Gündem

Prof. Dr. Küçük: "Türkiye, orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da birinci sıradadır"

Kastamonu üniversitesi rektör yardımcısı prof. Dr. ömer küçük, türkiye'nin orman yangınına müdahalede, 12 dakika süreyle avrupa'da ilk sırada yer aldığını belirtti

Prof. Dr. Küçük: "Türkiye, orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da birinci sıradadır"
04-09-2025 15:50

Kastamonu’da çıkan orman yangınlarının ardından açıklamalarda bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Türkiye’nin orman yangınına müdahalede, 12 dakika süreyle Avrupa’da ilk sırada yer aldığını belirterek, "Meteorolojik şartlar sebebiyle daha önce yangın beklemediğimiz Batı Karadeniz gibi coğrafyalarda da önemli orman yangınlarına şahitlik edeceğiz" dedi.


Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Karabük ve Kastamonu’da çıkan ve üç gün süren orman yangınlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yangın bölgesinde incelemelerde de bulunan Prof. Dr. Küçük, Kastamonu Üniversitesi’nin ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaştığını ve orman yangınlarına yönelik çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Artık iklim değişikliği sebebiyle Batı Karadeniz’de de büyük orman yangınlarının görüldüğüne dikkat çeken Küçük, Türkiye’nin ormanlarla yangında büyük bir başarı gösterdiğini dile getirdi. "Batı Karadeniz’in batı kısımlarında son 2-3 ay içerisinde büyük yangınları gördük"


Türkiye’nin bu yıl çok sayıda orman yangınıyla mücadelede ettiğini söyleyen Küçük, "Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de özellikle son birkaç yıl içerisinde meteorolojik parametreleri de görülen yüksek değerler. Özellikle sıcaklığın 30 ila 40 derecede seyretmesi, nispi nemin de son 12 ay içerisinde belli periyotlarda yüzde 20’nin altına kadar inmesi ve şiddetli rüzgarların görülmesidir. Bunlar bir araya geldiğinde Ege, Akdeniz, Marmara Bölgesi hatta Batı Karadeniz’in batı kısımlarında son 2-3 ay içerisinde büyük yangınları gördük. Meteorolojik şartlar böyle devam ettiği sürece biz buna ‘yeni normal’ diyoruz. Artık böyle meteorolojik şartlar sebebiyle daha önce yangın beklemediğimiz Batı Karadeniz gibi coğrafyalarda da önemli orman yangınlarına şahitlik edeceğiz" dedi.


Kastamonu Üniversitesi’nin orman yangınlarıyla ilgili Orman Genel Müdürlüğüyle birlikte çalışma içerisinde bulunduklarını belirten Küçük, "Sadece üniversitemizin Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından orman yangınlarıyla desteklenen projeler bulunmuyor. İhtisaslaşma bütçesi kapsamında da orman yangınlarıyla ilgili desteklenen projelerimiz var. Bunun yanında Orman Genel Müdürlüğüyle beraber ortak yapılan çalıştaylar da önemli aktif roller aldık. En son bu yıl içerisinde yapılan 4. Tarım ve Orman Şurası’nda yine üniversitemiz ön plana çıktı. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelesinde yenilikçi stratejiler noktasında önemli kararlar alındı ve önemli katkılar sağlandı" diye konuştu. "Orman yangınları stratejik planı noktasında yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyacımız var"


Orman yangınlarının ilkbahar ve sonbaharda da görülmeye başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Küçük, "Türkiye’de her yıl yaz aylarında yaşadığımız orman yangınlarını artık yaz ayından çıkardık, ilkbahar, hatta sonbaharda da görebiliyoruz. Yangın sezonu kavramı sadece yaz aylarına denk gelen bir sezon olmaktan çıktı. Dolayısıyla artık orman yangınları stratejik planı noktasında yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyacımız var. Özellikle iklim değişikliğini merkeze alan, özellikle orman yangınlarına dirençli orman kurma projesi çalışmaları çok yoğun bir şekilde genel müdürlüğümüzde devam ediyor. Bu konuda da yine üniversite olarak iş birliği içerisinde projelerde yer alıyoruz. Üniversitemizin bu kapsamda Batı Karadeniz özelinde iklim modellerini esas alan çalışmaları da söz konusu. Birlikte yaptığımız çalışmaları daha geniş platformlara yayarak başta orman yangınlarının merkeze alıp değişik alanlarda da bu konuda Orman Genel Müdürlüğümüzle devam eden çalışmaları daha da artırmak, daha geniş yelpazeye yaymayı da arzu ediyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye, orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da birinci sıradadır"


Türkiye’de 776 yangın gözetleme kulesinin olduğunu belirten Küçük, kulelerden alınan verilerin önemine vurgu yaparak, "Bu veriler Türkiye’yi orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da en erken müdahaleden ülke konumunda birinci sıraya yerleştirmektedir. Diğer taraftan orman yangını çıktıktan sonra yangın arazözlerinin, araçların ve ilk müdahale ekiplerinin su ihmal araçlarının yangına hızlı bir şekilde müdahale ulaşabilmesi için yangın emniyet yol ve şeritlerinden faydalanmamız gerekiyor. Bu manada da Orman Genel Müdürlüğünün ciddi manada yangın, emniyet yol ağının bulunduğunu söylememiz gerekiyor. Ama bazı kırıklığı arazilerde bu noktada yeni yangın, emniyet, yol ve şeritlerine ihtiyaç olduğunda ifade etmekte fayda var. Helikopterlerin su ikmali yapması gerekiyor. Arazözlerin su ikmali yapması gerekiyor ve her noktada su ihtiyacını giderebilecek olduğu su kaynaklarının bulunmadığı coğrafyalar var. Orman Genel Müdürlüğümüz bu noktada da yangına hassas bölgelerden başlamak üzere 4 bin 700’ün üzerinde yangın göleti ve havuzu inşa ederek, çıkan bir yangına ortalama 5 dakika içerisinde su ikmali yapabilecek noktalarda su kaynaklarını tesis etmiş bulunmaktadırlar. Bir bölgede yangının çıkabileceğini tahmin eden meteorolojik erken uyarı sistemleri kurulmuş ve bu sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemlere göre de bir bölgenin yangına olan hassasiyetini, yangın riskini biz, birkaç gün önceden tahmin edebiliyoruz ve ekiplerimizi o bölgelere konuşlandırabiliyoruz. Böyle bir sisteme de sahibiz" ifadelerini kullandı. "Türkiye’de, 140 helikopter ve uçak bulunuyor"


Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelede önemli bir filoya sahip olduğunu kaydeden Küçük, "Türkiye yangın gözetlemede İHA teknolojisini kullanan ikinci ülke olarak kayıtlara geçmiştir. Yeni nesil teknolojileri de orman yangınlarıyla mücadelede kullanan bir ülkeyiz. Hem uçak, hem helikopter noktasında. Bu yüzden bu ekstrem hava şartlarının dışında Türkiye, ihtiyacının daha üzerinde bir hava filosuna sahip. Şu anda Türkiye’de, 140 helikopter ve uçak bulunuyor. Bu önemli bir rakamdır. Yüzde 60’ı orman yangınlarına karşı hassas bir alanda bulunduğunu gözetirsek, bu da 13 milyon hektar alana tekabül eder. Böyle bir alanda hava gücü noktasına bakıldığında ihtiyacı karşılayacak bir hava gücüne sahip olduğumuzu ifade eder. Ayrıca kara gücü olarak bakıldığında arazözler, ilk müdahale araçları noktasında çok ciddi bir filoya sahibiz ve orman yangınlarına mücadelede entegre mücadele yöntemi dediğimiz hem karadan hem de havadan müdahalelerle beraber büyük yangınların operasyonel olarak yönetme gücüne sahibiz. Bu ileri bir teknolojiyle de aslında gerçekleştiriliyor. Yangın araçlarını gören, yangın araçlarını yöneten, yangın yönetim sistemi sayesinde her bir yangına müdahale eden aracın konumunu, yangına olan mesafesini, o yangına kaç aracın müdahale ettiğini, en yakın noktada bulunan araçların, o yangına sevkiyatını yönetebilen, idare edebilen yapay zekayla donatılmış akıllı sisteme sahip yangın yönetim sistemi kullanıyoruz. Dolayısıyla yangınlarla mücadele kapasitesini değerlendirdiğimizde gerek teknolojik, gerek altyapı, gerek ulusal kapasite, gerekse kullanılan ekipmanlar noktasında dünyada kullanılan yöntemlerin, tekniklerin tamamı ülkemizde eksiksiz bir şekilde uygulanmaktadır.


Büyük yangınların sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın ve dünyanın yangına hassas bölgelerinde de etkili olduğunu kaydeden Küçük, "Kanada’da da devam eden yangınlar bu yıl itibariyle 6 milyon hektarı geçti. 1-2 yıl öncesinde Amerika’da çıkan yangınlar, hatta bu yıl kış döneminde yine Amerika’da çıkan yangınlarda milyarlarca dolar zarara sebep oldu. 2019 yılında Avustralya’da çıkan yangında 12 milyon hektar alanın yanmasına sebep oldu. 2 sene önce Kanada’da 18 milyon hektar civarında alanın yanmasına sebep olan yangınlar 3-4 ay sürdü. 1-2 haftada büyük yangınların kontrol altına alınmasını beklemek hakikaten mümkün değil. Bu ihtimal de değil. Türkiye’de tarihe geçmiş en büyük yangınlara bakıldığında 2021 yılında Antalya’da Manavgat yangınını görürüz ve bu yangında yaklaşık 2 hafta süre zarfında kontrol altına alındı. Yangınlara bakıldığında bir haftayı geçen yangınların olmadığını görürüz. Dolayısıyla sahip olduğu kurumsal kapasite, organizasyon yapısı, nörolojik altyapı, kullanılan ekip ve ekipmanlar ile sahada uygulanan yangın söndürme metotları, mücadele metotları, dünyada uygulanan metotlarla birebir ve en son gelişmiş metotlarla birebir aynısıdır. Bu noktada kurumsal kapasite, etkin ve çok güçlü bir şekilde kullanmaktadır" dedi.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : KAYNAK-İHA
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER