Spor

Muş’ta atlı binicilik kulübü, ata sporunu gelecek nesillere aktarıyor

Muş’ta kurulan atlı binicilik kulübü, bünyesindeki 10 at ile çocuklara ve yetişkinlere binicilik eğitimi verirken, aynı zamanda kas hastalığı bulunan çocuklara yönelik özel çalışmalar da yürütüyor.

Muş’ta atlı binicilik kulübü, ata sporunu gelecek nesillere aktarıyor
30-05-2025 15:53

Muş’ta kurulan atlı binicilik kulübü, bünyesindeki 10 at ile çocuklara ve yetişkinlere binicilik eğitimi verirken, aynı zamanda kas hastalığı bulunan çocuklara yönelik özel çalışmalar da yürütüyor.


Murat Nehri kenarındaki tesislerinde hizmet veren atlı binicilik kulübü, özellikle çocuklara yönelik temel binicilik dersleriyle dikkat çekiyor. Fiziksel gelişimi destekleyen binicilik sporu sayesinde hem eğlenceli hem de öğretici zaman geçiren çocuklar, at sevgisini de erken yaşta öğreniyor.


Kas hastası çocuklara yönelik özel eğitim programlarıyla da farkındalık oluşturan kulüp, bu alanda bölgede örnek teşkil ediyor. At binmenin yüksek kalori yaktırma özelliğinden dolayı tesise gelen bazı vatandaşlar ise zayıflamak amacıyla binicilik sporunu tercih ediyor.


Kulüp ayrıca doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenler için Murat Nehri kıyısında atlı safari turları da düzenliyor. Katılımcılar, hem at binme deneyimi yaşıyor hem de bölgenin doğal güzelliklerini keşfetme imkanı buluyor.


Tesisin seyisi Taha Er, eğitim faaliyetlerinin yoğun şekilde sürdüğünü belirterek, "Burada eğitim faaliyetlerimiz ve atlı binicilik çalışmalarımız aktif şekilde devam etmektedir. Tesisimiz 13 dönümlük bir alan üzerine kurulmuştur. Şu anda bünyemizde 10 adet atımız bulunuyor. Arap ve İngiliz ırkı atları kullanıyoruz" dedi.


Er, tesisin sunduğu hizmetleri ise şu sözlerle anlattı: "Ayrıca adalara doğru atlı safari turları da düzenliyoruz. Eğitim programlarımız şu an için 6 dersten oluşuyor; ilerleyen dönemlerde 10 dersten oluşan eğitim programlarımız da devreye girecek. Çocuklar için özel olarak midilli atlarımız mevcut. Eğitim sonrasında veya özel günlerde fotoğraf çekimleri yapılabiliyor. Bu çekimlerin ardından çocukların atlarla bağ kurabilecekleri bir ortam da hazırladık. Amacımız sadece binicilik öğretmek değil, aynı zamanda ata sporumuzu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak. Bunun yanında, Tarihi Murat Köprüsü çevresinde safari turları ve düğün fotoğraf çekimleri de gerçekleştiriyoruz. Doğal ve tarihi bir ortamda, atlarla birlikte unutulmaz kareler yakalanıyor. İlerleyen zamanlarda okçulukla birlikte atlı binicilik eğitimlerini birleştirerek atlı okçuluğu da hayata geçirmeyi planlıyoruz. Böylece hem ata sporumuzu yaşatıyor hem de geleneksel değerlerimizi gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz."


Sosyal medyanın önemine değinen Er, "Günümüzde sosyal medya çok etkili bir platform haline geldiği için burada atlarla birlikte güzel fotoğraf ve videolar çekiliyor. Biz de bu yönde çalışmalar yapıyoruz. 1071 Atlı Spor Kulübü olarak sosyal medya üzerinden aktif bir şekilde paylaşım yapıyor ve takipçilerimize ulaşıyoruz. Dileyenler, atlı binicilik faaliyetlerimizi sayfamızdan takip edebilir" şeklinde konuştu.


Binicilik sporunun fiziksel ve ruhsal faydalarına da dikkat çeken Er, "Atlar, insanları en iyi hisseden hayvanlardır. Spor olarak iki vücudun, iki canlının bir araya gelerek ortaya koyduğu tek spor atlı biniciliktir. Burada insanlar ruhsal bağ kurarak, daha iyi bir denge oluşturarak hayatlarına pozitif etkiler katıyor. Özellikle disleksi gibi bazı hastalıklar için at binmek çok önemlidir. İnsan sağlığı açısından da denge ve odaklanma konusunda çok faydalıdır. Atlı binicilik çocuklar için de çok önemli. Bir çocuk kendinden büyük bir canlıya hükmettiğinde, özgüveni artar. Bu da çocuğun gelişimine büyük katkı sağlar. Burada insanlar güzel vakit geçirebilir, atlarla birlikte grup halinde spor yapabilir. Bu spor ayrıca yüksek kalori yakımına da yardımcı oluyor" ifadelerini kullandı.


İlk defa at binme deneyimini yaşadığını söyleyen Tuğçe Tuncer de, "Şu anda Muş ili sınırlarında, Tarihi Murat Köprüsü’nün hemen yanında faaliyet gösteren bir at çiftliğindeyiz. Burada ilk kez ata binme deneyimi yaşadım. Atlarla yakınlaşmak oldukça keyifliydi çünkü günlük hayatın yoğunluğundan uzaklaşıp böyle bir deneyim yaşamak insanı gerçekten rahatlatıyor. Bu benim ilk ata binme deneyimimdi. Başta biraz korkarak yaklaşsam da atların uysallığı sayesinde kısa sürede alıştım ve rahatlıkla binebildim. Günlük hayatın stresinden uzaklaşıp burada atlarla vakit geçirmek gerçekten çok güzeldi. Herkesin bu deneyimi yaşamasını tavsiye ediyorum" diye konuştu.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER