Muğla Barosu Menteşe İlçe Temsilcisi ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Avukat Asrın Sinem Aylı, Çocuk Hakları Komisyonu üyeleri ile birlikte 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Muğla Barosunda kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul edilişinin 35. yılına dikkat çeken Aylı, Türkiye’nin de taraf olduğu bu sözleşmenin devlete yalnızca çocukları koruma görevi yüklemediğini, her çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminin koşulsuz güvence altına alınması gerektiğini vurguladı.

Aylı, çocuk haklarının “günübirlik siyasi tercihlerle esnetilemeyecek”, evrensel hukukun ve insan onurunun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, aradan geçen 35 yıla rağmen milyonlarca çocuğun hâlâ temel haklarına erişemediğini söyledi. Savaşlar, yoksulluk, iklim krizi, zorla çalıştırılma ve erken yaşta zorla evlilikler nedeniyle birçok çocuğun “çocuk” olamadan büyümek zorunda kaldığını ifade eden Aylı, eğitim hakkı engellenen, ailesinden koparılan, istismar ve şiddete maruz kalan çocukların yaşadığı her kaybın toplumun ortak vicdanında kapanmayan yaralar açtığını dile getirdi.
Ekonomik koşulların ağırlaşması, çocuk işçiliğinin yaygınlaşması, göçmen çocukların maruz kaldığı ayrımcılık ve sosyal hizmetlerdeki kapasite sorunlarının, çocukların güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürme hakkını tehdit ettiğini belirten Aylı, geçtiğimiz haftalarda Kocaeli Dilovası’nda 16 ve 17 yaşındaki iki çocuk işçinin yaşamını yitirdiği yangını “çocuk işçiliği ile mücadelenin yetersizliğinin trajik bir göstergesi” olarak nitelendirdi.
Çocukların çalışırken hayatını kaybetmesinin yalnızca bir ihmal değil, “derin bir toplumsal yara ve kabul edilemez bir utanç” olduğunu söyleyen Aylı, son dönemde çocukların yetişkin ceza rejimine dâhil edilmesinin tartışılmasının ise çocukluk statüsünü daraltacak tehlikeli bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Bu tür uygulamaların erken yaşta evlilik, çocuk işçiliği ve diğer istismar biçimlerinin meşruiyet zeminini güçlendireceğine dikkat çekti.
Aylı, sosyal destek mekanizmalarının zayıflamasının, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Çocuk Dostu Adalet İlkeleri ile açık bir şekilde çeliştiğini belirterek, çocukların “fail” konumuna itildiği bir sistemin özellikle kırılgan çocukları dışarıda bıraktığını söyledi. Uluslararası yükümlülüklerin, çocuklara yönelik adalet süreçlerinde onarıcı ve yeniden entegrasyon odaklı mekanizmaların işletilmesini şart koştuğunu hatırlattı.
Bilimsel verilerin, sosyal destek mekanizmaları güçlendiğinde çocuk suç oranlarının düştüğünü; cezaların ağırlaştırılmasının ise önleyici bir etkisinin olmadığını ortaya koyduğunu belirten Aylı, Türkiye’de çocuklara yönelik şiddet, istismar ve ihmalkârlığın hâlâ yapısal bir sorun olarak sürdüğüne dikkat çekti.
Baroların bu alandaki mücadelesinin yalnızca mesleki değil, aynı zamanda etik ve kamusal bir sorumluluk olduğunun altını çizen Aylı, çocuk adaletinde uzmanlaşmış birimlerin güçlendirilmesinden farkındalık çalışmalarına, uluslararası standartlarla uyumlu bir çocuk adalet sisteminin yerleşmesine kadar tüm çabaların kararlılıkla devam edeceğini söyledi.
1. Çocuk adaletine ilişkin mevcut yasalar etkin şekilde uygulanmalı.
2. Çocuğun üstün yararını esas alan koruyucu ve önleyici politikalar derhal hayata geçirilmeli.
3. Çocuklar, hakları konusunda bilinçlendirilmeli ve güçlendirilmeli.
4. Çocuk işçiliği ve çocuk emeğinin sömürülmesine ilişkin güncel veriler şeffaf biçimde paylaşılmalı; sosyal koruma sisteminin durumu açıklanmalı; bağımsız denetim ve izleme mekanizmaları kurulmalı.
5. Kayıp çocuk dosyaları ciddiyetle ele alınmalı; bürokratik engeller kaldırılmalı; hızlı, şeffaf ve etkin prosedürler uygulanmalı.
Çocuk haklarının hiçbir koşulda ertelenemeyeceğinin altını çizen Aylı, kriz dönemlerinde dahi devletin önceliğinin çocukların güvenliği ve gelişimi olması gerektiğini belirtti.
Son olarak Muğla Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’nun çocukların sesi olmaya devam edeceğini vurgulayan Aylı, her çocuğun onurlu, güvenli ve adil bir yaşam sürebilmesi için mücadelelerini “kesintisiz ve kararlılıkla sürdüreceklerini” kamuoyuna ilan etti.
Editor : GÜLDEMET KIZIL