği deneyimlerle bu alanda söz sahibi ülkeler arasında yer almasından gurur duyuyoruz. Şimdi bu gücü LES-EXPO 2026 Avrupa-Asya-Afrika Yük Mühendisliği Hizmetleri Fuarı ile dünya sahnesine taşıyoruz. Dünyada ilk kez İstanbul’da düzenlenecek bu fuar ile 3 kıtadan yüzlerce şirketi bir araya getirirken, aynı zamanda Türkiye’nin yük mühendisliği alanındaki yükselen rekabet gücünü de küresel anlamda bir kez daha gösterme fırsatı bulacağız" ifadelerini kullandı. "Dünyanın en yüksek ve en ağır vinçli kaldırışı Türkiye’de gerçekleştirildi"
1915 Çanakkale Köprüsü’nün inşasında 318 metre yüksekliğe 155 tonluk parçanın montajının "dünyanın en yükseğe en ağır yük kaldırışı" olarak kayıtlara geçtiğini ifade eden Altunkum "1915 Çanakkale Köprüsü’nde gerçekleştirilen kaldırma operasyonu, ülkemizdeki yük mühendisliği sektörünün dünya ölçeğinde geldiği noktanın sembolü oldu. Bu ölçekteki operasyonlar yalnızca kuvvet değil, ileri mühendislik zekâsı ve milimetrik hesaplama disiplini gerektiriyor. Her kaldırma, taşıma ve montaj süreci; simülasyonlardan statik analizlere, zemin etütlerinden hava koşulu hesaplamalarına kadar yüzlerce değişkenin aynı anda yönetildiği bir mühendislik bütününü ifade ediyor. Türkiye’de bugüne kadar taşınmış en büyük yük, 11 bin 500 ton ağırlığında, 220 metre boyunda, 22 metre yüksekliğinde ve 48 metre genişliğindeki bir yüzer havuzu kendisinden sadece 2 metre geniş olan başka bir yüzer havuza yükleme işlemiydi. Son derece hassas olarak yürütülen bu operasyon sırasında yük, saatte bir metre hızla ilerledi. Bununla birlikte uluslararası alanda da sektör olarak önemli işlere imza atıyoruz. Katar’ın, en büyük gaz projelerinden NFE (North Field Expansion) projesinde bölgenin en yüksek yapısı olan Flare’nin montaj işlemleri, yine bir Türk firması tarafından gerçekleştirildi" dedi. "Türk firmalar yurtdışında da büyük işlere imza atıyor"
Yük mühendisliği hizmetleri alanında Türk şirketlerinin büyük bir gelişme içinde olduğunu ve dünyadaki büyük ve hassas projeler için tercih edilmeye başlandığını belirten Altunkum, "Sektörümüz geçmiş yıllarda ağırlık kaldırma ve nakliye faaliyetleri çerçevesinde uzmanlaşmıştı. Ancak bugün proje geliştiren, en ince detaylara kadar hesaplamaları kendi bünyesinde yapan, sahaya çıkmadan önce simülasyonlar ile hazırlıklarını tamamlayan ve en ileri teknolojiyi kullanan katma değeri çok daha yüksek bir mühendislik disiplini haline geldi. Sektörümüzün öncü firmaları artık Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’da kompleks montaj ve taşıma projelerinde çözüm ihraç eden bir merkez konumunda. Önceleri yalnızca küresel devlerin yaptığı yüksek tonajlı entegre kaldırma ve taşıma projeleri, artık Türk şirketleri tarafından aynı mühendislik seviyesinde gerçekleştirilebiliyor" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA